"يمكنكِ البقاء هنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • burada kalamazsın
        
    • burada kalabilirsin
        
    • burada kalır
        
    burada kalamazsın. Kalmak istediğini biliyorum. Open Subtitles لا يمكنكِ البقاء هنا أعرف أنكِ تريدين البقاء
    burada kalamazsın. Kalmak istediğini biliyorum. Open Subtitles لا يمكنكِ البقاء هنا أعرف أنكِ تريدين البقاء
    burada kalamazsın. Konuklarımız nerede olduğunu merak edeceklerdir. Open Subtitles . لا يمكنكِ البقاء هنا . ضيوفنا سوف يتساءلو أين أنتى
    Yapabilirsiniz Tabii ki, evet. Sen sürece istediğiniz kadar burada kalabilirsin. Open Subtitles بالطبع تستطيعين ، نعم ، يمكنكِ البقاء هنا طالما رغبتِ بذالك
    Sen burada kalabilirsin. Burası gemide mahremiyet olan tek yerdir. Open Subtitles يمكنكِ البقاء هنا , إنه المكان الوحيد الذي يمكنكِ أن تجدي فيه بعض الخصوصية
    Bir süre burada kalır ve düşünürsün. Open Subtitles يمكنكِ البقاء هنا واكتشاف الأمر، حسناً؟ -بالتأكيد
    Lee Joo Yeon'un annesi burada kalamazsın. Open Subtitles والدة "لي جو يوون"، لا يمكنكِ البقاء هنا
    Sonsuza dek burada kalamazsın. Open Subtitles لا يمكنكِ البقاء هنا إلى الأبد
    Orada bir şey gördüğünü ve dışarı çıkmak istemediğini biliyorum ama burada kalamazsın. Open Subtitles أعلم أنكِ رأيتِ شيئاً هناك و لا تريدين ...الذهاب إلى هناك ... ولكن لا يمكنكِ البقاء هنا
    -Çünkü artık burada kalamazsın. Open Subtitles -لماذا ؟ لأنَّهُ لا يمكنكِ البقاء هنا بعد الآن.
    burada kalamazsın Lori. Open Subtitles لا يمكنكِ البقاء هنا يا لوري - ماذا؟ -
    burada kalamazsın. Open Subtitles لا يمكنكِ البقاء هنا.
    burada kalamazsın. Open Subtitles لا يمكنكِ البقاء هنا.
    Sonsuza kadar burada kalamazsın. Open Subtitles لا يمكنكِ البقاء هنا للأبد
    - Ve burada kalamazsın Meredith. - Kalmak istemiyorum zaten! Open Subtitles -و لا يمكنكِ البقاء هنا يا (ميريدث )
    burada kalabilirsin ya da benimle eve dönebilirsin. Open Subtitles أذا يمكنكِ البقاء هنا , أو أن تأتي معي إلى البيت
    Başka bir iş bulana kadar ya da yaşam düzenlemeleri yapana kadar burada kalabilirsin. Open Subtitles يمكنكِ البقاء هنا حتّى تجدي عملا آخر و أو مكان آخر
    Eğer istersen... Gece burada kalabilirsin, istersen tabii... Open Subtitles تعلمين يمكنكِ البقاء هنا الليلة لو أردتي
    Bu arada, istediğin kadar burada kalabilirsin. Open Subtitles بينما ننتظر، يمكنكِ البقاء هنا طالما أنتِ بحاجة لذلكِ.
    Ve şundan kesinlikle emin olabilirsin ki kendini toparlayana dek, ne kadar istersen burada kalabilirsin. Open Subtitles و عليكِ أن تفهمي, يمكنكِ البقاء هنا بقدر ما تحتاجين, حتى تعودي على قدميكِ
    Ama istersen biraz daha burada kalabilirsin. Open Subtitles ولكن يمكنكِ البقاء هنا لبعض الوقت، إن أردتي ذلك.
    Eve gidebilirsin Juliet Son günlerinde onunla olabilirsin, ya da burada kalır bana sorunumuzda yardımcı olabilirsin. Open Subtitles يمكنكِ الذهاب إلى الديار (جولييت) و مواساتها في آخر أيّامها أو يمكنكِ البقاء هنا و مساعدتي في مشكلتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more