Bu simülasyon grafiklerle işlemektedir, ama bazı insanlar paranın satın aldıklarını motive edici bulur, düz rakamları değil. | TED | هذه محاكاة تستخدم الرسومات، ولكن يرى الآخرون التحفيز بما يشتريه المال ليس فحسب بمجرد أرقام. |
Bunu satın almak isteyen kimse gerçek bir çiftlik istiyor olmalı . | Open Subtitles | أي شخص الذي يشتريه يجب أن يريد أي مزرعة حقيقية. |
Evet! Çünkü paranın satın alabileceği en güvenli yerdir. Paranoyak olma. | Open Subtitles | لأنهم يملكون أفضل ما يمكن ان يشتريه المال من انظمة حماية فلا تصاب بجنون العظمة |
Bay Verber'ın her zaman sizin için aldığı çikolata kaplı kiraza ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رايك بالكرز المغطى بالشوكولاتة ؟ هذا ما يشتريه لك السيد فيربر دائما |
Bence satın alacak olan metali eritip hurda bile yapabilir. | Open Subtitles | بالنسبة لي . من يشتريه يمكن أن يُذيبه و يُعد منه معدنا خردة |
Niye herkes üzüm suyu almıyor ki? | Open Subtitles | -نعم أنه مقلل من قدره! -أتعجب لماذا لا يشتريه الكثير من الناس |
Satılabilecek herşeyimi sattım. | Open Subtitles | بعت كل ما قد يشتريه أحد مني |
Ve galiba senin önemsediğin biri onu satın alıyor. | Open Subtitles | و أعتقد أن من يشتريه هو شخص تهتمين لأمره |
Paranın satın alamayacağı güzel bir ders öğrendik. | Open Subtitles | لقد تلقينا جميعاً , درس قيم لايمكن لهذا المال أن يشتريه |
Tek başıma bunu kaldıramyacağımı biliyorsun Ve eğer kaldırken kırarsam, kimse bu şeyi satın alamayacak. | Open Subtitles | أنت تعرف أنه لا يمكنني تحريك هذا الشيء بمفردي وإن كسرته، فلن يشتريه أحد |
Tabi babam benim için satın almazsa ki alamaz çünkü kendisi burada değil. | Open Subtitles | ما لم يشتريه لي والدي و هو ما لن يحصل... كونهُ ليس هنا |
Senden önce başkasının satın alması mümkündür. | Open Subtitles | من المحتمل أن شخصاً آخر يمكن أن يشتريه أولاً |
Giremediği her gece kulübünü satın alıyormuş. | Open Subtitles | في كل مرة لا يستطيع دخول نادي فهو يشتريه |
Makineler insanların ne izlediğini biliyor insanların ne okuduğunu insanların ne satın aldığını hatta insanların ne hissettiğini. | Open Subtitles | الآلات تعلم ما يشاهده الناس، ما يقرأه الناس، ما يشتريه الناس، حتي ما يشعره الناس. |
Ve bunun doğru olduğunu kanıtladın. Para her şeyi satın alamaz. | Open Subtitles | هناك حدود لما يستطيع المال أن يشتريه |
Ve bunun doğru olduğunu kanıtladın. Para her şeyi satın alamaz. | Open Subtitles | هناك حدود لما يستطيع المال أن يشتريه |
Ve artan bir biçimde, insanların aldığı her şey, tüm tüketici ürünü, öyle ya da böyle, kişiselleştirilebilir. | TED | وباطراد ، كل ما يشتريه الناس، كل منتج استهلاكي ، بطريقةِ أو أخرى، يمكن جعله شخصيا. |
Hayır, zengin insanların aldığı şeyler gibi, mesela "Campbell's Soup" ve "Pepsodent" gibi. | Open Subtitles | لا مثل ما يشتريه الاثرياء مثل حساء كامبل و .بيبسدنت |
Ama elinde bir stüdyo olmadan alacak ve hakkını vermek istiyor. | Open Subtitles | لكن يشتريه دون أستوديو ويريده بسعر معين |
Kimse satın almıyor çünkü kimse bunun ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لا أحد يشتريه لأن لا أحد يعرفه |
Satılabilecek herşeyimi sattım. | Open Subtitles | بعت كل ما قد يشتريه أحد مني |