"يفيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • faydası
        
    • yaramaz
        
    • yardımcı
        
    • yaramıyor
        
    • yaramayacak
        
    • yarayabilir
        
    • yararlı
        
    • için iyi
        
    • yardımı
        
    • yarar
        
    • dair
        
    • yarıyor
        
    • iyi gelir
        
    • fayda
        
    Bir kadın seni istemediğini söylüyorsa yalvarmanın hiçbir faydası olmaz. Open Subtitles عندما تقول إمرأة أنها لا تريدك فإن التوسل لا يفيد
    Ayağa kalkmanın Kingo'ya bir faydası yok. Open Subtitles لن يفيد نهوضك فى شئ مازالت الحُمى مستمرة
    İğneleyici söz, ayıplamak veya küçümsemek işe yaramaz. TED لن تفيد السخرية ولا الفضيحة ولن يفيد الازدراء.
    Baskı yapmak asla yardımcı olmaz. Bundan bahsetmeyelim o zaman. Özür dilerim. Open Subtitles و ذلك أبداً لا يساعد ، الضغط أبداً لا يفيد
    Onu burada mı bıraksak acaba? Nasıl olsa bir işe yaramıyor. Open Subtitles ,علينا إذا أن نتركه إنه لا يفيد بشيء على أى حال
    Bir şeyler yapacağını biliyorum, ama işe yaramayacak. Open Subtitles اعلم انه يجب عليك فعل شىء ما شىء لا يمكن ان يفيد
    Evet. Seni tanıyan jüri üyelerinde işimize yarayabilir. Open Subtitles حسنا، نعم، قد يفيد هذا بالنسبة للمحلفين الذين يتعرفون عليكى
    Ama Komutanın tel örgülerinin arkasına taşınmaktan-- en yararlı çıkacak olanlar sizin gibi özel sektör kuruluşları olacak-- Open Subtitles لكنها مصانع خاصه كمصنعك الذي يفيد الجميع
    Bunun moral için iyi olacağını mı düşünüyorsun? Open Subtitles لا، أتظنون هذا يفيد رفع المعنويات؟ لا، لا
    Olumlu şeyler yapmalıyım. faydası olacak şeyler yapmalıyım... Open Subtitles يجب أن أفعل شيئاً بناءاً أريد فعل شيء يفيد
    Bu davada, matematiksel uygulamaların bir faydası olmaz. Open Subtitles نعم. وهذه الحالات لا يفيد من التطبيقات الرياضية.
    Otoimmün hastalığı ilerlemişse, bilinen tedavilerin faydası olmaz. Open Subtitles إن كان مرضها المناعي متطوراً هكذا فالعلاج التقليدي لن يفيد
    Öfkelenmeniz bir işe yaramaz. Karşınızdaki daha da kapanır. Open Subtitles لا تغضبي ، الغضب لا يفيد يجعل الناس دفاعيّين
    Bunun hakkında konuşmak işe yaramaz... Seninle de Doktor Beer Pong'la da. Open Subtitles و التحدث معك لن يفيد و لن يفيد أيضاً التحدث مع الطبيب بطل الجعه
    Acil serviste ağrı için ibuprofen vermişler. Bu tür ağrıda işe yaramaz. Open Subtitles الأطباء أعطوه مسكناً للألم لا يفيد مع هذا الألم
    Başkan şu anda bu korkunun yardımcı olmadığını ileri sürebilir Senatör bu korkunun her politikacının alet çantasındaki en etkili aletlerden biri olduğunu ancak ilerleme kaydetmeye yardımcı olmayacağını. Open Subtitles الرئيس قال أن الخوف لن يفيد الآن رغم أنه ضروري للسياسين لتقييم الوضع لكنه لن يفيد بالوضع الحالي
    Bu insanları Kilisemize toplamaya yardımcı olabilir. Open Subtitles ربما يفيد هذا في جعل الناس يأتون إلى الكنيسة
    Zıplamak bir işe yaramıyor! Acı biraz gidiyor ama hemen geri geliyor! Open Subtitles القفز لا يجدي نفعاً، أعني إنه يفيد لوهلة، لكنه لا يحسن الوضع.
    Korku işe yaramıyor, korku işe yaramıyor. TED ان الخوف لا يفيد .. حسنا ان الخوف لا يفيد
    Ve bu onun dışında kimsenin işine yaramayacak. Open Subtitles ولا شيء منه يفيد أحداً باستثنائه هو
    Belki de şaplak atarsam işe yarayabilir. Bir prova yaparsak çok iyi olacak. Gelsene. Open Subtitles لربّما يفيد تنشيط من نوعٍ ما أظنني أحتاج لبعض المران، أقبلي
    Bir yığın çekicin holde yararlı bir amacı yok! Open Subtitles أقصد أنه لا يفيد شيئاً فى مجموعة الكسارات هذه
    İnsanlar, Bud Johnson'ın demokrasi için iyi olduğunu söylemeyi bırakması gerek. Bütün dünyaya karşı bizi komik duruma düşürdü.. Open Subtitles على الناس أن تتوقف أن باد جونسون يفيد الديمقراطية جعلنا نكتة العالم
    Beyler, bir de halk paniklemesinin sizlere ya da hissedarlarınıza hiç yardımı dokunmaz. Open Subtitles أيها السادة ، إرعاب الشعب لن يفيد أصحاب المحطات أو أصحاب الأسهم فيها
    "Neye yarar insan dünyaları kazansa, kendi ruhunu kaybettikten sonra. Open Subtitles ماذا يفيد الإنسان ، لو كسب العالم كله وخسر نفسه ، الإصحاح 36
    Nakit ve elmas çaldı. - O kişinin siz olduğuna dair isimsiz bir ihbar aldık. Open Subtitles وسرق المال والماس وتلقينا إتصال مجهول يفيد إنه أنت
    Gergin bir durumda kaba davranmak çok işe yarıyor sanki, değil mi? Open Subtitles لأنّ التصرّف بفظاظة يفيد دائماً في الظروف الحرجة، صحيح؟
    Gördün mü? Jumper'la gelebilirdik. Alıştırma sana iyi gelir. Open Subtitles كان يمكننا الذهاب بمركبتنا التمرين يفيد الجسم
    Hükûmetlere ve vergi mükelleflerine de fayda sağlar. Çünkü, ilaç sektöründeki yenilikçi çalışmalar için kalıcı bir kaynak yaratır. TED كما يفيد الحكومات أو دافعي الضرائب، إذا أردت، لأنه يخلق مصدرا دائما للإبتكار الصيدلاني الذي سيكون موجودًا في المستقبل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more