Ne kadar çabalasam da ona kızamam. Neticede, kendi kendisini cezalandırıyor. | Open Subtitles | يجب ألا أكون غاضبا معه إذا حاولت فبالنهاية ، هو يعاقب نفسه |
Av sırasında cinayet ceza hukukunda geçmez. Kaza sayılır. | Open Subtitles | القتل أثناء الصيد أمر لا يعاقب عليه القانون يعتبر حادث عارض |
Şayet bir asker görevini yerine getirmezse, cezasını bekler. | Open Subtitles | إذا كان هناك جندي لم يقم بواجبه، من المتوقع أن سوف يعاقب. |
Yargıçlar ölmek istememi anlıyorlar, ama bana yardım etmenin, yasal cezası olduğunu hatırlatıyorlar. | Open Subtitles | يدرك القضاة أنني أريد الموت و لكنهم يذكّرونني بأن مساعدتي يعاقب عليها القانون |
Generalin eşi olarak Sovyet suçluların cezalandırılması için dua edeceğim. | Open Subtitles | زوجة الجنرال سوف أصلي كل يوم كي يعاقب السوفيت المجرمين |
Yaptığı için cezalandırılmalı, ama o senin baban ve ölüyor. | Open Subtitles | إنه يجب أن يعاقب على ما فعله، ولكنه ما زال والدك وهو يحتضر |
Bazen insan kılığını alır ruhlarını almadan önce dünyadaki lanetlileri cezalandırır, derdi. | Open Subtitles | وأخبرتنى أيضاً أن الشيطان أحياناً يأخذ شكل الإنسان لكى يستطيع أن يعاقب الإناس ويعبث بأرواحهم |
O halde söyle, günü gelince Tanrı hangimizi daha sert cezalandırılacak? | Open Subtitles | إذن أخبرني واقفان أمام الرب أي منا يجب أن يعاقب بشدة |
Tanrı bazılarını hemen cezalandırıyor ha, sen Katolik misin? | Open Subtitles | الله يعاقب بعض الناس في الحال هل أنت كاثوليكي؟ |
Şimdi Creed'i cezalandırıyor. Drago onu iplere götürüyor. | Open Subtitles | اليسرى، انه يعاقب الان دراجو يأخذه عند الحبال |
Kurbanları, kendisine verdiği tepkiler yüzünden sülfürik asitle duyularını alarak cezalandırıyor. | Open Subtitles | انه يعاقب ضحاياه على تصرفهم معه بأنتزاع حواسهم بحمض الكبرتيك |
Tabii ki işlediği suç, ceza gerektiriyor ama affetmeleri hafifletici neden olarak kabul edilecektir. | Open Subtitles | بالطبع ، مخالفته تلك يعاقب عليها القانون لكن تنازلهم عن حقهم يمكن أن يعتبر كظروف تخفيف |
- Müdire hanım diyen son kişinin ceza aldığını söyleyen not. | Open Subtitles | التي تفسر أن الشخص التالي الذي سيسميها بالسيدة المديرة سوف يعاقب بشدة |
Baban tüm günahlarının cezasını çekecek, Afro Samuray. | Open Subtitles | والدك سوف يعاقب على سيئات افعالك ايها الساموراي الأفريقي |
Gece bazen, arabayla parka giderdik yanında yürümemi sağlardı. bu kötülüğü kim yaptıysa cezasını çekmeli. | Open Subtitles | أحياناً في الليل ، نقود السيّارة إلى الحديقة فمن فعل هذا ، يجب أن يعاقب |
İçeriden bilgi alarak ihale almak suçtur ve cezası hapistir biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرفين أن المتاجرة بسبب معلومات داخلية جريمة يعاقب عليها القانون بالغرامة والسجن؟ |
Sanki cezalandırılması gereken bir kabahatmiş gibi. | Open Subtitles | إنها نوع ما من الجرائم التي يعاقب عليها القانون |
Ve birileri bu suçtan cezalandırılmalı. | Open Subtitles | و لابد أن يعاقب شخص ما على إرتكاب هذه الجريمه |
Kötü şeyler yapan insanları toplumumuz böyle cezalandırır. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي يعاقب مجتمعنا الاشخاص لفعل أشياء سيئة |
Ve suikastçının kendisi elimizde olmadığından, onun yerine 10 tane Yahudi cezalandırılacak. | Open Subtitles | وبما انه ليس لدينا القاتل سوف يعاقب 10 من اليهود بدلا عنه |
Eğer bir erkek bir kadınla seks yaparken yakalanırsa... bir uzvunu kaybedecek şekilde cezalandırılacaktır. | Open Subtitles | أي رجل اشتعلت في التلبس بالجريمة مع امرأة وسوف يعاقب من جراء فقدان أحد أطرافه. |
Duyduğun suçluluk yüzünden cezalandırılmak istiyorsun ama buna alet olmayacağım. | Open Subtitles | كنت تريد أن يعاقب على ذنبك، ولن أكون جزءا منه. |
Birinin özel dosyasını çalmak sadece moral bozucu değildir cezalandırılmayı da gerektiren bir harekettir. | Open Subtitles | سرقة الملف الشخصي لشخص ما ليس فقط فساداً أخلاقياً هو يعاقب عليه بالطرد |
Ama masum insanları kurtarmak için yaptıklarından dolayı kendini cezalandıran biri gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | لا تيبدين كشخص يعاقب نفسه لفعل ما كان عليه فعله ليُنقِذ حياة الابرياء |
Sevdiklerine saldıran insanların tutuklanıp mahkemeye çıkarılmasını ve suçlu bulunup cezalandırılmasını isterler. | Open Subtitles | و يتطلّعون للقبض أو إدانة من أساء لهم لكي يعاقب عمّا قام به |
Bir asker üstünün emrine karşı gelirse herkesi tehlikeye atar ve uygun bir komuta subayı tarafından cezalandırılmalıdır. | Open Subtitles | عندما يعصى الجندى أمر من يفوقه رتبه يعرض الجميع للخطر و يجب أن يعاقب على الفور من قبل القياده الملائمه |
O bilgi gizlidir ve ancak yasadışı yollardan edinilebilir kanunen cezalandırılabilir bir suç olduğunu hatırlatırım. | Open Subtitles | تلكَ المعلومات سرّيّة، ويمكن الحصول عليها بطريقة غير قانونيّة والذي سأذكّركِ أنّه يعتبر جريمة يعاقب عليها القانون |