"يواجه" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüzleşmek
        
    • başı
        
    • yaşıyor
        
    • yüzleşiyor
        
    • karşısında
        
    • yüzleşir
        
    • yüz yüze
        
    • karşısına
        
    • ile karşı karşıya
        
    • yaşayan
        
    • yüzleşmesi
        
    • dönüktü
        
    • yüzleşmeye
        
    • yargılanıyor
        
    • karşı karşıyaydı
        
    Ateş Lordu'yla yüzleşmek zorunda olan sensin. Kararın ne olursa olsun, yanındayım. Open Subtitles أنت الذي يجب أن يواجه زعيم النار مهما كان قرارك فأنا معك
    başı dertte mi bilmeliyim. Onda hakkım var. - Ne hakkı? Open Subtitles اخبرنى ان كان الرجل يواجه متاعب فلدى مزاعم فى هذا الرجل
    Birçok insan bu sistemleri kullanırken sorun yaşıyor. TED يواجه العديد من الناس مشكلات في تشغيل هذه الأنظمة.
    Ölümle yüzleşiyor ve muhtemelen ölüyor bile sırf yeniden doğabilmek için. TED أنه يواجه الموت، وربما حتى يموت فقط لكي يولد من جديد.
    karşısında, 12 kez dünya şampiyonu olan ızdırapın lideri, vahşetin kralı katliam yargıcı, imha edici Gordo the Gruesome. Open Subtitles يواجه بطل الحلبة الذي فاز 12 مرة وزير العذاب، بارون القسوة مسبب المجازر، مسبب الدمار
    Bir mühendis her zaman nesnelerin kâğıt üzerinde tanımlanmış şekilleriyle yüzleşir. Open Subtitles دومًا ما يواجه المهندس مهام وصف أشكال الأجسام على الورق
    Bir yargıç veya cezaeviyle yüz yüze gelmedi, bir adli sicil kaydı olmadı. TED لم يواجه قاض او السجن، ولم أُسجل عليه تاريخ إجرامي.
    Bu yüzden, eşinin şerefine kendininkinin karşısına bir tapınak inşa etti. TED لذلك ، قام ببناء معبد على شرفها ، يواجه نصبه.
    Ve hapsedilme ve para cezası ile karşı karşıya çünkü o düşündüklerini söylemeyi tercih etti. Open Subtitles و إنه يواجه الغرامة و السجن لأنه قد اختار أن يتحدث بالشئ الذى يفكر فيه
    Kendi ekibinden biri yüzünden tehlikeyle yüzleşmek memurlardan gerçekten bunu yapmasını isteyebilir miyim? Open Subtitles يواجه خطر من رجل في فريقك هل أستطيع طلب هذا من الضباط ؟
    Biliyor musunuz, ölüme yüzleşmek bana hayatla yüzleşmeyi istetti. Open Subtitles تعلمون، يواجه الموت له أدلى لي نوع من الحياة أريد أن الوجه.
    ...ancak başı belada çünkü NSA'in kullandığı güvenlik duvarı seviyesinde şifrelenmiş. Open Subtitles لكنّه يواجه مشكلة لأنّه مشفّر بإستخدام الجدران النّارية بمستوى الأمن القومي
    Karısından ayrılmak için cesaret toplamak konusunda sıkıntı yaşıyor. Open Subtitles ولكن كان يواجه مشاكل على إجبار نفسه لترك زوجته.
    Böyle ailelerin çoğu zor sorularla ve kararlarla yüzleşiyor. TED يواجه العديد من الآباء والأمهات أسئلة صعبة وقرارات صعبة.
    Maxx kendine meydan okuyanları dün yendi ama şimdi karşısında süper yıldız Trip Murphy olacak! Open Subtitles ماكس هزم كل المتسابقين بالأمس لكنه اليوم يواجه النجم تريب ميرفي
    Erkek beyni sorunlarla kadın beyninden daha farklı biçimde yüzleşir. Open Subtitles عقل الذكر يواجه التحديات بشكل مختلف عن عقل الأنثى.
    Bu noktada, Albay'ı olduğu kişi yapan her inanç ve düşünceyle yüz yüze geldi, kendisini bu kurallara göre yargılamaya zorlandı. Open Subtitles و عند تلك اللحظة، عليه أن يواجه كل فكرة و كل عقيدة تمثل الكولنيل أونيل و قد تم إجباره على الحكم على نفسه من هذا المنطلق
    Denk şartlarda bir kadının karşısına çıkamayacak bir adam. Open Subtitles هذا ليس برجل يستطيع ان يواجه النساء بشكل مساو
    Bu insanoğlu müebbet hapis cezası ile karşı karşıya. Open Subtitles لكن هذا مخلوق بشري يواجه حكم السجن مدى الحياة
    Bütün biyolojik tasarım teorilerinin önündeki en önemli sorun yaşayan varlıkların istatistiksel açıdan neredeyse olanaksız olmalarıdır. TED الآن، العائق الذي يواجه أية نظرية للتصميم الاحيائي شرح الكم الاحصائي الهائل والغير محتمل للكائنات الحية.
    Bir asker hayatında bazen öyle bir ana gelir ki bazı şeylerle yüzleşmesi... Open Subtitles هناك أوقات بحياة الجندي والتي يجب عليه أن يواجه
    Hastings'in yüzü McCall'a dönüktü ama McCall onu sırtından mı vurmuş? Open Subtitles انتظر دقيقة هاستينغس كان يواجه ماكول, و ماكول اصابه في الظهر؟
    Çünkü muhtemelen Ted McGruder'la yüzleşmeye karar verdiği gece yanında olan silahı oydu. Open Subtitles ربما لأنه قد وجهه على نفسه في الليلة التي قرر فيها أن يواجه تيد ماكجرودر
    Şimdi kötü niyetli iletişim kanunu altında yargılanıyor ve suçlu bulunursa 10 yıla kadar hapis ve binlerce dolar para cezasına çarptırılabilir. TED وهو الآن يواجه اتهامات بموجب قانون الاتصالات الخبيثة بجامايكا وإذا ثبتت إدانته فإنه قد يغرم بآلاف الدولارات ومعرض للسجن حتى عشرة سنوات
    Eyalet örnek teşkil etmesini istiyordu o yüzden idam cezasıyla karşı karşıyaydı. Open Subtitles و المحكمة أرادت أن تجعل منه عبرة و كان يواجه عقوبة الإعدام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more