Bir kadın seni istemediğini söylüyorsa yalvarmanın hiçbir faydası olmaz. | Open Subtitles | عندما تقول إمرأة أنها لا تريدك فإن التوسل لا يفيد |
Ayağa kalkmanın Kingo'ya bir faydası yok. | Open Subtitles | لن يفيد نهوضك فى شئ مازالت الحُمى مستمرة |
İğneleyici söz, ayıplamak veya küçümsemek işe yaramaz. | TED | لن تفيد السخرية ولا الفضيحة ولن يفيد الازدراء. |
Baskı yapmak asla yardımcı olmaz. Bundan bahsetmeyelim o zaman. Özür dilerim. | Open Subtitles | و ذلك أبداً لا يساعد ، الضغط أبداً لا يفيد |
Onu burada mı bıraksak acaba? Nasıl olsa bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | ,علينا إذا أن نتركه إنه لا يفيد بشيء على أى حال |
Bir şeyler yapacağını biliyorum, ama işe yaramayacak. | Open Subtitles | اعلم انه يجب عليك فعل شىء ما شىء لا يمكن ان يفيد |
Evet. Seni tanıyan jüri üyelerinde işimize yarayabilir. | Open Subtitles | حسنا، نعم، قد يفيد هذا بالنسبة للمحلفين الذين يتعرفون عليكى |
Ama Komutanın tel örgülerinin arkasına taşınmaktan-- en yararlı çıkacak olanlar sizin gibi özel sektör kuruluşları olacak-- | Open Subtitles | لكنها مصانع خاصه كمصنعك الذي يفيد الجميع |
Bunun moral için iyi olacağını mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | لا، أتظنون هذا يفيد رفع المعنويات؟ لا، لا |
Olumlu şeyler yapmalıyım. faydası olacak şeyler yapmalıyım... | Open Subtitles | يجب أن أفعل شيئاً بناءاً أريد فعل شيء يفيد |
Bu davada, matematiksel uygulamaların bir faydası olmaz. | Open Subtitles | نعم. وهذه الحالات لا يفيد من التطبيقات الرياضية. |
Otoimmün hastalığı ilerlemişse, bilinen tedavilerin faydası olmaz. | Open Subtitles | إن كان مرضها المناعي متطوراً هكذا فالعلاج التقليدي لن يفيد |
Öfkelenmeniz bir işe yaramaz. Karşınızdaki daha da kapanır. | Open Subtitles | لا تغضبي ، الغضب لا يفيد يجعل الناس دفاعيّين |
Bunun hakkında konuşmak işe yaramaz... Seninle de Doktor Beer Pong'la da. | Open Subtitles | و التحدث معك لن يفيد و لن يفيد أيضاً التحدث مع الطبيب بطل الجعه |
Acil serviste ağrı için ibuprofen vermişler. Bu tür ağrıda işe yaramaz. | Open Subtitles | الأطباء أعطوه مسكناً للألم لا يفيد مع هذا الألم |
Başkan şu anda bu korkunun yardımcı olmadığını ileri sürebilir Senatör bu korkunun her politikacının alet çantasındaki en etkili aletlerden biri olduğunu ancak ilerleme kaydetmeye yardımcı olmayacağını. | Open Subtitles | الرئيس قال أن الخوف لن يفيد الآن رغم أنه ضروري للسياسين لتقييم الوضع لكنه لن يفيد بالوضع الحالي |
Bu insanları Kilisemize toplamaya yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ربما يفيد هذا في جعل الناس يأتون إلى الكنيسة |
Zıplamak bir işe yaramıyor! Acı biraz gidiyor ama hemen geri geliyor! | Open Subtitles | القفز لا يجدي نفعاً، أعني إنه يفيد لوهلة، لكنه لا يحسن الوضع. |
Korku işe yaramıyor, korku işe yaramıyor. | TED | ان الخوف لا يفيد .. حسنا ان الخوف لا يفيد |
Ve bu onun dışında kimsenin işine yaramayacak. | Open Subtitles | ولا شيء منه يفيد أحداً باستثنائه هو |
Belki de şaplak atarsam işe yarayabilir. Bir prova yaparsak çok iyi olacak. Gelsene. | Open Subtitles | لربّما يفيد تنشيط من نوعٍ ما أظنني أحتاج لبعض المران، أقبلي |
Bir yığın çekicin holde yararlı bir amacı yok! | Open Subtitles | أقصد أنه لا يفيد شيئاً فى مجموعة الكسارات هذه |
İnsanlar, Bud Johnson'ın demokrasi için iyi olduğunu söylemeyi bırakması gerek. Bütün dünyaya karşı bizi komik duruma düşürdü.. | Open Subtitles | على الناس أن تتوقف أن باد جونسون يفيد الديمقراطية جعلنا نكتة العالم |
Beyler, bir de halk paniklemesinin sizlere ya da hissedarlarınıza hiç yardımı dokunmaz. | Open Subtitles | أيها السادة ، إرعاب الشعب لن يفيد أصحاب المحطات أو أصحاب الأسهم فيها |
"Neye yarar insan dünyaları kazansa, kendi ruhunu kaybettikten sonra. | Open Subtitles | ماذا يفيد الإنسان ، لو كسب العالم كله وخسر نفسه ، الإصحاح 36 |
Nakit ve elmas çaldı. - O kişinin siz olduğuna dair isimsiz bir ihbar aldık. | Open Subtitles | وسرق المال والماس وتلقينا إتصال مجهول يفيد إنه أنت |
Gergin bir durumda kaba davranmak çok işe yarıyor sanki, değil mi? | Open Subtitles | لأنّ التصرّف بفظاظة يفيد دائماً في الظروف الحرجة، صحيح؟ |
Gördün mü? Jumper'la gelebilirdik. Alıştırma sana iyi gelir. | Open Subtitles | كان يمكننا الذهاب بمركبتنا التمرين يفيد الجسم |
Hükûmetlere ve vergi mükelleflerine de fayda sağlar. Çünkü, ilaç sektöründeki yenilikçi çalışmalar için kalıcı bir kaynak yaratır. | TED | كما يفيد الحكومات أو دافعي الضرائب، إذا أردت، لأنه يخلق مصدرا دائما للإبتكار الصيدلاني الذي سيكون موجودًا في المستقبل. |