| 2010 yılı büyük kuraklığı burada görülüyor. Kırmızı yer, Batı Avrupa büyüklüğünde bir alan. | TED | الجفاف الكبير الذي حدث في العام 2010 يظهر هنا باللون الأحمر يظهر منطقة تقريبا حجمها مثل حجم أوروبا الغربية |
| - Ön tarafın yarısının molekülleri burada birleşmeyecek. - Yıldızgeçidi birimleri ayrı olarak aktarır. | Open Subtitles | الجانب الأمامى لن يظهر هنا البوابة تبث عبر وحدات منفصلة |
| burada geçen yarım sene içinde onu 150 kere aradığın gözüküyor. | Open Subtitles | يظهر هنا أنك قمت بألأتصال بها أكثر من 150 مره خلال سنه ونصف |
| Ray, Tilden denen pislik yüzünde o sırıtmayla ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | راي , تلدين اللعين يظهر هنا وعلى وجهه أبتسامه خبيثة |
| Ondan bir kaç gün sonrada, onun ödül oros...su tam burada Lullaby'de ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | ثم، بعد بضعة أيام، له جائزة عاهرة يظهر هنا في تهويدة. |
| Bizim tepkimizi bilerekten burada ortaya çıkmasını garip bulsam da. | Open Subtitles | إلا أنني أستغرب أنه يظهر هنا مع أنه يعرف ماذا سيكون رد فعلنا |
| İlahiyat burada hiç karşıma çıkmamıştı. | Open Subtitles | علم الديانات لم يظهر هنا ولاأعرفعنهالكثير. |
| Bu olayda diğer taraftan bir bina burada belirdi. | Open Subtitles | أما الآن فمبنى من العالم الآخر يظهر هنا. |
| Ve burada en sevdiği lise öğretmeni ile birlikte. | TED | و يظهر هنا مع معلمةِ الثانوية المفضل |
| Şimdi videoya bakalım, bunu topluma ilk defa burada yani TED'de duyuruyoruz, başarılı bir HIV aşısı nasıl çalışabilir? | TED | الآن, دعونا نلقي نظرة على هذا الفيديو و الذي يظهر هنا في تيد لأول مرة على الإطلاق يعرض كيف يمكن أن يعمل لقاح فعال للإيدز. |
| Standart Model burada... burada gösteriliyor. | Open Subtitles | النموذج القياسي هنا ـ ـ ـ يظهر هنا |
| Yerli bir adam, Homer Simpson, burada görülen dili elektrik direğine yapışmış olan adam bize bir video kaset gönderdi. | Open Subtitles | رجل محلّي، (هومر سمبسن)، الذي يظهر هنا ولسانه ملتصق بعامود كهرباء، سلّمنا هذا التسجيل. |
| burada okuduklarıma göre bu adam Ted Bundy olma yolunda ilerliyormuş. | Open Subtitles | من ما يظهر هنا هذا الرجل كان فى الإتجاه الصحيح ليصبح (تيد باندى) |
| Fakat işte burada tekinsiz kısım geliyor. | Open Subtitles | ولكن يظهر هنا شئ الغريب |
| burada Yargıç Parks yazıyor, ama ben bunları ona hiç göndermedim. | Open Subtitles | (يظهر هنا أنها للقاضي (باركس ! لَكنني لم أرسلها إليه |
| Yani, birden ortaya çıkıyor ve kötü olaylar başlıyor. | Open Subtitles | ان يظهر هنا وتنطلق كل لعنات الجحيم معه |
| Tekrar ve tekrar ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | يظهر هنا وهنا. |
| Tekrar ve tekrar ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | يظهر هنا وهنا. |