"يقولون أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylüyorlar
        
    • diyorlar
        
    • söylüyor
        
    • Derler ki
        
    • Dediklerine göre
        
    • olduğunu söylerler
        
    • söylediler
        
    • dediler
        
    • söyleniyor
        
    • söyler
        
    • söyledikleri
        
    • Söylediklerine göre
        
    Bazılarının kuyrukluyıldızdan bahsettiğini duydum. Onun bir alamet olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles سمعت بضع الرجال يتحدثون عن المذنب، يقولون أنه حسن طالع
    Bir dava oluşturmak için yeterli olmadığını söylüyorlar, mahkemeye götürülmeyecek. Open Subtitles يقولون أنه لا يكفي لبناء قضية ولن تذهب إلى المحكمة
    Osaka'daki ünlü Kado tiyatrosunda oynuyormuş diyorlar. Open Subtitles يقولون أنه كان يؤدي عروض في مسرح كادو الكبير في أوساكا
    Birçok insan, kahramanların artık günümüzde sahip olmadığımız birşey olduğunu söylüyor. Open Subtitles كثيرا من الناس هذه الأيام يقولون أنه لم يعد هناك أبطال
    Derler ki, "Bir Tacik bir kadınla seks yapmak istediğinde..." Open Subtitles حسنا، يقولون أنه عندما يريد طادجيكي إقامة علاقة مع إمرأة
    Dediklerine göre Roma'ya yürüyüp kendisini kral yapmak istiyormuş. Open Subtitles يقولون أنه يريد أن يزحف إلي روما و يعلن نفسه ملكاً
    İtalyanlar, üzümlerinin köklerinde şarap olduğu ve yüzleri de dağlara dönük olduğu için çok iyi bir şarap olduğunu söylerler. Open Subtitles إن الإيطاليين يقولون أنه نبيذ جيد لأن جذور الكروم تمتد إلى الوادى و تكون عيونها على الجبال
    Kadın ve bebekleri öldürmekten suçlu olduğunu söylediler. Aynı şeyi yapan tam olarak kaç bomba attı dersin? Open Subtitles يقولون أنه مٌذنب بقتل النساء والأطفال ولكن، كم قنبلة اُلقيت تقوم بنفس الشئ ؟
    Bebekle nasıl ilgilenilmesi gerektiğini biliyorlar. Benim bilmediğimi söylüyorlar. Open Subtitles إنهم جميعاً يعرفون ماذا يفعلون مع الطفل و إنهم يقولون أنه ليس بإمكانى
    En iyilerinden biri olduğunu söylüyorlar. Gerçekten çok hoş biri. Open Subtitles يقولون أنه من أفضل الأطباء ولكنه حقاً شخص لطيف
    Birçok kötü şey yaptığını söylüyorlar. Kimisi doğru, kimisi değil. Open Subtitles واليوم يقولون أنه فعل أشياء سيئة بعض مما قالوه حقيقة والآخر خطأ
    Hiçbir geminin buradan çıkamayacağını söylüyorlar. Open Subtitles يقولون أنه لا سفينة يمكنها النجاة من هذا.
    Halen 20'lerinin sonlarındaki kadınları oynayabileceğimi söylüyorlar... ama ben olmaz diyorum, en fazla 30'lu yaşlar olabilir. Open Subtitles إنهم يقولون أنه لا زال باستطاعتى أن ألعب دوراً لإمرأة فى أواخر العشرينات لكننى أقول لا ، أوائل الثلاثينيات
    - Buraya gömülmeye uygun değil diyorlar. Open Subtitles لماذا ؟ أنهم يقولون أنه لا يصلح للدفن هنا ماذا ؟
    - Allah ın oğlu değildir diyorlar, İsa Allah ın oğlu olamazmış! Open Subtitles ماذا تقولون فى المسيح ؟ يقولون أنه لايمكن أن يكون لله أبن , و أن المسيح ليس أبن الرب
    Ailesi bilim kurgu izlemediğini söylüyor, çizgi roman da okumuyor. Open Subtitles الآباء يقولون أنه لا يشاهد الخيال العلمي أو القصص المصورة
    Derler ki, şayet çeteyi terk etmeye kalkarsan senin bütün kanını boşaltır. Open Subtitles وإذا حاولت أن تترك العصابة فهم يقولون أنه يمتص دمك
    Dediklerine göre 10 yıl önce bir hasta kaybolmuş. Open Subtitles يقولون أنه منذ 10 سنوات ، أحدالمرضى إختفى
    Dinin, insanların birbirlerinden nefret etmeleri için yeterli ama birbirlerini sevmeleri için yetersiz olduğunu söylerler. Open Subtitles إنهم يقولون أنه يوجد كفايه من الدين يجعل الرجال يكرهون بعضهم.. لكن ليس الحب
    Doktorlar onun bir anlık hislerini kontrol edemediğini söylediler. Open Subtitles الأطباء يقولون أنه ليس عنده سيطرة لإهواءه
    Ona bakan iyi rahibeler onun bana ihtiyacı var dediler. Open Subtitles الأخوات اللاتي يعتنين به يقولون أنه يحتاجني
    Havasındaysa çok neşeli ve komik olduğu söyleniyor. Open Subtitles في حفلات العشاء يقولون أنه مرح ومسلى إذا كان فى مزاج جيد
    Carl Sagan gibi bazı astronomlar zeki uzaylıların kendini kopyalayan makineler yapmayacağını söyler. TED بعض علماء الفضاء، مثل كارل ساغان، يقولون أنه لن يبني الغرباء الأذكياء آلات تنسخ نفسها على الإطلاق.
    Olduğunu söyledikleri şey mümkün. Open Subtitles ما يقولون أنه حدث من الممكن وقوعه.
    Söylediklerine göre, Şanghay'da, birçok insanın yakalanmasında Japonlara yardım etmiş. Open Subtitles يقولون أنه ساعد اليابانيين بالقبض على كثير من الناس في شنغهاي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more