Aileme göre, sıcak havalar daima insanı ahlaksızlığa teşvik ederdi. | Open Subtitles | لطالما قال أبواي أن الطقس الحار يشجع على رذائل الأخلاق |
İzleyicileri programla bağlantıda olmaya teşvik ediyor ve bu bir çeşit reklam satışı. | Open Subtitles | إنه يشجع على زيادة التلاحم مع المشاهدين, وهذا من وجهة نظر إعلانية تسويقية. |
Dışarıda bu takımı destekleyen kocaman bir topluluk var. | Open Subtitles | هناك مجمتمع كامل بالخارج يشجع هذا الفريق. |
Bence hedefimiz aynı anormal duyguları paylaştığı bir grubun parçası vahşi duyguları destekleyen bir forum. | Open Subtitles | أعتقد أن مجرمنا فرد من مجموعة من المنحرفين لديهم منتدى يشجع على العنف |
Kartal diğerlerini de ava katılmaya cesaretlendiriyor. | Open Subtitles | النسر يشجع الآخرين للانضمام الى المطاردة. |
Onun politik rüyası, sadece gezegenimize karşı saldırganlığı cesaretlendiriyor. | Open Subtitles | حلمها السياسي فقط يشجع العدوان ضد كوكبنا |
Tabii ki iş yaratma cesaretini kırar ve kayıt dışı ekonomiyi teşvik eder. | TED | بالطبع، هذا لا يشجع على خلق الأعمال ويعزز الاقتصاد غير الرسمي. |
izleyicileri katılıma teşvik eden kavramsal bir çalışmadır. | TED | إنه عمل مفاهيمي يشجع على مشاركة الجمهور. |
Ve duruşma hakimi kendini kurtarmak için bu iftiraları teşvik ediyor. | Open Subtitles | وكبير القضاة يشجع هؤلاء المفترين لا تصغي أليهم |
Biliyorsun, Simone, bence biz dans edersek bu çocuklardan bazılarını oraya çıkmaya teşvik etmiş oluruz. | Open Subtitles | تعرفين , سيمون , فكرت انه ربما اذا رقصنا قد يشجع احد الاطفال ليخرج من هناك |
Bölgedeki kendini tavlama sanatçısı olarak tanıtan 20 kurstan, yalnızca bir tanesi öğrencilerini uzay kovboyu gibi giyinmeye teşvik ediyor. | Open Subtitles | هناك رجل واحد يشجع تلاميذه ليلبسوا ثيابا كـ رعاة البقر الفضائيين |
Birisinin, birisini kaybeden olarak düşünmenin kötü olduğunu bilerek, birçok insan hayatının kontrolünü almak istemesini ve belki de biraz kazanan ve biraz kaybeden olması gerektiğini destekleyen bir toplumu nasıl bağdaştırıyorsun? | TED | بين فكرة كون المرء -- انه من السيء النظر الى احد على انه " خاسر " وبين فكرة ان الكثير من الاشخاص حولك .. يريدون ان يتفوقوا عليك . والمجتمع يشجع على ذلك وربما يتوجب وجود بعض الخاسرين وبعض الرابحين |
Batı yakasını destekleyen bir zenci. | Open Subtitles | إنه أسود يشجع الجانب الغربي |
insanlari cevap vermek için cesaretlendiriyor. | Open Subtitles | يشجع الناس على الرد |
Bolan cesaretlendiriyor. | Open Subtitles | بولان يشجع على ذلك |