"يظنون" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünüyorlar
        
    • düşünüyor
        
    • sanıyorlar
        
    • sanıyor
        
    • düşünen
        
    • düşünür
        
    • düşündüler
        
    • düşündükleri
        
    • sanan
        
    • düşündüğünü
        
    • düşünmüyorlar
        
    • onlara
        
    • inanıyor
        
    • sanırlar
        
    • sandıkları
        
    Öğrenenler onun ilgi çekici olmadığını, tutarsız ve zor olduğunu düşünüyorlar. TED فالطلاب يظنون انها غير مترابطة وغير مثيرة للاهتمام .. وصعبة للغاية
    Öğrenciler TDP'yi seviyor. Onlar onun yeni bir bilgisayar oyunu olduğunu düşünüyorlar. TED ان الطلاب يحبون هذا الاسم .. انهم يظنون انه اسم لعبة فيديو
    İnsanalar deli olduğumu düşünüyor. İlla Yummy marka mı olması gerekiyor? Open Subtitles الناس يظنون أنني مجنون هل يجب أن تكون من متجر ياميز؟
    Pekala, bir şey bulamamışlar uyuşturucu bağlantılı bir hesaplaşma olduğunu sanıyorlar... Open Subtitles حسنا، لم يجدوا شيئا في الحقيقة يظنون أن الأمر متعلق بالمخدرات
    Birçok insan çiftçiliği, iyi sürülmüş toprağa güzel tohum ekmektir sanıyor. Öyledir zaten. Open Subtitles فأغلب الناس يظنون أن الزراعة هي زرع بذور جيدة في تربة محروثة جيدًا
    Sanırım küçük bir kasabadaki polis şefinin bu işi kıvıramayacağını düşünüyorlar. Open Subtitles انا اعتقد انهم يظنون ان رجل البوليس المحلى مثلى ضيق الافق
    Hipokrat'ın da pudralı yarım bir perukla, siyah giydiğini düşünüyorlar şüphesiz. Open Subtitles لا أشك أنهم يظنون أن أبقراط إرتدوا الأسود مع الباروكة الرمادية
    Açıkçası, okuldaki bazı insanlar oyun alanında bunu yapmanın, uygunsuz olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles بعض الاشخاص فى المدرسة يظنون هذا شىء غير لائق فعله فى الملعب
    Madem Russell Edgington'ı meydana çıkartabileceklerini düşünüyorlar, neden denemelerine izin vermiyoruz ki? Open Subtitles إذا هم يظنون أنه بمقدرتهم إيجاد راسل ادجنتون لم لا ندعهما يحاولان؟
    İşlerini yaptıklarını düşünüyorlar ama şu lanet çocukları doyurmak için koruyucu ailenin bana yeterli para vermediğini de biliyorlar. Open Subtitles يظنون إنهم يفعلون عملهم، لكنهم يعرفون أن الحضانة لا تعطيني ما يكفي من المال لإطعام كل هؤلاء الصغار الأوغاد.
    Bir bilim adamıyla üç ajanınızı kaybettikten sonra sus pus oturmayacağınızı düşünüyorlar. Open Subtitles إنهم لا يظنون أنكم ستسكتون على هذا بعد خسارة عالمكم وثلاثة عملاء
    Bu lüks yer var çünkü paralı birkaç insan işe yaradığını düşünüyor. Open Subtitles هذا الجناح الضخم موجود لأن بعض الناس ذوي المال يظنون أنه ينجح
    Sorun, çoğu adamımızın bunun arkasında Joey'in olduğunu düşünüyor olması. Open Subtitles المشكلة ان الكثير من رجالنا يظنون ان جوي خلف هذا
    Arkadaşlarım bana göre olmadığını düşünüyor. Bu yüzden müdahale yapıyorlar. Open Subtitles أصدقائي يظنون أنكِ لستِ مناسبة لي لذا هم يقيمون تدخل
    Kesinlikle! Bizim firmada da bu var. Bir dava için ağlayacağını sanıyorlar. Open Subtitles هذا صحيح، بشركتي للمحاماة يظنون أن المرأة ستبكي على أي وثيقة شرعية
    Gerçekliğin o olduğunu sanıyorlar, ama aslında gerçek gerçeklik bu. Open Subtitles يظنون بأن ذلك هو الواقع ولكن هذا هو الواقع الحقيقي
    Ailelerimiz bizim için en iyisini bildiklerini sanıyorlar ama bilmiyorlar. Open Subtitles أهلنا يظنون أنهم يعرفون مصلحتنا لكنهم في الحقيقة لا يعرفونها
    Hayır, yapmadınız. Bu çömez veletler kendilerini çok iyi sanıyor. Open Subtitles كلا، لم تفعلي ذلك اولئك الحمقى يظنون أنفهم جيدين جداً
    Aslında Amerikan kadınlarının zorlayıcı ve baskıcı olduğunu düşünen birçok erkek var. Open Subtitles الكثير من الرجال يظنون حقيقةً . أنّ النساء الأميريكيّات انتهازيّاتٌ و متغطرسات
    Bazı erkekler bir fırsat yakaladıkları zaman, kadınlara kur yapmanın görevleri olduğunu düşünür. Open Subtitles ان تعلم ان هناك بعض الرجال يظنون ان من واجبهم ان يغازلوا السيدات
    Sanırım onun kanserle çok iyi savaşabileceğini düşündüler. Open Subtitles أظن أنهم يظنون أن لديه قدرة عالية على مقاتلة السرطان
    Hatta garip olduğumuzu düşünebilirler ama ne düşündükleri mühim değil. Open Subtitles و ربما يظنون أننا غريبون لكن ما يظنونّه لا يهم
    Sadece, parayla her şeyi satın alabileceğini sanan züppeleri görmeye katlanamıyorum. Open Subtitles ولكنني فقط لا أطيق منظر بعض المرفهين الذين يظنون أن بإمكانهم شراء أي شيء بالمال
    Pek çok insanın beni, Jay'in parasının çektiğini düşündüğünü biliyorum. Open Subtitles أعرف ان كثير من الناس يظنون انني منجذبة الى جاي
    Benim hissetiğimi düşünmüyorlar, fakat bazen çok düşünürüm. Open Subtitles يظنون أنني لا أحس أحياناً، أحس أكثر من اللازم
    Çünkü kasabadaki insanlar aşırı endişeli ki onlara göre füzeye çok benziyorlar. Open Subtitles لأن لدي بلدة مليئة بالأشخاص المتلهفين الذين يظنون بأنها تشبه القذائف كثيراً
    İnsanlar da Atrianlar da pilotaj hatası yüzünden düştüğümüze inanıyor. Open Subtitles البشر والأتريين يظنون بأن مركباتنا تحطمت بـــســبــب خــطــأٍ من الطيار
    Ve sınıf atlayanlar. Kültürü gösterdiğini sanırlar. Open Subtitles و الذين يرتفعون أجتماعياً يظنون أنه من علامات الأدب
    Umarım New York'taki arkadaşlarına küçük kasabalarda yaşayan insanların sandıkları kadar aptal olmadıklarını anlatırsın. Open Subtitles ..أتمنى أن تخبر أصدقائك في نيويورك أن الناس في المدن الصغيرة ليسوا مغفلين كما يظنون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more