Gerçekten düşünürseniz, efsaneyi ortadan kaldırır ve hala orada olan muhteşem şeyi görürsünüz. | TED | إن فكرتم فعلا، تزيل الأسطورة ولا يزال هناك أمر مذهل. |
Pencereden uzak uzak durun. Tetikçi hala orada olabilir. | Open Subtitles | إبتعدا عن النوافذ الرجل المسلّح قد لا يزال هناك |
Bilim adamı Hâlâ orada ve Ring için çalışıyor. | Open Subtitles | انه لا يزال هناك وانه يعمل لحساب الرينج أنا متأكد من ذلك |
Bir süre için, bunu içinden çıkarıp atabileceğime inandım ama o kadar uğraşmama rağmen, galiba Hâlâ orada duruyor. | Open Subtitles | ولفترة قصيرة اعتقدت ان بإمكاني استخراج هذا منك ولكني حاولت بشدة اعتقد انه لا يزال هناك |
Pekala çocuklar bu kısrağın koşacak birkaç yarışı daha var. | Open Subtitles | حسناً, ايها الفتية لا يزال هناك بعض السباقات لتقوم بهذا |
Tamam ama şu an hâlâ bir sürü tütün çiftliği var. | Open Subtitles | حسنا، لكن ما يزال هناك العديد من مزارع التبغ |
Tanrı yolunda hayır işleri yapan birçok insan da var hala. | Open Subtitles | لا يزال هناك الكثير من الناس الذين يؤدون عملهم تجاه الرب كما يجب |
Ben onun rüptüre onikiparmak tamir , amaduvarda ekimoz hala var , | Open Subtitles | لقد عالجت التمزق و لكن لا يزال هناك كدمة |
Ancak bu durumların hâlâ burada veriyoruz hükmünü. | Open Subtitles | ،لكن في مثل هذه الحالات .لا يزال هناك عقاب حيالها |
Savaş farklı, fakat aynı yer. 1990'da orada olan şey hala orada duruyor. | Open Subtitles | أياً كان ما موجوداً في حرب 1990 لا يزال هناك |
- hala orada olabilir. | Open Subtitles | انها تريد ان تكون لا تزال هناك. نعم، لا يزال هناك. |
Sence kapüşonlu adam hala orada mı? | Open Subtitles | أتظن أن الرجُل المُغطى الرأس ما يزال هناك. |
Sanırım Hâlâ orada, kilerdekileri temizliyordur. | Open Subtitles | اعتقد انه لا يزال هناك أسفل ينهش من المخزن |
Çalışıyordu ama yasal değil. Hâlâ orada mı bilmiyorum. | Open Subtitles | كما تحريت ، يعمل بشكل غير قانوني و لست متأكد من أنه لا يزال هناك |
Birini çıkardık. İçerde biri daha var. | Open Subtitles | نحن نخرج شخصاً حياً لا يزال هناك شخص آخر بالداخل |
Etrafta hâlâ bir sürü Wraith var ve onlarla savaşmakta yardımınız işe yarabilir. | Open Subtitles | لا يزال هناك الكثير من الريث و يمكنكم مساعدتنا فى مواجهتهم |
Dün geceden doldurulacak tonla evrak var hala daha. Evet, pekala. | Open Subtitles | لا يزال هناك الكثير من العمل المكـتبي منذ الليلة الماضية |
Zaman sizin için hala var Farklı bir seçim yapmak. | Open Subtitles | لا يزال هناك وقت بالنسبة لك لاتخاذ خيار آخر. |
Ama hâlâ burada, onun cesedinde izler var. | Open Subtitles | ... لكن ما يزال هناك آثار له هنا في جثتها |
Evet, nehir yatağında biraz var hâlâ. Her zaman oldu. | Open Subtitles | بلى، لا يزال هناك البعض منه في النهر حيث كان دائماً |
Çünkü topladığımız postlar hâlâ dışarıda yarım metre toprak ve karın altında duruyor ama benim hatam değil. | Open Subtitles | الفراء الذي جمعناه لا يزال هناك بالخارج .مغطى بالقذارة والثلج، لكنها ليست غلطتي |
O kan temizlenmişti ama etkileri hala oradaydı. Atmosferin bir parçasıydı. | Open Subtitles | 'كان قد غسل هذه الدماء ولكن التأثير كان لا يزال هناك. |
yine de buna saçma diyecek bazı bilim insanları var. | TED | لا يزال هناك بعض العلماء الذين سوف يقولون أنّه هراء. |
İmza gerekliyse sanırım biri hala burada olacaktı. | Open Subtitles | أعتقد أن هناك شخص لا يزال هناك إذا كنت تحتاج إلى توقيع |
hâlâ oradaysa onu görmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن ارى إذا كان لا يزال هناك. |