| Freddo, LEM'i enerjilendirmek ne kadar sürer? | Open Subtitles | فريدو ما الوقت الذي يستغرقه توصيل الطاقة للوحدة القمرية؟ |
| Bir sandalda "X" mil hızla giden bir adam var... ve dalganın hızı da, işte başka bir mil... ve kasabaya ulaşması ne kadar sürer? | Open Subtitles | مثلا، أن هناك رجل يقود زورق لمسافة معينة والمسافة الحالية تستغرق وقت معين فكم يستغرقه من الوقت ليصل إلى البلدة? |
| Bu videoyu göndermek ne kadar sürer? - 2 ya da 3 dakika. | Open Subtitles | ما هو الوقت الذي يستغرقه تحميل ملف الفيديو؟ |
| Eğer onu bir buçuk saat alırsa ki o kadar sürecek. | Open Subtitles | إذا أستغرق منه ساعة ونصف، لكن هذا ما يستغرقه الأمر. |
| Eee, bu marine işlemi ne kadar sürecek? | Open Subtitles | كم الوقت الذي يستغرقه تحلل هذا الشيء؟ |
| Oraya ulaşmam tam olarak onun ellerini yıkayıp eldivenleri girme süresi kadar. | Open Subtitles | الوقت الذى استغرقته للانتقال الى هناك .. هو بالضبط الوقت الذى يستغرقه ليفرك يديه و يرتدى قفازه |
| Bayan, bu çocuk sana parmağına sürerse, hemen bana gel onu, verdiğin siparişi sana tekrar eden Tayland restoranından daha hızlı okuldan atarım. | Open Subtitles | يا سيدة , ان وضع هذا الطالب إصبعاً عليك فـ أأتِ إليّ مباشرة وسأطرده أسرع مما يستغرقه مطاعم الطعام التايلندي ليعيد قراءة طلبك |
| Beş dakika sürer. Sonra da ihtiyaç molası verir. | Open Subtitles | يستغرقه الأمر خمس دقائق ثم يأخذ إستراحه للحمام |
| Tükenmez kalem mürekkebinin kuruması ne kadar sürer? | Open Subtitles | كم من الوقت يستغرقه حبر قلم ليجف برأيك؟ |
| Bu ne kadar sürer öğren ve bana söyle. | Open Subtitles | أريد أن أعرف الوقت الذي يستغرقه ذلك |
| Seni Jumper'la gelip almamız o kadar sürer. | Open Subtitles | هذا هو الوقت الذي سوف يستغرقه إحضارك بواسطة المركبة (جامبر) |
| Bir çocuğun yok olması 7 saniye sürer. | Open Subtitles | هذا كل ما يستغرقه اختفاء طفل |
| Risinin öldürmesi ne kadar sürer Duck? | Open Subtitles | كم من الوقت يستغرقه "الريسين" للقتل، يا (داكي)؟ |
| Evet anlıyorum ama o kadar sürecek, ben çok- | Open Subtitles | نعم, حسناً هذا ما يستغرقه الأمر أنا آسـ... |
| Çünkü bu o kadar sürecek lanet olası." | Open Subtitles | و هذا ما يستغرقه |
| "Tel"i, pizzanın teslim edilme süresi kadar sürede oynadık, be kadın. | Open Subtitles | يا إمرأة , نحن اقتلعنا الأسلاك في الوقت الذي يستغرقه للحصول على طلب بيتزا |
| Yani ayın bu dönüş hareketinin süresi, dünyanın... yörüngesine girmesiyle aynı süre içinde olmuştur. | Open Subtitles | وبالتالي فإن الوقت الذي يستغرقه القمر للدوران لمرة واحدة هو تقريباً نفس الوقت الذي يستغرقه للدوران حول الأرض. |
| -Tahmini yolculuk süresi, uzaklık, hava-- | Open Subtitles | بحساب الوقت الذي يستغرقه السفر مع مراعاة السفر المسافة ، الطقس ... |
| Ben sonuncusu olmayı planlıyorum her ne kadar sürerse sürsün. | Open Subtitles | أنوي أن أكون حبّك الأخير مهما يستغرقه تحقق ذلك |