"يوقع" - Translation from Arabic to Turkish

• imza
• imzalaması
• imzalayan
• imzalamak
• imzasını
• imzalamadı
• tuzak
• imzalamasını
• tuzağa
• imzası
• imzalar
• imzalamamış
• Oyuna
• anlaşma
• imzaladığı

Üç durum da geçerli olmadığına göre ancak başkan, başkanlığı sana devrederse ya da kabine üyelerinden imza toplayabilirsen başkan olursun.
وبم أن أي من هذه الحالات لم تحصل، الطريقة الوحيدة لتكوني الرئيسة هو أن يوقع الرئيس بنفسه على قرار نقل الحكم،

Ondan sürekli imza almayı unutuyorum.
دائما ما انسى ان اطلب منه ان يوقع واحده لى

Ama doktor, ben... Hastaneye yatırma belgelerini imzalaması lazım.
لكن أيها الطبيب عليه أن يوقع على تلك الأوراق

Az önce defteri imzalayan Yüzbaşı Trevelyan mıydı?
هل كان هذا الكابتن تريفيليان الذى يوقع فى دفتر التسجيل ؟

Çünkü çalıştığı şirketle bir gizlilik anlaşması imzalamak zorunda kaldı.
لماذا؟ لأنه كان عليه أن يوقع اتفاقية سرية

Bakın, ressam ne kadar soyut olursa olsun imzasını hep somut bir şekilde atıyor, değil mi?
لاحظوا بغض النظر عن بساطة الرسام في الإيجاز دائماَ يوقع باسمه ظاهرياَ

Kimse doğumgünü posterimi bile imzalamadı.
لم يوقع أحداً حتى لوحة عيد ميلادي

Eğer ben göndermişim gibi görünüyorsa, o zaman biri tuzak kuruyor demektir.
إن كان يبدو أنني من أرسلهم فلا بد أن أحدهم يوقع بي

Senle beraber kayıt stüdyosuna geleceğim. David Gates'in gitarımı imzalamasını istiyorum.
سآتي معك إلى جلسة التسجيل أريد ديفيد أن يوقع على جيتاري

Randevu alır ve kurallara uyarlar. Herkes girerken ve çıkarken imza atar.
الكل يوقع أثناء الدخول والخروج، هذا مكان رسمي، وعمل رسمي.

Ondan sadece çiçekleri gördüğüne dair imza alırız.
سنجعله يوقع على تعهد ان ماشهده مجرد حديقة زهور

Bir kadının dostu, tüm büyük ilişki kararlarının altına imza atar.
.. افضل اصدقاء المرأة عليه ان يوقع على جميع قرارت العلاقة الجديدة

Birini alıp imzalaması için babana götürmen gerek.
يجب أن تأخذ واحدة من هذه الأستثمارات للمنزل لكي يوقع عليها والدك.

Ben gidip bir bakayım, ne yapıyor. Bunları da imzalaması gerek zaten.
حسناً سأذهب و أرى ماذا سيفعل يجب عليه أن يوقع هذة الأوراق على أي حال

Patronun, patronunun patronu ve izinlerini imzalayan adam.
تعرفين، رئيسك، رئيس رئيسكِ، والرجل الذي يوقع أوامركِ القضائيّة.

Çünkü çalıştığı tütün şirketiyle bir gizlilik anlaşması imzalamak zorunda kaldı.
لأنه كان عليه أن يوقع اتفاقية سرية مع شركة التبغ التي كان يعمل بها

Senin hayatını sona erdirecek emrin imzasını ne kadar zor bulduğumu bilmiyorsun.
أنت لا تعرف كيف وجدته بصعوبة يوقع الطلب لإنهاء حياتك

Lanet olası müşteri, anlaşmayı imzalamadı bir sürü lanet para kaybettik.
.. العميل "فراغ" لم يوقع الصفقة "وفقدنا مالاً كثيراً "فراغ !

- Canın cehenneme. - Bu gece adamLar öLdü. - tuzak kurmadığını nereden biLeceğiz?
الشخص المسئول هو عنه قـُتل الليلة كيف نتأكـّد أنـّه لم يوقع به؟

Frank'in, kitabın bir baskısını sizin için imzalamasını ister misiniz?
أترغبين من فرانك أن يوقع على نسخة من أجلك ؟

İddia makamı onu kolaylıkla tuzağa düşürebilir.
يمكن للاٍدعاء أن يوقع بها ببساطة

Tek ihtiyacımız olan sahte bir baba ve imzası sonra herşey tamamdı.
كل مانحتاجه هو أب مزور لكي يوقع اوراق العمل ونكون قد انتهينا.

Birkaç dakika içinde tam ortak olacağım,kağıdı imzalar imzalamaz.
‫بعد دقائق سأكون شريك ‫عندما يوقع على الورقة

Babam, doğduğum gece, doğum sertifikamı neden imzalamamış olsun ki?
بربك ، لمَ لا يوقع والدي شهادة ميلادي في ليلة مولدي ؟

Oyuna mı getiriliyorum?
أهنالك من يوقع بي؟

Bu konuyla ilgili, "anlaşma Tutanağı" diye bir belge ele geçirdik fakat hiç imzalanmamış.
لدينا فقط مذكرات تتحدث عن مثل هذا الاتفاق لكنه لم يوقع ابدا

Kral fermanı imzaladığı takdirde, masum insanlar, değer verdiğimiz insanlar yakalanıp işkence görecek.
الملك يوقع المرسوم، والناس الأبرياء من نعرفهم ونهتم لهم يتعرضون للإستجواب والتعذيب