buna karşı konulmaz dürtü diyebiliriz. Savunmanı bu şekilde yapabiliriz. | Open Subtitles | يطلق عليه دافع لا يقاوم , وهذا هو دفاع قانوني |
Birinin yeğenini işe alınca adına ne denir bilmiyorum ama iş yok ve önümüzdeki üç ay süresince de yardımcı editöre ihtiyaç olmayacak. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما يطلق عليه عند توظيف شخص ما ابن شقيق, ولكن ليس هناك عمل, وسوف لا يكون هناك عمل آخر ل |
Bir ünite insülinin kan şekerini düşürme derecesi, insülin duyarlılığı denen kavramı anlamamıza yardımcı olabilir. | TED | يخفض الأنسولين نسبة السكر في الدم إلى درجة تساعدنا على فهم شيء يطلق عليه حساسية الأنسولين |
buna ruh çizgisi adı verilir, dokumacı veya yapana bir çıkış yolu vermek için, aynı zamanda da iş yapmasına devam etmesi için bir sebep olarak desende kasti bir kusur. | TED | إنه ما ما يطلق عليه خط الروح، خطأ متعمد في القالب يعطي الحائك أو الصانع مخرجاً، بل أيضاً سبباً للاستمرار بالصناعة. |
Fransızlar sana ne derler les incompetents. | Open Subtitles | أنت الذي يطلق عليه الفرنسيَيون العاجزون. |
Bir İsrailli tarafından bulunduğu için böyle adlandırılıyor, ve şimdi bu hastalığa bu ismi koyduğu için oldukça pişman, elbette çünkü virüs sanki İsrail'e aitmiş gibi atfediliyor. | TED | و يطلق عليه ذلك لأن رجل في إسرائيل وجده لأول مرة ، والآن يأسف بشدة لتسمية المرض ، لأنه ، بالطبع ، هناك عواقب. |
Foo Chow adında bir Çin lokantasındayım. | Open Subtitles | "ايريك" انا في مطعم صيني يطلق عليه "فوو شو". |
Ve tüm bu anlattıklarım, "Derin Beyin Uyarımı" isimli bir cihazla başarıldı. | TED | هذا يتم بواسطة هذا النوع من الأجهزة و هذا يطلق عليه التحفيز الدماغي العميق |
Krallarla ilgili en ufak bahse direkt atlayıp, isyana teşvik diyorlar. | Open Subtitles | أنها تأخذ أي ذكر لملوك في ظاهرها والذي يطلق عليه الفتنة. |
Elbette ateş edecek daha iyi bir şey bulamamışsa! | Open Subtitles | عادة ان لم يجد شيئا أفضل يطلق عليه |
Affedersin ama buna düşünmek denmez. Sikinin peşinde gitmektir bu. | Open Subtitles | المعذرة هذا ليس بتفكير، هذا يطلق عليه ملاحقة مايريده قضيبُك |
buna elçiye zeval vermek denir. Çünkü ayağa kalkan ve tacize sessiz kalmayan, hem kendisinin hem de diğer kadınların, erkeklerin ve erkek çocuklarının | TED | يطلق عليه قتل الرسول. إنه لأن أولئك النساء اللواتي يقفن |
buna sanat için acı çekmek denir. Dünden dolayı özür dilerim, yol yorgunuydum. | Open Subtitles | يطلق عليه المعاناة من فن ألاخر أسف بخصوص الليلة الماضية |
İşte buna eski usul kavga denir. | Open Subtitles | هذا ما يطلق عليه مشاجرة من الطراز القديم |
O hâlde, bunu yapmak için bakterilerim enzim denen şeyin özel bir versiyonunu kullanıyorlar. | TED | الآن، ولفعل هذا، تستخدم البكتيريا نوعًا خاصًا مما يطلق عليه الإنزيمات. |
Hepimiz, bir noktaya kadar, Bill Gates denen şeyi çalıştık. | TED | كلنا ندرس إلى حدٍ ما شيئاً يطلق عليه اسم بيل غيتس. |
1700'lerin ortalarından beri, günümüzde cebirsel topoloji adı verilen bir konuya yapılan ilk atılım buydu. | TED | بالتالي كانت هذه أول دفعة، من منتصف 1700، نحو موضوع يطلق عليه الآن الطوبولوجيا الجبرية. |
buna Kutsal Ruh Bankası derler. | Open Subtitles | حسنا, هذا ما يطلق عليه بنك الروح القدس |
Ayağınızın dibinde duran şeyin ismi, çöp kutusudur. | Open Subtitles | إنظرْ إلى هذا الشيءِ على الأرضيةِ أيضاً يطلق عليه قلم |
Barbara, The Red Door adında bir bara gidermiş. | Open Subtitles | يطلق عليه "الباب الأحمر" لقد أعطاني الساقي قائمة أسماء |
Ortamın asit derecesine bağlı olarak mavi, pembe ve mora varan renklerde actinorhodin isimli bir antibiyotik üretiyor. | TED | ينتج مضاد حيوي يطلق عليه اكتينوركودين، يتدرج لونه بين الأزرق والوردي والبنفسجي، طبقا لدرجة حموضة البيئة المحيطة به. |
Sahibi Kore Savaşına katılmış ve şimdi ona Çinli diyorlar. | Open Subtitles | المالك إشترك فى الحرب الكوريه و الآن يطلق عليه الرجل الصينى |
Elbette ateş edecek daha iyi bir şey bulamamışsa! | Open Subtitles | عادة ان لم يجد شيئا أفضل يطلق عليه |
Bu farklılık, kavramsal olarak, elektrik üretmek için ısı makinesi denilen bir şeyi kullanmayı sağlayabilir. | TED | هذا الفرق، نظريًا على الأقل، يمكن أن يُستخدم لتشغيل ما يطلق عليه المحرك الحراري لتوليد الكهرباء. |
Bu, Klasik Dönemin sonu ve genelde Karanlık Çağ olarak adlandırılan dönemin başlangıcıydı. | TED | كانت هذه نهاية الفترة الكلاسيكية وبداية ما يطلق عليه العديد بالعصور المظلمة. |