Bu, yaklaşık olarak, insan yapımı yangın dedektörlerinin algıladığı mesafenin 10,000 katı. | TED | اي ما يقارب 10000 ضعف من اي مستكشف حريق يمكن للانسان صنعه |
Haftada yaklaşık bir dil kaybediyoruz ve tahminlere göre, önümüzdeki yüz yıl içinde dünya dillerinin yarısı yok olacak. | TED | نحن نخسر ما يقارب لغةً واحدة إسبوعياً وبعض التقديرات تشير أن نصف لغات العالم ستختفي خلال المئة سنة القادمة. |
Dünyada bilinen neredeyse yarım milyon böcek türü vardır ama birçoğu yaygın olan beş tane ağız parçası tipinden sadece birine sahiptir. | TED | هناك ما يقارب المليون نوع معروف من الحشرات في العالم، لكن أغلبها يملك واحد فقط من خمسة أنواع شائعة من أجزاء الفم. |
Tahminimce zamanla olayı açıklığa kavuşturacaklar; biz de bir saat falan önlerinde olacağız. | Open Subtitles | أعتقد أنهم بمجرد أن يفهموا الأمر، سيكون متقدمين عليهم بما يقارب الـ ساعة. |
dediğini hatırlıyorum. Türkiye'de şuan bütün mültecileri saydığınızda iki milyon üç yüz bin ya da buna yakın bir rakam var. | TED | ولكن تحتوي تركيا حاليا على ما يقارب 2مليون و300 ألف شخص أو شيء من هذا القبيل، إذا قمت بحساب عدد اللاجئين. |
Ve komando alayındaki her sabah herbir komando -- 2.000'den fazla komandonun herbiri -- altı kıtalık komando yeminini eder. | TED | كنت كل صباح في تلك السرية كل جندي .. كنا ما يقارب 2000 جندي نقول ستة مقاطع من مقاطع السرية |
Ama iyi haber şu ki, buzlanmadan önce muhtemelen 10 ile 100 yıl kadar zamanımız var -- o yüzden, şimdiden eldiven stoklamaya başlamayın. | TED | لكن الخبر الجيد أننا نحتاج ما يقارب من 10 أس 100 سنة قبل أن يبدأ التجمد الكبير لذا لا داعي لتجهيز قفازاتك من الآن. |
Bu deney, oteldeki patlamanın yaklaşık 1/1000'i ölçeğinde bir etki yaratacak. | Open Subtitles | التجربة ينبغي أن تولد انفجار يقارب 1000\1من الانفجار الذي حصل بالفندق |
1 milyon 600 bin km genişliğindeki Güneş'in büyük kısmının, yaklaşık 9.600 km genişliğindeki Dünya'nın boyutuna büzüleceğini unutmayın. | Open Subtitles | لذا فلنتذكر أننا قلصنا الشمس التى هى بعرض مليون ميل إلى حجم الأرض والذى يقارب 6 الاف ميل فقط |
yaklaşık 3,8 milyar yıl önce bombardıman zamanları sona erdiğinde. | Open Subtitles | منذ ما يقارب 3.8 بليون سنة خلت عندما توقفت التفجيرات |
1885 ve 1967 yılları arasında Britanya Hukuku gereğince yaklaşık olarak 49,000 homoseksüel erkek ahlâksızlık nedeniyle mahkûm edildi. | Open Subtitles | بين عام 1885 و 1967، ما يقارب 49.000 ألف من الرجال .مثليّ الجنس حكم عليهم بالإحتشام بموجب القانون البريطاني |
Şu en büyük olanlardan içinde 40 tane mi ne var? | Open Subtitles | كان لدى أبي منها وكان في العلبة ما يقارب 40 عود |
Burada 100 tane falan siyah kablo var; hiçbir ayırıcı düzenleme de yok. | Open Subtitles | يوجد ما يقارب 100 سلك أسود هنا دون أيّ ترتيب واضح على الإطلاق. |
Biz konuşurken, karaciğer hastalıklarında kök hücrelerin kullanılması için 117 tane araştırma yapılıyor. | TED | و نحن نتحدث الآن ، يوجد 117 إختبارات معملية أو ما يقارب تبحث في استخدامات الخلايا الجذعية لأمراض الكبد. |
Bir süre çalacak da. İçine 50 papel falan koydum. | Open Subtitles | ستستمرّ الأغنية لفترة دفعت ما يقارب الـ 50 دولاراً لذلك |
Burayı almak için en fazla 3 bin dolar falan ödemiştir herhalde. | Open Subtitles | أعتقد بأنه دفع ما يقارب ثلاثة آلاف دولار من أجل المكان كله |
Her yıl dünya çapınca neredeyse bir milyon kişi intihar ediyor. | Open Subtitles | ما يقارب المليون شخص يقتلون أنفسهم كل عام على مستوى العالم |
neredeyse çeyrek asır sonra, başka bir kız aynı şekilde ortadan kayboldu. | Open Subtitles | والآن فتــاة أخـرى بعد مـا يقارب قرن من الزمان من تلك الحادثة |
Ama beni yakaladılar ve 20 yıla yakın zincire vurdular. | Open Subtitles | ثم أمسكوا بى00 وضعونى فى السجن ما يقارب 20 عاماً |
Ancak üç haftada her bir kaktüs 200'den fazla çiçek üretir. | Open Subtitles | ولكن لمدة أسبوع ، سينتج الصّبّار ما يقارب ال 200 زهرة |
bunlar 2020 civarında olacak senaryolar, ama kulağa geldiği kadar futuristik değil. | TED | يوجد ما يقارب 2020 سيناريو، و لكنها ليست مستقبلية كما قد تبدو. |
felç geçirdiğini biliyordum ama bu Aşağı yukarı 10 yıl önce olmuştu. | TED | كنت أعلم أنها أُصيبت من قبل بجلطة، منذ ما يقارب ال10 سنوات. |
Galaksimizde 300 milyar civarı yıldız bulunmaktadır ve bu da 160000 ışık yılını kapsıyor. | TED | يوجد ما يقارب من 300 مليار نجم في المجرّة، والتي تبعد 160,000 سنة ضوئية عنا |
Hastalığı çok ağır olan bu popülasyonun, yaklaşık 2.3 trilyon dolar, yani gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 15'ini, oluşturduğunu biliyoruz. | TED | نحن نعلم أن هذه الفئة من السكان، والأكثر مرضا، تستحوذ على15 في المئة من الناتج المحلي الإجمالي، ما يقارب 2.3 تريليون دولار. |