"يوجد لديك" - Translation from Arabic to Turkish

    • yok mu
        
    • yok senin
        
    Ne yani, cebinde 1.35 milyon dolarlık bir çek yok mu? Open Subtitles إذا، لا يوجد لديك شيك بقيمة مليون وثلاثمائة ألف في جيبك؟
    Yapacak işin yok mu? Open Subtitles لا يوجد لديك شيئا ما لتفعله سوى وظيفة سجان
    Ve gidecek kimsen yok mu Danny? Ailen? Open Subtitles ألا يوجد لديك من تلجأ إليه داني أب مثلاً
    Senin şiirin yok. Senin ışığın yok. Open Subtitles لا يوجد لديك احساس , لا يوجد لديك اشراقه
    Yaşlı kadın, bana emir vermeye ya da yerimi söylemeye yetkin yok senin. Open Subtitles أيتها المرأة العجوز لا يوجد لديك سُلطة لتحديد أو إعلان مكاني
    Satmak için başka çikolatan yok mu? Open Subtitles لا يوجد لديك المزيد من الشوكولاته للبيع، على أي حال.
    Senin hiç kurumsal sorumluluğun yok mu? Open Subtitles ألا يوجد لديك أيّ شعور بمسؤوليّة الشركات؟
    - Ve senin bitmemiş bir alkollü araba kullanma cezan yok mu? Open Subtitles وألا يوجد لديك سابقة القيادة تحت تأثير الكحوليات؟
    Tanrım, baba. Yapacak başka işin yok mu senin? Open Subtitles يا إلهي ، أبي ألا يوجد لديك عمل لكي تذهب إليه؟
    Tamir edecek sabit diskin filan yok mu senin? Open Subtitles ألا يوجد لديك قرص صلب لتستطيع إصلاحه .. ؟
    O kara kalbinde, dürüst ve insancıl hiçbir şey yok mu? Open Subtitles ألا يوجد لديك دافع واحد صادق ـ ـ ـ هل الإنسانية في قلبك سوداء لهذه الدرجة ؟
    Bunun Ted Wheetly'nin kaputunun altına nasıl girdiği hakkında fikrin yok mu? Open Subtitles لا يوجد لديك فكرة عن كيفية هذا الجرح تحت غطاء محرك السيارة ؟
    Aday olabileceğini düşündüğünüz belli bir kişi... - ...yok mu? Open Subtitles ألا يوجد لديك شخصٌ بالتحديد يمكن أن يكون مرشّحاً؟
    - Daha erken bir şey yok mu? - Aciliyeti ne? Open Subtitles ألا يوجد لديك أي عمل عاجلاً؟ ماهو العاجل جداً؟
    Bizi kontrol ettiğin için gerçekten sana çok minnettarım ama halletmen gereken daha önemli şeyler yok mu? Open Subtitles تعرف أنا أقدر حقًا اطمئنانك علينا وكل شيء لكن ألا يوجد لديك بعض الأمور الهامة التي ينبغي عليك أن تفعلها؟
    Bana söyleyecek bir şeyin yok mu Cal? Open Subtitles ألا يوجد لديك شيئاً لتقوله لي، يا كال؟
    -Senin yapacak ev ödevin falan yok mu? Open Subtitles - الا يوجد لديك واجب منزلي لتاديته ؟ مالم يُفجّرُ هذه المدرسةِ مثلما حدث اخر مرة
    İçindeki karanlığı kontrol edebilecek gücün yok senin. Open Subtitles لا يوجد لديك القدرة على الظلام داخلك، إنه يدعوكِ.
    Ne yaptığım hakkında hiç bir fikrin yok senin. Open Subtitles لا يوجد لديك فكره عما ينبغي ان افعل
    Hayat çizgin yok senin. Open Subtitles لا يوجد لديك خط للحياه
    Onunla bir geleceğin yok. Senin haricinde herkes bunun farkında. Open Subtitles لآ يوجد لديك مستقبل معها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more