Kötü bir şey yapmadı. Uzaklaştırma emri çıkarmak istedim sadece. | Open Subtitles | لم يقترف أية خطاً، أردت فقط أمر إبعاد ضده |
- Ve bunu hak etmiyor. Hiçbir şeyi yanlış yapmadı. | Open Subtitles | وإنّه لا يستحقّ ذلك، فلمْ يقترف أيّ شيءٍ خاطئ. |
Ve onu bu işe karıştırmayacağım çünkü o yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | أجل. ولن أدخله بذلك، لأنهُ لمْ يقترف أيّ شيءٍ خطأ. |
Hani kötülükten başka birşey yapmayan ve | Open Subtitles | أتعرفون الشخص الذي لا يقترف سوى السيئات في حياته |
Hani kötülükten başka birşey yapmayan ve | Open Subtitles | أتعرفون الشخص الذي لا يقترف سوى السيئات في حياته |
Böyle bir hatun için bir erkek tonla hata yapabilir. | Open Subtitles | يمكن للرجل أن يقترف كثيراَ من الأخطاء مع امرأة كهذه |
İnsanlar yanlış bir şey yapmış ve hâlâ Zeus tarafından cezalandırılmamışlarsa çok dikkatli olmaları gerekiyordu. | Open Subtitles | عندما يقترف البشر خطأ فعليهم أن يكونوا على حذر حتى لا يضربهم زيوس بإحدى صواعقه |
Ve hiçbir şey yapmadı bile. İşte durum bu. | Open Subtitles | برغم أنه لم يقترف أي سوء، إنه موقف عجيب |
Beni öldürmeni anlıyorum. Ama o yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | أتفهم لم ستقتلني ولكنّه لم يقترف جرماً |
Buradaki kimse hata yapmadı mı? | Open Subtitles | لم يقترف ايٌّ منكما خطــئاً بحق صاحبه |
Müvekkilimin sabıkası yok ve yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ليس لموكلي أي سجل إجرامي ولم يقترف أي خطأ ...وكما ذكرت، لقد اختطف |
Ama o yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لكنه لم يقترف أي خطئاً |
Kötü bir şey yapmadı ki. | Open Subtitles | فهو لم يقترف ذنباً |
Benim oğlum yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | ولديّ لم يقترف أيُّ شيءٍ. |
30 yıldır tek hata yapmayan adamın bu adam olduğuna inanmak zor. | Open Subtitles | يصعب التصديق بأنّه هو الرجل نفسه الذي لم يقترف خطأ خلال 30 عاماً |
Hiçbir yanlış yapmayan birisini kovarak mı? | Open Subtitles | بطرد شخص لم يقترف أي خطأ؟ |
Ve o anda, bir adam her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | وفي اللحظة المناسبة، الإنسان قد يقترف أي شيء |
O çok fazla hata yapabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يقترف الكثير من الأخطاء |
En iyimiz bile korkunç hatalar yapabilir. | Open Subtitles | حتى أفضلنا يقترف أخطاءًا فادحة |
Ve polis departmanı, polis departmanının yanlış bir şey yapmadığına karar verdi. | Open Subtitles | و توصل قسم الشرطة إلى نتيجة أن قسم الشرطة لم يقترف شيئا خطاء |