"يهُم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Fark
        
    • Önemli
        
    • önemi
        
    • farketmez
        
    • etmez
        
    • önemli değil
        
    Ne kadar gizli olursa olsun bir işaretin Fark edilebileceğini gördüm. Open Subtitles لقد رأيت أن الإشارة يُمكن أن تُكشف لا يهُم مِقدار سريتها
    - Fark etmez. Sadece kendimi ondan nasıl korurum onu öğrenmeliyim. Open Subtitles -هذا لا يهُم ، أريد أن أتعلم كيف أحمى نفسى منها
    Uyuşturucuyu ben istemiştim. Kimin verdiği Önemli değil. Open Subtitles لقد أردتُ تعاطي تلكَ المخدرات، و لا يهُم من أعطاني إياها
    Önemli olan, şu andan itibaren savaşta olmamızdır. Open Subtitles لا يهُم ذلك حقاً الآن ما يهم أنه منذ هذه اللحظة نحن فى حالة حرب
    Sanki dünyanın sonu gelmiş de, hiçbir şeyin önemi yokmuş gibi. Open Subtitles لعنة حقيقية .. كأنها نهاية العالم ولا شيء يهُم
    Demiryolu tamamlandığı müddetçe bunun bir önemi yok. Open Subtitles لا يهُم , طالما أن هذه السكة الحديدية تُبنى
    Fark etmez, sonuç olarak göreve başlıyorum. Open Subtitles لا يهُم , المهُم أنّه قد تم السماح لي بالعودة إلى العمل
    - Önemli olan bebeğin geleceği ve sağlığı. Fark etmez. Open Subtitles ــ بشأن مستقبل الطفل , و صحّة الطفل ــ لا يهُم
    Okuldayken, buluşurken, hiç Fark etmezdi. Open Subtitles في المدرسَة، في موعِد، لا يهُم
    Zaten Fark etmez artık. Open Subtitles هل تعلم هذا لا يهُم فعلى أي حال
    # Dışarıdan nasıl göründüğü Fark etmez, bize göre harika # Open Subtitles {\cH0C32F1\2cHE51830\3cHFFFFFF\4cH2A2595} لذا، لا يهُم كيف نبدو*، *فإننا نبدو مثاليين سويًّا بالنسبة إليّ
    Branksome can sıkıcı biri ama bunun Önemli olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles إن "برانكسوم" كلبٌ ممل لكني لا أظن أن هذا يهُم
    Pekala, hafif yüzü kızarmıştı ve elbisesi biraz sıkıydı ama hiçbiri Önemli değildi. Open Subtitles حسناً، كان قليلاً أحمر الوجه وبدلتهُ كانت ضيقة قليلاً لكن أياً من ذلك لم يهُم
    Büyük mucitler böyledir. Söz veriyorum, bir gün Önemli bir şey yapacağım. Open Subtitles أعني، هذا ما يفعله المُخترعون العظماء أعدك، أنه ذات يوم، سأصنع شيء يهُم.
    Tamam, panik yok. Önemli olan birbirimizden ayrılmamamız. Open Subtitles حسنًا، لا داعي للخوف ما يهُم أن نكون معًا
    Eğer başarılı olursan tüm bunlar ne önemi kalacak? Open Subtitles عديني بأنه لن يتأذى لماذا قد يهُم هذا إن نجحت في مهمتك ؟
    Ne dediğinin çok bir önemi yok, yani patron uzun süredir bu işi yapıyor. Open Subtitles لا يهُم حقًا ما قالتَه .أعني، المُدير كان بهذا مُنذ عقُود
    Yaptığımın artık bir önemi olmadığını söylediğini sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أنكِ قُلتِ ما فعلته لا يهُم بعد الأن.
    Artık önemi yok. Bunu çevirelim. Open Subtitles لا يهُم ذلك الأمر الآن سوف نستفيد منه لصالحنا
    Sonuç farketmez tutuklama yapılıncaya parasını vereceğime söz verdim. Open Subtitles لا يهُم إذا ذهب إلى المحكمة و أدلى بشاهدته أم لا قطعت وعداً بأن أُسلمه المال عند قيامنا بالإعتقال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more