"يخفيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sakladığı
        
    • saklayacak
        
    • sakladığını
        
    • saklıyor
        
    • saklıyormuş
        
    • gizlemek
        
    • saklamış
        
    • söylemediği
        
    • saklandığını
        
    • altında
        
    • gizliyor
        
    • saklıyorsa
        
    * Çok memnun oldum. Doktorun bizden sakladığı şu büsküviye bak. Open Subtitles ـ أنظروا إلى البسكويت الذي يخفيه الدكتور عنا ـ
    sakladığı bir şey olmayan biri için, hakkında öğreneceğim şeyler konusunda fazla endişelisin. Open Subtitles بالنسبه لشخص ليس لديه ما يخفيه تبدين قلقه للغايه عن ما يعرفه الأخرون عنكِ
    saklayacak hiçbir şeyi olmadığını söyleyen birine göre epey suçlu görünüyorsunuz. Open Subtitles بالنسبة لرجل يزعم أن ليس لديه ما يخفيه حقاً تبدوا مذنباً
    Ve her kim ki size saklayacak birşey olmadığını söylüyordur inanın bu konuyu derinlemesine düşünmemiştir. TED و كل من يقول ان ليس لديه ما يخفيه ببساطة لم يفكر في الامر جيدا
    Ama söyleyiş şeklinden dolayı benden bir şeyler sakladığını biliyordum. Open Subtitles لكن طريقة قول ذلك، علمتُ أنّه ثمّةَ ما يخفيه عنّي.
    Belki de kendinize sormanız gereken soru: "Brian Shepard ne saklıyor acaba? Open Subtitles لعل السؤال الذي يجب ان تسأله هو ما الذي يخفيه برايان شيبرد؟
    Şimdiye kadar sakladığı her neyse biliyorsun değil mi? Open Subtitles مهما يكن الذي يخفيه كل هذه المدة أنت تعرفين، أليس كذلك؟
    Şimdiye kadar sakladığı her neyse biliyorsun değil mi? Open Subtitles مهما يكن الذي يخفيه كل هذه المدة أنت تعرفين، أليس كذلك؟
    Madacorp'ta sakladığı şeyi gizleyecek yeterli güvenliğe sahip. Open Subtitles وهنالك حماية كافية في شركة البرمجيات لأخفاء مالذي هو يخفيه
    Fakat bebeğin sakladığı şeyi görmemize yardım edebilir. Open Subtitles لكن يمكن أن يساعدنا على كشف ما يخفيه الطفل
    Bay Crowley'in oğlunu korumak için gizlediğine inanılıyor ama aslında sakladığı şeyler: Open Subtitles أخفى ابنه بعيداً عن الأنظار لحمايته ولكن ما كان يخفيه فعلاً
    Cinayet gecesi tüm generallerin saklayacak bir şeyi vardı. Open Subtitles هل تعرف ؟ أن في ليلة القتل كل جنرال كان لديه شئ يخفيه
    saklayacak bir şeyi olmayan hiçbir şeyden endişelenmez. Open Subtitles رجل ليس لديه شيء يخفيه, هو رجل ليس لديه اي شيء ليخاف عليه. 67 00: 09:
    Ve eğer saklayacak bir şeyi yoksa, neden bu eski ilişkilerini saklıyor? Open Subtitles وإذا كان ليس لديه شيء يخفيه لم يصر على اخفاء هذه العلاقات القديمة
    Ne sakladığını öğrenmek için bir şans daha istiyorum. Open Subtitles اريد فرصة اخرى لاكتشاف ما يخفيه
    Eğer Paul onu bir sır gibi saklıyorsa başka ne tür sırlar sakladığını merak ediyordum. Open Subtitles إذا كان "بول"يحتفظ بها سرا أستاءل ما الذي كان يخفيه ايضا
    Varmış demekki. O bel çantası gibi şeyde saklıyormuş demek ki. Open Subtitles على ما يبدو, لا بد إنّه كان يخفيه في لباسه المضحك
    O, gizlemek için elinden geleni çalışıyor ama yine de gerçekten çalkalanır. Open Subtitles هو يحاول بأقصى جهده أن يخفيه لكنه مازال خائفاً
    Sistem dosyasının içine saklamış olabilir. Open Subtitles ربما حاول ان يخفيه في بعض من مجلد النظام فحسب
    Eğer bir kepçede falan yaşamıyorsa bize söylemediği bir şeyler var demektir. Open Subtitles ما لم يكن هذا الفتى يعيش داخل جرّار فثمّة شئ يخفيه عنّا.
    Düşünmüyorum, ama neden saklandığını öğrenene kadar bu ihtimali eleyemem. Open Subtitles لا أظن,لكن لا يمكن أن ألغي الإحتمال حتى أعرف ما يخفيه
    Geçen sene boynunda, gömleğinin altında bir anahtar taşımaya başladı. Open Subtitles بالعام الماضي بدأ بوضع هذا المفتاح حول عنقه و كان يخفيه تحت قميصه
    O boyaların altında ne gizliyor acaba? Open Subtitles ما الذي يخفيه تحت تلك المكياج؟
    Eğer karısından bir şey saklıyorsa, neden ofisinde saklamıyor ki? Open Subtitles إن أراد إخفاء شئ عن زوجته لماذا لا يخفيه بمكتبه؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more