"يسخرون" - Translation from Arabic to Turkish

    • alay
        
    • dalga
        
    • gülüyorlar
        
    • gülüyor
        
    • gülüyorlardı
        
    • Alaycı
        
    • gülerler
        
    • eğleniyorlar
        
    • gülüyorlardır
        
    • gülecekler
        
    Hayır, benimle alay etmiyorlar. Sadece yeni olduğum için şaka yapıyorlar. Open Subtitles لا ، إنهم لا يسخرون مني بل يتعبوني لأنني الصبي الجديد
    Diğer çocuklar benimle alay ederdi çünkü büyükbabamlar Kore'den gelmişti. Open Subtitles الأولاد الآخرون كانوا يسخرون مني لأن أجدادي أتوا من كوريا
    Üniversiteden mezun olamadığı için tüm çocuklar onunla dalga geçiyormuş. Open Subtitles كل التلاميذ كانوا يسخرون منه لأنه لم يتخرج من الجامعة
    Öğrenmeye çalışıyordum ama her hata yapışımda çocuklar benimle dalga geçiyordu. Open Subtitles أحاول تعلمها لكن في كل مرة أخطئ كان الأطفال يسخرون مني
    Buna gülüyorlar, tamam mı? Bu bana göre değil. Open Subtitles يسخرون منا على هذا حسناً, أنا لا أوافق على هذا
    Eskiden ödünü patlattığın bir oda dolusu aşağılık, yavaş çekim gibi sana gülüyor. Open Subtitles هم يسخرون منكي بالحركة البطيئة في الغرفة المليئة بالأشخاص الذين كنتي ترعبينهم
    Ve durmuş bana bakarak gülüyorlardı. Open Subtitles بدأوا يشيروا بأصابعهم تجاهي , و يسخرون مني
    alay falan da ediyorlarmış. Tabii sizinle, Giritli gavuru diye. Open Subtitles من الواضح إِنهم يسخرون منه ويطلقون عليه الكافر من كريت
    - Doğru. Erkeklerin dizilerle alay edip, kadınların haberleri sevmemesinden nefret ederim. Open Subtitles الرجال الذين يسخرون من المسلسلات التليفزيونية و النساء اللاتي يكرهن نشرات الأخبار
    Sen Allah' ın Resulüsün alay ediyorlar. Hakaret, yağma. Biz hiçbir şey yapmıyoruz. Open Subtitles أنت رسول الله بينما هم حتى الأن يسخرون منا , يعتدون علينا , و ينهبوننا , و نحن لا نفعل شيئا
    İnsanlar kötü şans getirdiğimi söylüyorlar. Benimle alay ediyorlar. Open Subtitles الناس كانوا يقولون أني أجلب الحظ السيئ وكانوا يسخرون مني
    Kutsal Kitap ile alay edenlerle birlikte olmayı reddediyorum. Open Subtitles أرفض أن أكون في ذات الغرفة مع من يسخرون بالكتاب المقدس
    Dışarıda nefret edip, hor görüp, alay ederler. Open Subtitles بالخارج سيكرهونك و يحتقرونك و يسخرون منك
    Şimdi sen diyorsun ki, dizliklerini diğerleri seninle dalga geçtiği için giymedin? Open Subtitles أتقول أنّك لم تكن تضع واقياً للركبتين لأنّ الآخرين كانوا يسخرون منك؟
    Şu dünyada iki türlü insan vardır biri teknik servisi arayanlar diğeri de teknik servisi arayanlarla dalga geçenler. Open Subtitles هناك نوعان من الأشخاص في العالم أولائك الذين يتصلون بالدعم الفني و أولائك الذين يسخرون ممن يتصلون بالدعم الفني
    Çocukların değişen vücudumla dalga geçmesi sonra kızların beni, ironik bir şekilde, erkeklere olan ilgim nedeniyle dışlaması, çok fazla gelmişti. TED عار الفتيان يسخرون على تغيرات جسدي ثم الفتيات نفينني، تناقضا، بسبب اهتمامي بالأولاد، كان ذلك كثيرا.
    Pencereden merhaba dediğimde, bana gülüyorlar. Open Subtitles عندما أقول لك مرحبا من خلال النافذة فإنهم يسخرون مني
    Arkadaşların sana gülüyorlar şuan, biliyorsun değil mi? Open Subtitles أصدقائك هناك يسخرون منكِ. تعلمين ذلك ، أليس كذلك ؟
    gülüyor olabilirler, fakat beni kapüşonun altında saklanırken görmedin, değil mi? Open Subtitles إنهم ربما يسخرون من ذلك، لكنك لم تراني أخبئ وجهي بالغطاء، أليس كذلك؟
    Onu tutuklayan NYPD dedektifleri anlattığı hikayeye gülüyor... Open Subtitles كما تجلّى، إن المحققّين المحليين الذين اعتقلوه يسخرون من روايته،
    Bir hafta bana gülüyorlardı sonraki hafta ise bana gülüyorlardı. Open Subtitles مره بالأسبوع يضحكون على نكتاتي , الإسبوع اللذي بعد يسخرون مني .
    Babamız olmaya çalışıyor. Alaycı baba. Open Subtitles إنه يحاول التصرف كأب الأباء يسخرون
    - Ama Moğollar bize gülerler. - Bırak gülsünler. Open Subtitles ـ لكن المغول سوف يسخرون منك ـ دعهم يسخرون
    Demek istediğim Dugan ve arkadaşları sürekli benle eğleniyorlar. Open Subtitles أشعر بأن دوغان والآخرين يسخرون منّي طيلة الوقت.
    İkisi muhtemelen bir yerlerde saklanmış, pis pis gülüyorlardır. Open Subtitles والدينا ربما مختبئان في مكانِ ما الآن يسخرون على أنفسهم.
    Sana gülecekler. Çıkmaz sokaklara gireceksin. Open Subtitles أنت ستجدهم يسخرون منك انته بالكثير من الطرق المسدودة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more