"يستحق الموت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ölmeyi hak
        
    • ölmeye değer
        
    • Ölmeyi hak eden
        
    • ölümü hak
        
    • ölmeye değmez
        
    • ölmeyi de hak
        
    • uğruna ölünecek
        
    Bu adi herif o kadar aptaldı ki, ölmeyi hak etti! Open Subtitles هذا الغبي القذر بوب هذا كان مغفل جدا يستحق الموت
    Damarlarında akan kan ne olursa olsun, hiç kimse orada ölmeyi hak etmez. Open Subtitles مهما كان الدم الذي ينبض بعروقك لا احد يستحق الموت هناك
    Birinin yaşamayı ya da ölmeyi hak ettiğine karar vermek bize düşmez bence. Open Subtitles من الصعب القول بإن أحدهم يستحق الموت أو الحياة
    Lycanlar ondan her ne istiyorsa... oğlun bunun uğrunda ölmeye değer olduğunu biliyordu. Open Subtitles مهما كان مايُريده الـمُستذئبين منها إبنك كان يعرف بإنه يستحق الموت من أجلها.
    İşte bu yüzden, Lou Gehrig, ölmeyi hak eden, bencil mızmız bir bebek. Open Subtitles وهذا سبب كون لو كاريك هو طفل أناني يستحق الموت
    Ama kimse öyle ölmeyi hak etmez. Open Subtitles و هُمْ مُجرمون، لكن لا أحد منهم يستحق الموت هكذا
    ölmeyi hak etmeyen birini öldürme diye seni uyarmıştım. Open Subtitles لقد أخبرتك.. حذّرتك بألاّ تقتل أحداً لا يستحق الموت
    Biri kafama silah dayadı, ölmeyi hak eden değersiz, aşağılık bir pislik parçası olduğumu söyledi. Open Subtitles أحدهم وضع السلاح على رأسي أخبرني أني قمامة عديم القيمة وحثالة مثلي يستحق الموت
    Cinayet işleyen bir adam aynı şekilde ölmeyi hak eder. Open Subtitles الرجل الذي يقتل بلا ضمير ، فإنه يستحق الموت بنفس الطريقة
    Özür dilerim efendim ama, ölmeyi hak etmiyordu. Open Subtitles .. أعذرني سيّدي، ولكن لم يكن يستحق الموت بتلك الطريقة
    Ama üçümüz ölmeyi hak etmediğini hep bileceğiz. Open Subtitles لكن نحن الثلاثة، سنعرف دائماً أنه لم يستحق الموت
    Tanıyordum. ölmeyi hak eden insanlar, öldüler. Open Subtitles نعم, وإذا كان هناك من يستحق الموت, فإنهم من يستحقه.
    Endişe duyan birileri olduğu sürece, herkes ölmeyi hak eder. Open Subtitles الكل يستحق الموت طالما ان احدهم يريد ذلك
    Sürekli değiştiğini ve insanların ölmeyi hak etmediklerini anlatıyorsun. Open Subtitles واصل اخبار نفسك انك غيرت حياة الناس وان لا احد يستحق الموت
    ölmeyi hak eden kötü bir adam ve onu öldürmesi için para verecek biri buluyor. Open Subtitles إنهُ يجد رجلاً شريراً يستحق الموت و عندها يجعل أحدٌ يدفع لهُ عليه
    Yaptıkları yüzünden ölmeyi hak ediyor. Başkan olursa bunları yapmaya devam edecek. Open Subtitles يستحق الموت مقابل ما فعله، و ما سيفعلهُ إذا أصبح رئيسا.
    ölmeye değer bir sey varsa o da budur. Open Subtitles لو أن هناك شئ يستحق الموت من أجله فهذا هو
    Aman yahu! Gerçek ölümü hak eden biri varsa o cadıdır. Open Subtitles تباً ، إن كان أحد يستحق الموت الحقيقي فهو تلك الساحرة
    Olabilir ama hiçbiri uğrunda ölmeye değmez, değil mi? Open Subtitles ربما,لكن لا أحد منهم يستحق الموت من اجله
    Don Wilson kolay bir adam değildi, ama böyle ölmeyi de hak etmiyordu. Open Subtitles لم يكن دون ولسون شخصا سهل المنال لكنه لا يستحق الموت بهذه الطريقه
    Ve ben de takdim balomu, uğruna ölünecek bir şekilde istiyorum. Open Subtitles وأنا أريد حفلة الديبيوتونت خاصتي شيئًا يستحق الموت من أجله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more