"يُريدُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyor
        
    • isteyen
        
    • istemiyor
        
    • istediği
        
    • istediğini
        
    • istemiyorum
        
    • isterse
        
    • istiyordu
        
    • istemez
        
    • istiyorsa
        
    • istedi
        
    • istiyordur
        
    • istesin
        
    • istemesi
        
    • istiyormuş
        
    Bunu bana o yaptı çünkü herkesin kendisi gibi acı çekmesini istiyor. Open Subtitles هو هو لي لأن يُريدُ كُلّ شخصَ أَنْ يَعاني مثل هو عَمِلَ.
    - Başkan, el sıkışmaları ve yaşlı kadınlara gülümsenmesini istiyor. Open Subtitles يُريدُ الرئيس الأيدي مهزوزة والنساء العجائز إبتسمنَ ابتسامةً عريضة عليها
    Herkes onları yeniden ringde görmek istiyor. Open Subtitles كُلّ شخص يُريدُ رُؤيتهم فى الحلبه مره اخرى.
    Benimle evlenmek isteyen çocuk boşanma durumunda bir nokta beş değerinde. Open Subtitles الرجل الذي يُريدُ أن يتزوجنى سيدفع مليون و نصف فى الطلاق
    Gizli Servis yürütme ve... yasama organlarının aynı yerde bulunmasını istemiyor. Open Subtitles جهاز الأمن لا يُريدُ السلطة التنفيذية... ... والسلطةالتشريعية في نفس الغرفةِ.
    O gizli belgeleri ele geçirmek için senden istediği her şeyi yap Open Subtitles ويَعطيه أيّ شئَ يُريدُ. لكن يَحْصلُ على تلك الوثائقِ السريةِ.
    Ayrıca mesaj atmayı bildiğini ve özellikle seni öldürmek istediğini biliyoruz. Open Subtitles بأرجل كثيرة ورسائل نصية غير منتهية. ونعرف بأنه يُريدُ قَتلك تحديدًا.
    Boom-Boom Bonnie'nin, Portland'a gittiğini sanmasını istiyor. Open Subtitles يُريدُ إزدهارَ بوني لإعتِقادة انه ذاهِب إلى بورتلند.
    'Bu parkı ben yaptım, ve burada itfaiyeci görmek istemiyorum' 'çünkü bir balık öldürmek istiyor! Open Subtitles بَنيتُ هذا المتنزهِ،ولَنْ استني لاري بَعْض رجلِ الإطفاء الزائرون يفجروة لأنة يُريدُ قَتْل سمكةَ
    Şimdi, efendim, Londra'dan, şefiniz sizinle konuşmak istiyor. Open Subtitles الآن، سيدي، مِنْ لندن، رئيسكَ يُريدُ الكَلام معك.
    Hayalet Avcıları, reis sizi istiyor. Open Subtitles الموافقة، كسر الاشباح، رئيس البلدية يُريدُ إلى نراكم فيما بعد يا شباب.
    Gitmem gerekiyor, belediye reisi benimle konuşmak istiyor. Open Subtitles دعنا نَذْهبُ. أنا يَجِبُ أَنْ أَنشقُّ. رئيس البلدية يُريدُ الطَرَقَة مَعي.
    Yüzbaşı Mauser seni takım odasında görmek istiyor. Open Subtitles النّقيب ماوسير يُريدُ رُؤيتك في غرفةِ الفرقةَ.
    Tam bir sessizlik istiyor tabi, kısa bir sürede cezaevinden çıkarsa... Open Subtitles يُريدُ الهدوء الكاملَ، و لو خْرجُ مِنْ السجنِ قريباً
    Suç dalgasının durmasını istiyor. Open Subtitles يُريدُ هذه الموجةِ من الجريمةِ ان تَوقّفَ فوراً.
    Yüzbaşı Harris, vali hemen sizinle görüşmek istiyor. Open Subtitles النّقيب هاريس، العمدة يُريدُ رُؤيتك بأسرع ما يمكن.
    İş sana gelince, kafana vurmak isteyen daha çok insan bulabilirim. Open Subtitles أنا سَأُراهنُ كُلّ الناسِ من الذي يُريدُ تَحْطيم راسك بشيء ما.
    Hücre arkadaşlarının birbirlerine bağlanmasını istemiyor. Open Subtitles لا يُريدُ أن يتعلَّقَ زملاء الغُرَف ببعضِهِم
    Aklında, seninle görüşmek istediği... bazı şeylerin olduğunu söyledi... ayrıca nerede ve ne zaman olacağını bilmek istiyor. Open Subtitles يَقُولُ بانّه حصل على الأشياءِ التي في باله؟ بانّه يُريدُ مُنَاقَشَة الأمر معك؟ وهو يُريدُ أَنْ يَعْرفَ أين ومتى ؟
    Bulldog, Roz'a el atmak istediğini yakında kanıtlayacaktır. Open Subtitles البولدوغ سَيُثبتُ هو فقط يُريدُ الحُصُول على أيديه على روز.
    Eğer yarın biri çiçek göndermek isterse, yarın ofiste olacağım. Open Subtitles أنا سَأكُونُ في المكتبِ غداً إذا أي شخص يُريدُ إرْسالي زهورَ.
    Buraya Kenny için geldik. O adam KACL'de kreş açmak istiyordu Roz. Open Subtitles نحن هنا لكيني، الرجل الذي يُريدُ لبَدْء عناية كْي أي سي إل اليوميةِ، روز.
    Ama hiç kimse bütün gün boyunca kendisini düşünmek istemez... kendisiyle ilgili gerçeklerle yüzleşmek istemez... ömrünün geri kalanında. Open Subtitles لكن لا يوجَد رجُل يُريدُ التفكيرَ عَن نفسِهِ طَوال اليوم و مُواجَهَة الحقيقَة عن نَفسهِ كُلَ يوم لبَقيَة حياتِه
    Binbaşı Çip Hasar savaş istiyorsa savaşırız. Open Subtitles لو أن الرائد شيب هازرد يُريدُ حرب، سَنَعطيه إياها.
    Her okuldan bir öğrencinin bizimle gelmesini istedi. Open Subtitles يُريدُ طالب عسكري واحد مِنْ كُلّ أكاديمية للذِهاب مَعنا
    Ve eğer konuşmak isterse, geri dönmek istiyordur. Open Subtitles وإذا يُريدُ كَلام، ثمّ هو يُريدُ إستعادتك.
    Neden bunu değiştirmek istesin ki? Open Subtitles لماذا يُريدُ أَنْ يَتغيّرَ ذلك؟
    Bazı kusurlar kabul edilemez mesela... bir papazın başka bir papazı sikmek istemesi. Open Subtitles و بَعضُ العُيوب ليسَت مَقبولَة، مِثل لِنَقُل قِسيساً يُريدُ مُجامَعَة آخَر
    Weigert'la işlerin nasıl gittiğini sormak istiyormuş. Open Subtitles يُريدُ أن يَسأَلني عَن رَأيي حولَ سَيرِ الأُمور معَ شركَة وايغيرت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more