| Tabi ki böyle bir şeyi bugün birçok nedenden dolayı yapamazlar. | TED | في الواقع،لا يمكنهم فعل ذلك اليوم لإسباب كثيرة. |
| Hemen bir şey yapamazlar, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنهم فعل أى شئ فى الحال أليس كذلك ؟ |
| Hemen bir şey yapamazlar, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنهم فعل أى شئ فى الحال أليس كذلك ؟ |
| Ama bunu nasıl yapabilirler birinin oğlunu nasıl alıp götürüveriyorlar? | Open Subtitles | ولكن كيف يمكنهم فعل هذا؟ نقل ابن شخص ما بعيداً؟ |
| Bir şey yapabilirler mi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه يمكنهم فعل أي شيء، يبدو أن المسلسل لم .ينتهي |
| Ama unutma mafya hataları örtmek için mutlaka bir şeyler yapabilir. | Open Subtitles | ولكن رجال العصابات يمكنهم فعل أي شي لينظفوا أخطائهم من ورائهم |
| Gidebilecekken git. Bana bir şey yapamazlar. | Open Subtitles | إذهبي طالما تستطيعين لا يمكنهم فعل شئ لي |
| İnsanlar bunu yapamazlar çünkü suda yaşamıyorlar. | Open Subtitles | البشر لا يمكنهم فعل ذلك لأنهم لا يعيشون تحت الماء. |
| -Biz birbirimize kenetlenirsek seyredip küfretmekten başka bir şey yapamazlar. | Open Subtitles | إذا أتحدنا معاً لن يمكنهم فعل شئ لقد عدنا إلي التحقيق |
| Kanıt olmadan bir şey yapamazlar. Bu da onlara karşı kanıtımız olacak. | Open Subtitles | لا يمكنهم فعل شيء بدون دليل الكثير قد فعلوها قبلي |
| Zaten ömür boyu hapis cezası var. Ona herhangi bir şey yapamazlar. | Open Subtitles | لديها بالفعل حكم بالسجن مدى الحياة لا يمكنهم فعل شيئ لها |
| Bunu yapamazlar! | Open Subtitles | ويوجد به قائمة بالمواعدات لأخر 5 سنوات لا يمكنهم فعل هذا |
| Bir an bile aklından çıkarma ki bizsiz hiçbir şey yapamazlar. | Open Subtitles | ولكن لاتفكرين ابداً انهم يمكنهم فعل شئ بدوننا. |
| Ne isterlerse yapabilirler ve bir yetişkin gibi cezalandırılmazlar. | Open Subtitles | يمكنهم فعل ما يشاؤون دون أن يُحاكموا كراشدين |
| Bu tip davalarda size ne isterlerse onu yapabilirler. | Open Subtitles | هذا النوع من الإجراءات، يمكنهم فعل أي شئ يريدونه بكِ. |
| Ama bundan çok daha kötüsünü yapabilirler bizi aşağılayabilirler. | Open Subtitles | لكن كان يمكنهم فعل ما هو أسوأ كانوا يقومون بإذلالنا |
| Elbette bu üretimlerini zedelemeleri anlamına gelir ama bunu yapabilirler. | Open Subtitles | بالطبع هذا يعني أن عليهم أن يُسرعوا في إنتاجهم لكن يمكنهم فعل هذا |
| Kesinlikle. Bu adamlar büyücü gibi, her şeyi yapabilirler. | Open Subtitles | بالتأكيد , هؤلاء الرجال كالسحرة يمكنهم فعل أي شيء |
| Benim meleklerim hayal ederlerse her istediklerini yapabilir. | Open Subtitles | ملائكتي يمكنهم فعل ما يرغبون به . إذا تخيلوا . أنتِ محقة |
| Bunu nasıl yaparlar? | Open Subtitles | كيف يمكنهم فعل ذلك؟ ! هل هو قانوني فعل ذلك؟ |
| Bak, bir şey yapamıyorlar. Kimse yapamıyor. | Open Subtitles | انظر، لا يمكنهم فعل أي شيء، لا أحد يمكنه ذلك |
| İnsanlar avukatların her şeyi yapabileceklerini düşünebilirler. | Open Subtitles | الناس ربّما يعتقدون بأن المحامين سيفعلون أي شيء، يمكنهم فعل أي شيء |