"يراقبون" - Translation from Arabic to Turkish

    • izliyorlar
        
    • izliyor
        
    • izleyen
        
    • gözlüyorlar
        
    • takip
        
    • izlediklerini
        
    • gözetliyorlar
        
    • takibe
        
    • izliyorlardır
        
    • gözetleyen
        
    • izliyorlardı
        
    • izler
        
    • kontrol
        
    • izlerken
        
    • gözlüyor
        
    Bu ruhlar insanları, en çaresiz hayatın bile... harika olduğunu... hatırlamasını isteyerek izliyorlar. Open Subtitles هؤلاء الأشباح يراقبون يريدون من الناس ان يتذكروا أنه حتى أكثر الحيوات يأسا
    - İzliyorlar. Sevdiklerine eminim. Open Subtitles إنهم يراقبون ، أنا واثق من أنهم معجبون بهذا
    Ölüler yaşayanları izliyor adeta. Open Subtitles الموتى يراقبون ، كما هم علـى أمتداد الحياة
    Müttefik komandoları, Alman ve İtalyan kuvvetlerinin işgali altındaki Akdeniz ülkelerini yakından izliyor. Open Subtitles قادة الحلفاء يراقبون بلدان البحر الأبيض المتوسط المحتلة بالقوات الألمانية والإيطالية
    ve bunu kültürümüzün bir parçası yapmak istiyorum, böylece insanlığın en kötü kabusunu izleyen bir topluluğumuz var ve buna herkes için erişilebimeli. TED أرغب في جعلها جزء من ثقافتنا أن هناك مجتمع من الناس الذين يراقبون أسوأ كاوابيس للبشرية، وأن ذلك متاح لكل شخص.
    Hayır. Bizi destekleyen bütün doktorları gözlüyorlar. Open Subtitles لا، إنهم يراقبون الأطباء المتعاونين معنا
    Burayı terk edemem. Her hareketimi takip ediyorlar. Open Subtitles لا أستطيع مبارحة المنزل، إنهم يراقبون كل تحركاتي
    Test yapılan hayvanları yakından izliyorlar, ama henüz bir şey olmadı. Open Subtitles يراقبون الحيوانات التي أخضعوها للأختبار عن كثب لكن لم يظهر أي شيء بعد
    Kâhya ve hizmetçiler ayakta bekleyip izliyorlar. Hizmet ediyor, işlerini yapıyorlar. Open Subtitles و كبار الخدم و الخادمات يقفون يراقبون ، يقدمون الطعام و يقوموا بأشياء
    FBI burda olduğunu biliyor şu an seni izliyorlar. Open Subtitles الإف بي آيه يعرفون أنك هنا إنهم يراقبون الآن
    Evi izliyor olmaları ihtimalini ciddiye almalıyız. Open Subtitles من المحتمل بأنهم يراقبون المنزل وهذا شيء يجب أن نأخذه بعين الإعتبار
    Düşmanlarımız yaptığımız her şeyi izliyor. Tek bir hatayı bile kaldıramayız. Open Subtitles أعداؤنا يراقبون كل ما نقوم به لا يسعنا أن ينزلق واحد من الأعلى
    Teröristler ya da her neyse yolları izliyor olabilir. Open Subtitles الارهابيين او اياً كان ربما يراقبون الطرقات
    Favori deneyim, tepeye çıkmaya çalışan bir topu izleyen altı aylık bebekler. TED تجربتي المفضلّة لديها أطفال بعمر ستة أشهر يراقبون كرة تحاول جاهدة لصعود تلّة.
    Eğer telefonu dinlemeye aldılarsa evini de gözlüyorlar demektir. Open Subtitles وان كان الهاتف مراقبا فانهم يراقبون المكان كذلك
    Telefonumu dinlediler, Beni takip etmeye çalıştılar! Open Subtitles يراقبون هاتفى وحاولوا اللحاق بى الى هنا ولا يتركونى وشأنى
    Şimdi, dışarıda durup o pencereyi izlediklerini biliyoruz. Open Subtitles والآن، نحن نعلم بأنهم في الخارج، يراقبون النافذة
    hayır, o güvende. fakat hala dışarıdalar ve evi gözetliyorlar. Open Subtitles لا ، هو آمن لكنهم ما زالوا يراقبون البيت
    evi, akrabalarını fizikî takibe.. ...aldılar, kredi kartları, telefonları HGS kartları takipte. Open Subtitles أفعل ذلك، يراقبون منزله وأقرباءه ويتعقبون بطاقاته الائتمانية وهواتفه
    İlk bakışta örgü olduğu anlaşılmıyor bile. Bizi izliyorlardır. Open Subtitles لم أميز بأنه تموج منذ البداية لربما أنهم يراقبون
    Bu sabah sürüyü gözetleyen 3 atlı vardı. Open Subtitles لقد كان هناك 3 من المستكشفين يراقبون القطيع هذا الصباح
    Bu monitörlü odalar - babanı mı izliyorlardı demiştin? Open Subtitles هذه الغرفه التى يوجد بها شاشات المراقبه هل هذه التى كانوا يراقبون والدك بها
    İnsanlar onları izler, onlar da insanları ve gezinir dururlar. Open Subtitles الناس يراقبونهم وهم يراقبون الناس ويتجــوّلون حولهـم
    Flamingolar, gagalarıyla sudaki yosunları süzerken, ...bir yandan da gökyüzünü kontrol ediyorlar. Open Subtitles بينما ترشح النحام الطحالب من الماء الكاوى فإنهم عادة يراقبون السماء بحذر
    İnsanlar izlerken gayet hızlıydın. Open Subtitles لم تملك أدنى مشكلة عندما كان الكثير من الناس يراقبون
    Oradaki nöbetçiler kampı gözlüyor, ağaçlıklı alanı değil. Open Subtitles هذة مخاطرة لابد منها , لكنهم يراقبون المعسكر وليس الأشجار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more