"يصل إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmeden
        
    • geldiğinde
        
    • ulaşmadan
        
    • ulaşmasına
        
    • gelen
        
    • ulaşmak
        
    • gelmesini
        
    • gözünüze
        
    • gelir
        
    • varan
        
    • ulaşan
        
    • ulaşır
        
    • ulaşana
        
    • ulaşıyor
        
    • ulaştı
        
    Gökadadan bir ışık ışını, evrenin içinde sizin gözünüze gelmeden önce belki milyarlarca yıl yol kateder değil mi? TED سينطلق شعاع من الضوء من المجرة ويسافر عبر الكون ربما لمليارات من السنين قبل أن يصل إلى المنظار الفلكي أو العين.
    O eve geldiğinde ben uyumuş oluyorum, ben ayrıldığımda da o. Open Subtitles أكون نائمة عندما يصل إلى المنزل ويكون هو نائماً عندما أغادر،
    -Güney hatlarına ulaşmadan bu casusu yakalayacağım. Open Subtitles سأقبض على هذا الجاسوس قبل أن يصل إلى الحدود الجنوبية
    New York'taki Özgürlük Adası'nın ortasında duran bir insanın bir sıçrayışta Özgürlük Heykeli'nin tepesine ulaşmasına eşdeğer. TED و هو ما يعادل شخصاً واقفاً في وسط جزيرة الحرية في نيويورك و بقفزة واحدة يصل إلى قمته
    Sürücülerden biri... elinde çenesine kadar gelen bir şey tutuyordu. Open Subtitles واحد من السائقين كان يمسك شيئا ما يصل إلى فمه
    Nitekim, pamukta bu koyulukta bir renge ulaşmak için onu çivit mavisine 18 kez batırmak gerekir. TED وفي الواقع، القطن قد يستغرق ما يصل إلى 18 غمسة في النيلي ليحصل على لون بهذه الدكانة.
    Üç tüfek arasındaki ölüm alanına kadar gelmesini bekliyorlar. Open Subtitles أنهم ينتظرون حتى يصل إلى منطقة القتل بين ثلاث بنادق
    Pap, Frazier şehre gelmeden önce neler yapmış, araştır. Open Subtitles باب، احصل لى على كل المعلومات التي تستطيع على فرايزر قَبل أَن يصل إلى البلدة
    O buraya gelmeden evvel elimizden geleni yapmalıyız ki onlara karşı bir şansı olsun. Open Subtitles صمم، علينا القيام بما في وسعنا قبل أن يصل إلى هنا
    Babanız geldiğinde onu sulu gözlerle karşılamamalıyım. Open Subtitles لا يجب أن يرى والدكم عيناي متعبتان عندما يصل إلى المنزل
    Ve sıra Cumhurbaşkanının zihnine geldiğinde, o tamamen boştur. Open Subtitles وحينما يصل إلى عقل الرئيس يجده فارغ تماماً
    Dev bir mors! Kampa ulaşmadan onu durdurmalıyız! Open Subtitles وحش عملاق , يجب أن نوقفة قبل أن يصل إلى المعسكر
    Dayanmalıyız! O kalkanın toplara ulaşmasına müsaade edemeyiz! Open Subtitles يجب أن نبقى , يجب أن لاندع الدرع يصل إلى المدافع الثقيلة
    Bir sağlık görevlisi bir kaç olay mahalline hep ilk gelen oldu. Open Subtitles ثمة مسعف يكون دائماً أول من يصل إلى مسرح الجريمة عدة مرات.
    Her müşterinin dondurma aracına ulaşmak için atmak zorunda olduğu adım sayısını en aza indirger. TED فهذا الحل يقلل الحد الأقصى لخطوات أي زبون لكي يصل إلى عربة البوظة
    Orada endişe içinde yatar eve gelmesini beklerdik. Open Subtitles كنا نستلقى هناك نرتجف من الخوف و ننتظر أن يصل إلى المنزل
    Yani bu ışık artık düz bir çizgide yol alamaz, onun yerine bükülür ve öyle sizin gözünüze gelir. TED لذلك فإن شعاع الضوء هذا لن يستمر في مسار مستقيم ، ولكن سينحني ومن ثم يصل إلى أعيننا.
    Hey. Oturma odasına ilk varan diziyi seçer. Open Subtitles أول من يصل إلى غرفة المعيشة يختار ما سنتفرج
    Youtube 10 milyon izlenmeye ulaşan ilk kanala 100.000$ veriyor. Open Subtitles اليوتيوب سيمنح جائزة بقيمة 100 ألف لأول من يصل إلى 10 ملايين مشاهد
    Her günün sonunda, bitkin ve acı içinde zirveye ulaşır ve ittiği kayanın tepeden aşağıya yuvarlanışını çaresizce izler. Open Subtitles في نهايه كل يوم, يصل إلى قمة الجبل منهك القوى ويصبح يائساً وهو يرى هذه الصخرة تتدرحج إلى أسفل
    Bu hızla gidersek matkap duvara ulaşana kadar matkaba yeterli zararı veremeyiz. Open Subtitles بهذا المعدل ، لن نضره كفاية قبل أن يصل إلى ذلك الجدار
    İnsan dayanım geliştirebiliyor ya da limitine mi ulaşıyor? TED هل يطوّر الشخص حد تسامح أم يصل إلى الحد الأقصى؟
    Rana Meydanı dehşet hikayesi gibiydi, felaketten iki hafta sonra, ölü sayısı 931 gibi şok bir rakama ulaştı, tekstil tarihinin en kötü felaketiydi. Open Subtitles وميدان رنا بالنسبة لي كان مثل قصة رعب. بعد أسبوعين من وقوع الكارثة، وعدد القتلى يصل إلى رقم مخيف من 931،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more