Ama ayrılman gerektiğini anlayana dek bizimle beraber burada kalabilirsin. | Open Subtitles | و لكن يمكنك البقاء معنا حتى تشعرين برغبتك فى الذهاب |
- Yağmur dinene kadar burada kalabilir miyim? - Tabii ki kalabilirsin. | Open Subtitles | هل تمانع في بقائي هنا حتى يتوقف المطر لا بالطبع يمكنك البقاء |
Acı çekiyorsun. Sonra da bana saldırıyorsun. Anlıyorum ama sonsuza dek böyle kalamazsın. | Open Subtitles | أنتِ تعاني الألم وتنطقين بلاذع الكلام أتفهّمكِ، لكن لا يمكنك البقاء هكذا للأبد |
Sen Texas'ta kalamazsın, yetkililer tarafından aranıyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء في تكساس كونك مطلوبة من قبل السلطات |
Biliyorsun, biraz daha kalabilirsin. Bir tıp doktoru her zaman işimize yarar. | Open Subtitles | يمكنك البقاء لمدة أطول أذا اردت ذلك نحنُ بحاجة لطبيب أخر هنا |
Ama iyi haber şu ki annen yurtdışında. Yani onun evinde kalabilirsin. | Open Subtitles | الاخبار الجيدة هى، والدتك فى بلد أخرى، لذا يمكنك البقاء فى شقتها |
Anna, eğer istersen burada bir süre kalabilirsin. | Open Subtitles | آنــا، ربما يمكنك البقاء هنا لو كانت هناك ضرورة |
Tamam. Bu gece kasabada bir yerde kalabilirsin. | Open Subtitles | حسنا يمكنك البقاء في مكان ما في المدينة الليلة |
Pekâlâ. Ahırın yanındaki kulübede kalabilirsin. | Open Subtitles | لا بأس يمكنك البقاء في الكوخ الصغير بجانب الحظيرة |
Alacağımı aldım, yukarı çıkıyorum. İstediğin kadar kalabilirsin Earl. | Open Subtitles | لا، يمكنك البقاء هنا طالما كنت تريد، إيرل. |
- Hadi ama, burada kalamazsın. | Open Subtitles | حسناً , هيا بنا . لا يمكنك البقاء هنا لا أعرف إلى أين أذهب |
Sonsuza kadar şehir dışında kalamazsın. | Open Subtitles | لكنك لا يمكنك البقاء هنا في الريف إلى الأبد |
Burada kalamazsın. Yatacak yer yok. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنك البقاء هنا، ليس لديك مكان للنوم. |
Burada kalamazsın. Eve git. | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء هنا يجب عليك العوده للمنزل |
Burada kalamazsın Seni bulacaklar ve hiçbir zaman aileni kurtaramayacaksın. | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء هنا سوف يجدونك عندها لن تستطيعي مساعدة والديك |
Bir mentora sahip olmak açıkçası iyidir, ama mentorunuz olmadan da kariyerinizde uzun süre ayakta kalabilirsiniz ama destekçiniz yoksa hiçbir kurumda yükselmeniz mümkün değildir. | TED | المرشد بصراحة وجوده رائع، ولكن يمكنك البقاء لفترة طويلة بدون مرشد، ولكن لا يمكنك أن ترتقي في منظمة بدون راعٍ. |
Burası senin evin değil ve korkarım burada kalamazsınız. | Open Subtitles | ، هذا ليس منزلك . أخشى أنه لا يمكنك البقاء هنا |
Sen burada kal Danny ve Sheldon'a işi bitirmelerine yardımcı ol. | Open Subtitles | يمكنك البقاء هنا ومساعدة داني وشيلدون حتى الانتهاء من الطابق السفلي. |
Bütün gün orada duramazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء هناك طوال الوقت دعني أري |
Dinle! İstiyorsan burada kalıp ölebilirsin, fakat ben istemediğimden eminim. | Open Subtitles | اصغى إلىّ، يمكنك البقاء هنا والموت هنا، لو أردتِ هذا |
Janice'lerde başka bir akşam kalamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك البقاء عند جانيث ليلة أخري؟ أمها تطبخ الطعام المكسيكي |
Buradan uzak kalamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك البقاء بعيداً من هنا ,نيل؟ |
Yanında kalabileceğin ailen ya da arkadaşın var mı? | Open Subtitles | ألديك أية أصدقاء أو عائلة يمكنك البقاء لديهم؟ |
Ve burada kalabilirdin, ve evlenebilirdik ve kuvvetli bebekler yetiştirirdik ve mutlu olurduk. | Open Subtitles | و يمكنك البقاء هنا ، و يمكننا الزواج و تربية صغارنا ليكونوا أقوياء و سعداء كما نريد؟ |
Sadece 90 gün kalabileceğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلمين أنه يمكنك البقاء لمدة 90 يوماً فقط، أليس كذلك ؟ |