Pakistan'ın insansız uçağımızı vurupta hiçbir şey olmamış gibi davrandığımızı sanmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك باكستان تعتقد أنّه يمكنها قصف طائرتنا و لا يمكننا الرد |
- Elbette etti ama öyle bir adamın tarihi değiştirmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | بالتأكيد أغواني، ولكن لا يمكننا ترك رجل أن يغير التاريخ بتلك البساطة. |
Prue, denemek zorundasın. Başka birinin ölmesine izin veremeyiz | Open Subtitles | برو، يجب أن تحاولي فلا يمكننا ترك الآخرين يموتون |
Ama Johnny, cesedi arabanın bagajında bırakamayız. | Open Subtitles | لكن يا جونى ، لا يمكننا ترك . جثة فى صندوق السيارة |
Köye sızanları kesinlikle yalnız bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك هذان الدخيلان وشأنهما بالتأكيد |
Buna göz yumamayız, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكننا ترك ذلك يحدث، أليس كذلك؟ لذا... |
Bu iblisin daha fazla masum ruhu almasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الشيطان ليسرق المزيد من أرواحنا البريئة |
Dinle. Dört kişiyi öldürmüş o pisliklerin paçayı kurtarmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | إسمعنى , لا يمكننا ترك قضية قتل هؤلاء الأبرياء الأربعة تذهب هباءاً , لا محالة |
Size apaçık olanı söyleyeyim. Böyle birşeyin onun eline geçmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | فلنستوضح الأمر، لا يمكننا ترك الأمر يفلت من يدينا |
Şey, şimdi, bu şekilde hiçbir şeye izin veremeyiz. | Open Subtitles | حسنا،الآن،لا يمكننا ترك شيء يقف في طريق ذلك. |
Bu insanların gitmesine izin veremeyiz! Ona söz verdik! | Open Subtitles | هذه غلطة لا يمكننا ترك هؤلاء الناس باستمرار |
Baylar, biz bu sarmaşığı çözmeye çalışırken diğerlerinin sokakta dolaşmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | أيّها السيّدان، لا يمكننا ترك الآخرين يسرحون في حين أنّنا نحاول إنهاء هذه القضيّة |
Baylar, biz bu sarmaşığı çözmeye çalışırken diğerlerinin sokakta dolaşmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | أيّها السيّدان، لا يمكننا ترك الآخرين يسرحون في حين أنّنا نحاول إنهاء هذه القضيّة |
Şimdi kalkmış bize ültimatom veriyor. Bu canavarın ülkemizi rehine olarak tutmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | والاَن يُعطينا الانذارات النهائية لا يمكننا ترك هذا الرجل يحتجز بلادنا رهينة |
O lanet yangının kazanmasına izin veremeyiz! | Open Subtitles | لا يمكننا ترك تلك النار اللعينة تنال منا |
Tankın ellerine geçmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | قلت لك أنك لن تنجح لا يمكننا ترك الدبابة هناك. |
Bu kum fırtınasında dışarıda onu korunmasız bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك رجل بالخارج هناك وسط هذه العاصفه الرمليه |
Ama eşyaları arabada bırakamayız, git getir. | Open Subtitles | لكن لا يمكننا ترك هذه الأغراض بالسيارة إذهب وأحضرها. |
Kimse masum değil. Konuşması için şahit bırakamayız. | Open Subtitles | ليس هنالك أحد بريء لا يمكننا ترك أحد على قيد الحياة ليتكلم حول الأمر |
Adamı bu hâlde burada bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الرجل بهذا الحالة. |
Politikacıların her yıl yaptığı bu zirvelerden bir sonuçla dönmemesine göz yumamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك رجال السياسية يجلسون في إجتماع بعد إجتماع وسنة بعد سنة بدون نتائج! |
Ve şu an maalesef buradayız, ve burayı ucube grubumuza yeni üye katmadan terk edemeyiz. | Open Subtitles | والآن، أخشى أننا هنا ولا يمكننا ترك المكان حتى نُضيف فرد جديد لرفاقي المسوخ |
Çocukları bir başlarına bırakıp gidemeyiz. Hafta sonunu iptal etmeliyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا ترك الصبيين بمفردهما علينا إلغاء الحجز |