Dinle herkes için anlamı büyük olur eğer kalırsan. | Open Subtitles | اتعرف؟ سوف يعني الكثير لكل شخص اذا كان بأمكانك البقاء |
Öncelikle burada bulunduğunuz için hepinize teşekkür etmek isterim. Özellikle yeni arkadaşlara. Benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | أولاً أريد أن أشكركم كلكم لحضوركم خصوصاً الجدد، هذا يعني الكثير لي |
Buraya kadar gelmiş olman benim için gerçekten çok önemli. | Open Subtitles | اتعلم , هذا يعني الكثير لي انك حضرت لاجل هذا |
Onun ailemizde çok önemli bir yeri vardı, hepimiz onu çok severdik. | TED | ولقد كان يعني الكثير جداً بالنسبة لعائلتنا وكنا نحبه كثيراً |
- Şey, hâlâ çok anlamlı görünmüyor, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، هو ما زال لا يعني الكثير ، أليس كذلك؟ |
Bu anı paylaş, bu arada benim için çok şey ifade ediyor, gerçekten. | Open Subtitles | علي الاقل نحن هنا نشترك فى هذه اللحظة الذي يعني الكثير بالنسبة لي |
Orası babam için çok önemliydi, ben de büyük kızı olduğuma göre.... | Open Subtitles | كان يعني الكثير لأبي كما أيضا, أنا الأكبر |
Bunun anlamı çok büyük, özellikle de bunu sizden duymanın. | Open Subtitles | وهذا يعني الكثير بالنسبة لنا خاصة و إنها صادرة منك |
Benim için kariyerini riske atmandan etkilendim. Benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | لقد تأثرتُ بمجازفتكِ بوظيفتكِ من أجلي هذا يعني الكثير لي |
Biliyorum, çok çalışıyorsun, seyahat ediyorsun ama burada olmanın benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | أعلم أنك كنت تعمل كثيـــرا وتسافر و بما أنك هنا هذا يعني الكثير بالنسبة لي |
Evet, ama burada kalmanızın bizim için anlamı büyük. | Open Subtitles | أجل، لكن سوف يعني الكثير لنا لو كلاكما يقيتم هنا. |
Yanımda olduğun için sağ ol. Benim için anlamı büyük. | Open Subtitles | شكراً جزيلاً لتواجدك هنا فهذا يعني الكثير لي |
Onun için çok önemli. | Open Subtitles | لا تصعبي الأمور يا أمي إنه يعني الكثير لي ولفرانك |
Hala bunları hissedebilmemiz benim için çok önemli. | Open Subtitles | أن هذا يعني الكثير لي مازال يمكننا أن نشعر بهذا كثيراً |
Hala bunları hissedebilmemiz benim için çok önemli. | Open Subtitles | أن هذا يعني الكثير لي مازال يمكننا أن نشعر بهذا كثيراً |
Bunu senden duymak çok anlamlı George Banks. | Open Subtitles | أوه، حسناً، بما أن الكلام صادر منك يا جورج بانكس، فأن هذا يعني الكثير |
Bunu söylemen benim için çok anlamlı, bunu anlarsın. | Open Subtitles | وهو ما يعني الكثير بالنسبة لي إذا كنت أقول، هل نفهم. |
Bu hikaye bize çok şey ifade ediyor: özgürlük, mutluluk, başarı. | TED | وهذا المفهوم او الحلم يعني الكثير من الحرية والسعادة والنجاح |
Bak, biliyorum, ben birlikte olacağın sadece ikinci kişiyim, bu çok şey ifade ediyor, ve bunun o kadar anlam... | Open Subtitles | انظر انا اعرف انني حبك الثاني واعرف ان هذا يعني الكثير ولكني لا اريد ان لا يعني الكثير |
Bu araştırmaya devam etmeliyim. Will için çok önemliydi. | Open Subtitles | يجب أن أكمل هذه الدراسة فهذا يعني الكثير بالنسبة لـ ويل |
Ailem burada tanıştı. Buranın anlamı çok büyük. | Open Subtitles | التقى أبواي هنا، هذا المكان يعني الكثير بالنسبة لي |
Bu yüzden geldik çünkü bu ev bizim için çok değerli. | Open Subtitles | لهذا جئنا هنا .. لأن هذا البيت يعني الكثير بالنسبة لنا |
Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu söylemem gerek. | Open Subtitles | لست بحاجة لاقول له كيف أن يعني الكثير بالنسبة لي. |
Oda arkadaşıma aitti, benim için anlamı büyüktü. | Open Subtitles | انه ينتمي إلى زميلتي في الحجره انه يعني الكثير بالنسبه لي |
Senin için bu kadar önemliyse parayı alıyorum. | Open Subtitles | وإن كان هذا يعني الكثير لكِ، فسأقبل المال منكِ |
Aslında bu murabba babam için çok anlam ifade ediyor. | Open Subtitles | . بالواقع ، هذا المربى يعني الكثير لحياة والدي |
Kuru üzümlerini sıcak yiyen bir adam olsan da... düşüncelerin benim için önemli. | Open Subtitles | تعلمون، لرجل الذي يأكل الزبيب له الساخنة، و رأيك يعني الكثير بالنسبة لي. |