"يمشي" - Translation from Arabic to Turkish

    • yürürken
        
    • yürür
        
    • yürüyordu
        
    • gidiyor
        
    • yürüdüğünü
        
    • yürümek
        
    • yürüyemeyecek
        
    • yürümeye
        
    • yürüdü
        
    • yürüyüp
        
    • yürüyerek
        
    • yürüyormuş
        
    • yürümez
        
    • yürüyen
        
    • dolaşan
        
    Salyangoz yürürken arkasında tatak gibi bir şey bırakır yahu. Open Subtitles الحلزون يترك أثرا من الحثالة وراءه في الحديقة وهو يمشي
    Muhammed dağa havada yürür gibi süzülerek gelmemişti. TED لم يطفوا محمد من على الجبل كأنه يمشي في الهواء.
    Ve fark ettim ki sanki hâlâ gözetim altındaymış gibi yürüyordu, fakat yürüyüşüne hayran kalmıştım. TED وأدركت أنه يمشي كما لو أنه كان تحت المراقبة ولكن أعجبتني مشيته
    Sıradan bir adam, yani öyle biri varsa evine gidiyor ve polis gelip onu sorgulamaya götürüyor. Open Subtitles رجل عادي، إذا هناك واحد يمشي للبيت والشرطة تختاره للإستجواب
    Burada küçük bir adamın ya da bir kadının yürüdüğünü görüyoruz. TED نرى هنا أن هناك رجلاً يمشي على طول، أو ربما إمرأة.
    Havana'nın yarısını burkulmuş bilekle yürümek zorunda olan sen değilsin. Open Subtitles أنت لست من يمشي في منتصف هافانا على كاحل مكسور
    Belki bir yürüyemeyecek ama bunu denerseniz, pıhtı atabilir, organ yetmezliğine girip ölebilir. Open Subtitles قد لا يمشي مجدّداً، لكنّكم لو قمتم بهذا فقد تتشكّل جلطة ثم يفشل عضوٌ من أعضائه ويموت
    Afrika'da bir yerde bir ape yeni büyük savana üstünde yürümeye başladı. TED في مكان ما في أفريقيا، بدأ القرد يمشي خلال السافانا الجديدة.
    Bu köyden bir kadın gece, babasını ormanda yürürken görmüş. Open Subtitles امرأة من هذه القرية رأت ابوها يمشي في الغابة بالليل
    # Babanız pazar sabahı koridorda boydan boya yürürken # Open Subtitles ♪ عندما يمشي في أسفل القاعة في صباح الأحد ♪
    Birisi eve yürürken araçtan açılan ateşle hayatını kaybetti. TED أحدهما أطلق عليه النار من سيارة بينما كان يمشي نحو منزله
    Yol yerine çalılıklardan yürür, pislikle yıkanır ve suyla kurulanır. Open Subtitles يمشي في الشجيرات بدلاً من المسارات ينظف الأوساخ بالترات ثم ينشفه بالماء
    Birkaç yıl önce, Alaska'da sahilde bir adam yürüyordu, üzerinde Japonca yazılar bulunan bir futbol topuyla karşılaştı. TED منذ عدة سنوات كان هناك شخص يمشي على شواطىء ألاسكا، عندما رأى كرة قدم كُتب عليها عبارات يابانية.
    Niye, her kahve içtiğinizde patronunuz yanınıza gelir? Nasıl gidiyor? Open Subtitles لماذا هو عندما يكون لديك الفم من تجميد المجفف، لرئيسك يمشي في يوم لك؟
    Burada belden aşağısı felç olan bir hastanın bu dış iskelet yardımı ile gerçek anlamda yürüdüğünü görebilirsiniz. TED هذا مريض مشلول يمشي بواسطة ربطه بهذه الهياكل الخارجية.
    dedi. Acı değildi, sadece kaldırımda yürümek istedi. TED أليس هذا مريرًا. فقط يريد أن يمشي على الرصيف.
    Evet, ikimizde yürüyemeyecek hale gelince dinleniriz. Open Subtitles اجل، سوف نرتاح عندما لا يستطيع كلانا ان يمشي
    Bakın kim kendi başına yürümeye başladı. Şuraya oturalım George. Open Subtitles أنظروا من يمشي بمفرده لنذهب الى هناك يا جورج
    Çeviren: Dorki Keyifli seyirler. Çocuk çocukken kolları salınarak yürüdü Open Subtitles عندما كان الطفل طفلاً، كان يمشي متأرجح الذراعين
    Her gün 5 mil yürüyüp buraya yiyecek getiren de bendim. Open Subtitles كنت من يمشي كل يوم لخمسة اميال اجلب الطعام الي هنا
    Bir prens hiç bir yere yürüyerek gitmemeli, efendim. Open Subtitles ليس من مقام الأمير أن يمشي في أي مكان يا سيدي
    Korucuların dediğine göre "aralarında yürüyormuş." Hayvan sürüsünün arasında. Open Subtitles قالت مجموعة من الحراس أنه كان يمشي وسط مجموعة من الحيوانات.
    Öyle ya da böyle, robotikte yüz yıllık süreçte, bir robotun iki ayak üzerinde yürüdüğünü görmediniz, çünkü robotlar iki ayak üzerinde yürümez, çünkü o kadar kolay bir şey değil. TED إلا أنه وخلال مئات السنين من العمل على الرجال الآليين، لم تشاهدوا قط رجل آلي يمشي على قدمين، لأن الرجال الآليين لا يمشون على قدمين ولأنه ليس عملا يسهل القيام به.
    - Dinle, dinle ayak seslerini dinle, yürüyen birisivar sana doğru geliyor. Open Subtitles إسمع، إسمع خطوات الرب قريبة هو يمشي في الشوارع هو يمشي بجانبك
    Sokakta dolaşan ortalama gerzeklerden daha deli değilsiniz. Open Subtitles انكم لستم بأجن من أي وغد عادى يمشي مطمئنا في الشارع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more