"يعني لي" - Translation from Arabic to Turkish

    • benim için
        
    • anlamlı
        
    • ifade ediyor
        
    • değerli
        
    • için anlamı
        
    • önemli benim
        
    Deniz piyadesi olmak benim için ne demek, bilmiyor musun? Open Subtitles الا تعرف ماذا يعني لي كوني جندي بحرية, يا ابي؟
    Bunun size yaptığı şeyin benim için ne anlama geldiğini biliyorsun. Open Subtitles انت تعلم أن هذا يعني لي بنفس القدر الذي يعني لك
    Bunca senedir onu muhafaza etmen benim için çok önemli. Open Subtitles إنه يعني لي الكثير أن احتفظت بها كل هاته السنوات
    Aile meclisinin onayının olmaması, bunu daha da anlamlı kılıyor. Open Subtitles إنه يعني لي الكثير حتى لو لم يوافق الديوان الملكي
    Babanın vakit ayırıp benimle tanışacak olması benim için çok şey ifade ediyor. Open Subtitles أتعلم أنه يعني لي الكثير بأن والدك وجد الوقت في جدوله المزدحم للقائي
    Bu kadar saçma bir şeyin fazla değerli olacağı kimin aklına gelirdi? Open Subtitles من كان يعلم أن شيئ كهذا يبدو سخيفاً ولكنه يعني لي الكثير
    Yani, benim için anlamı buydu. Hayat daha güzel olamazdı. TED كل هذا يعني لي الكثير. ولا أتطلع إلى شيء أفضل من هذا.
    Ve bizim geleceğimiz geçmişimdeki yüzüklerden daha önemli benim için. Open Subtitles ومستقبلنا يعني لي أكثر من خواتمي التي في السابق
    Yani, evet, kesinlikle ama inancım benim için çok önemli. Open Subtitles أقصد، نعم بكل تأكيد، لكن إيماني يعني لي كل شيء.
    Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu anlatamam Bill. Open Subtitles لا استطيع أنْ أخبرك كم هذا يعني لي يا بيل.
    benim için bu işten önemli hiçbir şey yok efendim. Open Subtitles لا شيء يعني لي مثل هذه الوظيفة سيدي. لا شيء.
    Çoğu insan, bu sohbetleri, eğer bu bizim son sohbetimiz olsa bu kişiye ne sormak isterim veya bu kişi benim için ne anlam ifade ediyor diye düşünüyor. TED نظرة الكثير لها هي لو أن تلك كانت المحادثة الأخيرة فما الذي أود سؤاله وقوله للشخص الذي يعني لي الكثير ؟
    Bu benim için sonraki 150 yılın çok daha fazla şey bulacağı anlamına geliyor. TED الآن، هذا يعني لي أنه خلال الـ150 عام القادمين سنجد المزيد من الأشياء
    "benim için çok değerli çünkü bu yüzük annemindi." Open Subtitles إنه يعني لي الكثير لأنه كان خاتم الزفاف الخاص بأمي.
    Bay Meade sevgilimin patronunun babası olarak benim için çok mühimdi. Open Subtitles نعم سيد "ميد" كان يعني لي الكثير كان اب رئيس عشيقتي
    Bir ödül daha kazanmanın, benim için pek önemi olmadığını biliyordu. Open Subtitles وعلمت أن فوزها بالثالث لن يعني لي الشيء الكثير
    Ama o kızılderili atı benim için çok şey demek. Open Subtitles لكن ذلك المهر الهندي يعني لي الشيء الكثير
    Artık, bana anlamlı gelen dünyanın... ...gözümde hiçbir değeri kalmadı. TED العالم الذي يعني لي الكثير، رأيته يتلاشى أمام ناظري.
    Dinle, beni seçtiğin için çok mutluyum. benim için anlamı büyük. Open Subtitles أجل, أنظري, كل ما أردت قوله, أني ممتن فعلا لأنك إخترتيني, هذا يعني لي الكثير
    Bu ne kadar önemli benim için bilemezsiniz. Open Subtitles إنه لا أستطيع حتّى أن أعبّر إنه يعني لي الكثير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more