| Ama o aynada yaşıyor. Seni öyle yakalıyor, aynadan geliyor. | Open Subtitles | ولكنه يسكن في المرآة هكذا ينال منك، من المرآة |
| Hayır, Havana'da evi var. Avenida Medios'ta yaşıyor. | Open Subtitles | لا، هو يقيم في بيته في هافانا يسكن في أفيندا ميديوس. |
| - Milyoner. Tamam önce milyarderdi, artık milyoner, yatında yaşıyor. | Open Subtitles | حسناً، ملياردير سابق ومليونير حالي يسكن في يخته |
| # Neden hâlâ bu ayrılığı yaşıyorsun, sevgilim. # | Open Subtitles | "لا يزال يسكن في هذا الفصل، الحبيب". |
| # Neden hâlâ bu ayrılığı yaşıyorsun, sevgilim. # | Open Subtitles | "لا يزال يسكن في هذا الفصل، الحبيب". |
| Birbirlerinin en iyi arkadaşlarıymışlar. Gel gör ki, kötü bir adam delikanlının apartmanında ikamet ediyormuş. | Open Subtitles | ولكن كان هنالك شرير يسكن في المبنى الذي يسكن به الصبي |
| Şehrin kuzey ucundaki karavan parkında yaşıyor. | Open Subtitles | هو يسكن في شمال المدينة في احدى المقطورات |
| 11. cadde ile 7. nin köşesinde yaşıyor. | Open Subtitles | يسكن في الشارع الحادي عشر الجادّة السابعة. |
| - Bilmiyorum. Sanırım üst katta yaşıyor. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة أظن انه يسكن في الطابق العلوي |
| 280 çetesi tarafından kontrol edilen bir bölgede yaşıyor. | Open Subtitles | إنّه يسكن في منطقة مُتحكّم فيها بواسطة عصابة الـ 280. |
| 280 çetesi tarafından kontrol edilen bir bölgede yaşıyor. | Open Subtitles | إنّه يسكن في منطقة مُتحكّم فيها بواسطة عصابة الـ 280. |
| Hazır dikkatiniz bendeyken, tüm bayanları uyarmak istiyorum şeytani ve tehlikeli evli bir adamla ilgili alt katta yaşıyor. | Open Subtitles | و الآن أرجو الإنتباه أريد أن أحذر كل فتيات و سيدات نيويورك من رجل شرير خطير و متزوج مرعب و يسكن في الطابق السفلي من مسكني |
| Oğlum Hare Krishna tarikatından hippi olduğu gerekçesiyle atıldı ve artık Portland metrosunda yaşıyor. | Open Subtitles | "ابني طرد مؤخراً من مذهب "هاري كريشنا ،لأنه كان مخنثاً أكثر من اللازم وهو الآن يسكن في أنفاق مواصلات بورتلاند |
| İspanyollarla birlikte 6. katta yaşıyor! | Open Subtitles | هو يسكن في الطابق السادس مع الإسبان |
| # Neden hâlâ bu ayrılığı yaşıyorsun, sevgilim. # | Open Subtitles | "لا يزال يسكن في هذا الفصل، الحبيب". |
| # Neden hâlâ bu ayrılığı yaşıyorsun, sevgilim. # | Open Subtitles | "لا يزال يسكن في هذا الفصل، الحبيب". |
| # Neden hâlâ bu ayrılığı yaşıyorsun, sevgilim. # | Open Subtitles | "لا يزال يسكن في هذا الفصل، الحبيب". |
| # Neden hâlâ bu ayrılığı yaşıyorsun, sevgilim. # | Open Subtitles | "لا يزال يسكن في هذا الفصل، الحبيب". |
| Bir yerlerde ikamet etmiş olmalı, öyle değil mi? | Open Subtitles | عليه أن يسكن في مكان ما، صحيح؟ |
| Cole sahil yakınlarında bir yerde kalıyor olmalı. | Open Subtitles | لابد من أن كول يسكن في مكان ما بالقرب من الساحل |
| Bir köpek ya da sokağın karşısında yaşayan bir erkek arkadaş gibi. | Open Subtitles | مثل أن تحظَي بكلب أو خليل يسكن في الجهة الأخرى من الشارع |