"يختار" - Translation from Arabic to Turkish

    • seçiyor
        
    • seçer
        
    • seçim
        
    • tercih
        
    • seçen
        
    • seçti
        
    • seçecek
        
    • seçsin
        
    • seçmesi
        
    • seçebilir
        
    • karar
        
    • seçmek
        
    • seçmez
        
    • seçmiş
        
    • seçtiğini
        
    Pekâlâ, zanlı kurbanları rast gele seçiyor, onları uyuşturuyor ve kanlarını boşaltıyor. Open Subtitles حسنا اذن لدينا جانٍ يختار ضحاياه عشوائيا يخدرهم,و من ثم يأخذ دمائهم
    Belki ortak nokta yaştır. Kurbanlarını kolay hedef olduklarından seçiyor olabilir. Open Subtitles ربما العمر هو الصلة يمكن أنه يختار ضحاياه لأنهن أهداف أسهل
    * Kim bitli kafalı ters bir cesedi seçer ki? Open Subtitles من يمكنه أن يختار جثة مشقلبة مع قمل في شعره
    Ben ondan Todd'la benim aramda seçim yapmasını istesem sevecek miydi bakalım. Open Subtitles كان يجب أن اجعله يختار بيني وبين تود لنري كم هو سيحبها
    Algılayabiliyor; ama bunu yapmamayı tercih ediyor. Arada fark var. Open Subtitles إنهُ يستطيع ، وهوَ يختار الا يفعل ذلك هناكَ فرق
    Hangi eklemi oynatacağını şuradaki çene düğmeleriyle seçiyor. TED وهو يختار أي المفصلين يريد أن يستخدم بواسطة تلك الأزرار في الذقن.
    Kanzi, yeterince keskin olduğunu düşündüğü bir parçayı seçiyor. TED كانزي يختار الرقاقة التي يظن أنها حادة كفاية.
    Burada insanlar kendi polislerini seçiyor. Bayanlar komitesi sizi bulacak bayan. Open Subtitles لا ، يختار الناس هنا الحراس ستتصل بكِ لجنة السيدات يا سيدتى
    Konuşmak için yanlış zamanı seçer ve yanlış şeyler söyler. Open Subtitles عادة,يختار الوقت الغير مناسب للكلام, ويقول الأشياء الغير مناسبة
    Tanrı her bireye kusursuz bütünlük için... şans vereceği zamanı kendisi seçer. Open Subtitles الربّ يختار لحظته ليعرض القُرب منه .. مع كُلّ روح فرديّة.
    Fakat nasıl bir insan bizimkilerin arasında normal olmayı seçer ki? Open Subtitles ولكن أى نوع من غريبى الأطوار هذا الذى يختار أن يكون واحداً منا؟
    Katılımcılar bir seçim yapıyorlar ama ben onlara tam tersini veriyorum. TED يختار المشاركون اختيارًا، ولكنني أعطيهم الاختيار الآخر في النهاية.
    Bu imkânsız bir seçim ve neredeyse her ay yedi milyon insan ilaç ve enerji arasında seçim yapıyor. TED إنه خيار مستحيل، وفي كل شهر تقريبًا، يختار سبعة ملايين شخص بين الطاقة والدواء.
    İnsanların çalışmayı tercih ettiği yerler, bir dizi diğer kötü seçimler var. Open Subtitles وهناك أماكن حيث يختار الناس للعمل، بالتأكيد عدد من الخيارات السيئة الأخرى.
    Savaşacağı yeri zekice seçen komutan daha savaş başlamadan kazanır. Open Subtitles اللواء الذي يختار ميدان المعركة بحكمة يفوز قبل بدء القتال.
    Bir kere kırlangıç yuvasını seçti mi, onu rahatsız etmek yasa dışı. Open Subtitles مجرد أن يختار السنونو مكان العش .. يصبح طرده منه غير قانوني
    Hepimizi izleyecek. Solo dans etmesi için bir kız seçecek. Open Subtitles كان جالساً يراقبنا جميعاً، لكي يختار فتاة واحدة فحسب للرقص المنفرد.
    Atış poligonu gibi. Niye böyle apaçık pencereli bir yer seçsin? Open Subtitles إنه معرض إطلاق نار لماذ يختار أن يضعهم على نوافذ جيدة؟
    Tanık kendisine gösterilen 6 kişiden birini seçmesi gerektiğini varsayabilir, değil mi? Open Subtitles بالضبط فإن شاهد العيان كان عليه أن يختار أحد هؤلاء الستة أشخاص
    Evet dünyada kötülük var çünkü Tanrı insana özgür irade vermiştir ve kötülük yapmayı da seçebilir, bu gayet basit. Open Subtitles الجواب هو الارادة الحرة نعم، هناك شر في العالم لان الرب اعطى البشر الارادة الحرة وبعض البشر يختار عمل الشر
    Geçen bunca zaman sonra nihayet şimdi mi konuşmamaya karar vermiş. Open Subtitles لجميع المرات ليتوقف عن الكلام وأخيرا , وهو يختار هذا الوقت
    ♪ Yenilen; çirkin, kısa ve tembel... bir koca seçmek zorunda kalacak. ♪ Open Subtitles الخاسر يجب أن يختار زوج كسلان قبيح وقصير.
    Tek bir elektron sağa ya da sola gitmeyi seçmez, aynı anda hem sağdakinden hem soldakinden geçer. TED فالإلكترون الواحد لا يختار أن يتحرك إلى اليمين أو اليسار، بل يتحرك إلى اليمين واليسار معًا.
    Sanırım bu yüzden çalışma odasını evin bu tarafında seçmiş olmalı. Open Subtitles أظن أنه قرر أن يختار مكتبه بهذا الجانب من المنزل
    Sadece sisteminizin neyi seçtiğini değil, nereden bakmaya başlayacağınızı bile bilmiyorsunuz. TED ليس فقط أنك لا تعلم ما يختار نظامك، أنت لا تعلم أيضاً أين يجب أن تبدأ النظر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more