"يزعجك" - Translation from Arabic to Turkish

    • seni rahatsız
        
    • rahatsız ediyor
        
    • rahatsız eden
        
    • sorun
        
    • rahatsız etmiyor
        
    • canını sıkmıyor
        
    • sana
        
    • senin
        
    • sizi rahatsız
        
    • canını sıkıyor
        
    • üzen
        
    • sakıncası
        
    • Seni sıkan
        
    • Canını sıkan
        
    Artık yatağına dönebilirsin. Kötü adam artık seni rahatsız edemeyecek. Open Subtitles عد إلى سريرك ، ذلك السيء لن يزعجك مرة أخرى
    seni rahatsız eden şey, benim korkmamam, ama senin korkman. Open Subtitles ما الذى يزعجك هو أننى لست خائفة بينما أنت خائف
    - Seni çok mu rahatsız ediyor? - Evet. Bu beni delirtebilir. Open Subtitles يبدو ان عدم اكتماله يزعجك هذا يجعلنى مجنون
    O zaman posta kutusuna sizin için bir not bıraktığını bilmeniz sorun olmaz. Open Subtitles إذًا لن يزعجك أن تعرف أنها تركت رسالة من أجلك في صندوق البريد
    Sen şu kamerayı çekmediğin için çocuğun ölecek olması seni rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles هل يزعجك أن هذا الصبيّ سيموت لأنك لا تريدين أن تطفئي هذه الكاميرا
    İnsanların seninle Patricia'yı yan yana getirip aranızdaki farkları incelemesi canını sıkmıyor mu? Open Subtitles هل يزعجك عندما يطلب الناس منك ان تقفي الى جانب باتريشيا .لكي يروا الفرق بينكما؟
    seni rahatsız eden bir şey olunca şakaların biraz sertleşiyor. Open Subtitles نكاتك تبتعد قليلاً عن الحافة عندما يكون هناك شيء يزعجك
    seni rahatsız edenin ne olduğunu söylemezsen nasıl yardım edeceğim? Open Subtitles إن أبيت أن تخبرني عمّا يزعجك فكيف يُفترض بي مساعدتك؟
    seni rahatsız eden ne, anlayamıyorum Beni her zaman sevdiğini düşünürdüm. Open Subtitles لا أعرف ما يزعجك ، مارثا لقد أعتقدت دائماً أنك تتوافقين معي
    Görüyor musun, seni de rahatsız ediyor, Doktor. Open Subtitles أترى أنه يزعجك ايضاً عزيزى الكأس المنسكب
    Krusty'nin tasarruf için deli dana eti kullanması sizi rahatsız ediyor mu? Open Subtitles هل يزعجك أن المطعم يستعمل لحم بقر مصاب بجنون البقر ليوفر النقود؟ لا، لأنهم يوفرون نقودي أنا، المستهلك
    O zaman posta kutusuna sizin için bir not bıraktığını bilmeniz sorun olmaz. Open Subtitles إذًا لن يزعجك أن تعرف أنها تركت رسالة من أجلك في صندوق البريد
    sorun olmazsa, dışarıda yürümeyi tercih ederim. Open Subtitles أفضل أن نسير بالخارج، إذا كان ذلك لا يزعجك
    Başka biriyle geçireceği bu hayat seni hiç mi rahatsız etmiyor? Open Subtitles ولكن بحق، ألا يزعجك أمر الحياة التي سيقضيها مع شخصٍ آخر؟
    House'un hastayla ilgili konuşmak için bir dakikasını ayırmaması canını sıkmıyor mu? Open Subtitles ألا يزعجك أن هاوس لا يريد أن يضيع ثانيتين في الحديث عن المريضة؟ إن ويلسون يعاني من الكثير
    Burada birisiyle öğle yemeği yemem sana rahatsızlık mı veriyor? Open Subtitles ألا يزعجك أننى أحضرت شخصا ما الى البيت لتناول الغداء
    Yüz milyonlarca dolarlık çürük borç senedi satmak sizi rahatsız etmedi mi? Open Subtitles ماذا عن بيع مئات ملايين القروض علماً أنها فاسدة ألا يزعجك ذلك؟
    Carpentier'in favori olması canını sıkıyor mu? Open Subtitles هل يزعجك أن "كاربنتييه" هو الملاكم المفضل؟
    Belki de seni asıl üzen şey, bir gün onu kaybedebileceğin düşüncesidir. Open Subtitles ربما ما يزعجك حقاً هو التفكير في أنه يوماً ما قد تفقدينه
    Bay Torelli. Umarım gelmemin sakıncası yoktu. Open Subtitles آمل أن وجودي هنا لا يزعجك لا أريد أن يكون وجودي هنا عديم الفائدة
    Seni sıkan şeyi bana da söylesene. Open Subtitles ربما ينبغي أن تخبرني بما يزعجك
    Canını sıkan bir şey olduğunu anlayacak kadar uzun süredir seninle beraberim. Open Subtitles لقد كنت معك ما يكفي لاعرف ما اذا كان هناك شيء يزعجك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more