"يستحسن أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyi olur
        
    • iyi edersin
        
    • iyi olacak
        
    • daha iyi
        
    • etsen iyi
        
    • En iyisi
        
    Gitsek iyi olur. Ona toplanması için yardım edermisin ? Open Subtitles يستحسن أن نبدأ فى التحرك هلا ساعدتها فى جلب الأغراض؟
    Dua etmeye başlasan iyi olur Earp. Son kozunu da oynadın. Open Subtitles يستحسن أن تبدأ فى الصلاة يا إرب لانك قمت بخدعتك الاخيرة
    Eğer giydikleriniz sizi yansıtıyorsa istediğiniz şeyleri giyseniz iyi olur. Open Subtitles إذا كنت ما تلبسه، يستحسن أن ترتدي الجزء الذي تريده
    Arkanı kollasan iyi edersin, çünkü hak ettiğimi alana kadar şehri terk etmeyeceğim. Open Subtitles يستحسن أن تراقبي ظهركِ لأني لن أغادر المدينة حتى احصل على ما استحقه
    Beklemenin faydası yok. Aşağı inip onlarla konuşsam iyi olacak. Open Subtitles . حسناً ، أعتقد أنه لا فائدة من الثرثرة يستحسن أن أنزل للتحدث معهم
    Doğru söylüyor olsan iyi olur evlat. Çünkü zamanımız daralıyor. Open Subtitles يستحسن أن تكون محقاً يا فتى لأنّ الوقت ينفذ منا
    O kaltak ile karşılaşmadan hakkında bilgi edinsek iyi olur. Open Subtitles أعني، يستحسن أن نأت ببعض المعلومات الحقيقية عن تلك العاهرة..
    Makarna sosu fıçısından çıkan striptizci bir şef olsa iyi olur. Open Subtitles يستحسن أن تكون طاهية متعرية تخرج فجأة من حاوية خل المعكرونة
    Avuç dolusu kanıt bulmadan senin söylemen daha iyi olur. Open Subtitles يستحسن أن تخبريني قبل أنا أحصل على حفنة من الأدلة
    Cleo dün gece şaraba ne koyduğunu doktora söylese iyi olur. Open Subtitles يستحسن أن تجعل كليو تخبر الدكتور ماذا وضعت في الخمر الليلة الماضية
    Beni dinlerseniz eğer, siz ve kızınız bir süre yatıp dinlenseniz iyi olur, sevgili doktor. Open Subtitles إن سمحت لي أعتقد أنه يستحسن أن ترتاح إبنتك قليلا دكتور
    Yardımcı olsan iyi olur. Bir an önce hapse girmeli. Open Subtitles و يستحسن أن تساعديهم كلما أسرع خلف القضبان كلما كان أفضل
    Evet, doktor çağırsan iyi olur, soğuk kompres de getir ve belki arkada biraz brendi de vardır. Open Subtitles نعم, يستحسن أن تجلب دكتوراً وكمادة باردة وربما أيضا بعض من شراب البراندي
    İlgilensen iyi olur. Çünkü bu gürültüde çalışmam mümkün değil. Open Subtitles يستحسن أن تعتني بالأمر لأن لا يُمكنني الدراسة و الموسيقى عالية
    Yeni ateşlenmişti, üç kurşun ve Büro'ya giden dosyada hiçbir şey yok bu yüzden bulmamamız için dua etsen iyi edersin. Open Subtitles وجد إنه تم الإطلاق منها حديثًا، ثلاثة رصاصات وليس هناك أي شيء بالملف في المكتب لذا يستحسن أن تصليين بألا نجدهم
    Gidip biraz temizlensen ve sonra danışmana görünsen iyi edersin. Open Subtitles يستحسن أن تذهب و تنظف نفسك. و بعد ذلك يستحسن أن تذهب و ترى المرشد.
    Üçüncü kata götürdüklerinde ise, cenaze töreni masraflarını düşünsen iyi edersin. Open Subtitles ولكن إن أخذوك إلى الطابق الثالث يستحسن أن تتمنى أن تنجح مكيدتك
    Eh, bu durumda, gitsem iyi olacak. Open Subtitles حسناً ، في هذا الحدث كان يستحسن أن أكون في طريقي
    Gidip silahları kontrol etsek iyi olacak. Open Subtitles يستحسن أن نلقي نظرة على مالدينا في خزانة الأسلحه
    Avukat olmak yalan söylemek için daha iyi bir eğitim. Open Subtitles أود القول لتكون محامياً، ربما يستحسن أن تتدرب على الكذب.
    En iyisi oraya bir kilit takın, yoksa bir de soyulacaksınız. Open Subtitles يستحسن أن تضع قفل عليه قبل أن يسرق أحد ستائر نافذتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more