İsteseniz Beni bu kadar rahatsız edecek bir makale yazamazdınız. | Open Subtitles | ما كان يُمكنك كتابة بحث أزعجني بكثير حتى لو حاولت. |
Ya da ekibin ihtiyacı olan yetenek olduğumu kabul edebilirsin. Ekibe katılmak istiyorum. | Open Subtitles | أو يُمكنك أن تعترف بهذه المهارة التي تحتاجها في فريقك، أريد الانضمام لكم |
Eğer kahraman olmak istiyorsan, sen bir kahramanın kıçının bir yarısı bile olamazsın. | Open Subtitles | إذا أردت أن تكون البطل فلا يُمكنك ألا تكون غير مؤهلاً للتعامل معها |
Hastanın sadece iyi ve sağlıklı biri olduğunu kabul edebilir ve evine gönderirsin ya da fedakârlığı semptom olarak kabul edebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنك ان تعتبر ان مريضك هو مجرد رجل سليم ، سخي وتُرسله الي المنزل |
yapabilirsin. Tamam mı? O kadar yolu bunun için geldin. | Open Subtitles | بالطبع يُمكنك , و إلا فلماذا قطعت كل هذه المسافة |
Onu nerelerde bulabileceğim konusunda bana herhangi bir bilgi verebilir misin? | Open Subtitles | أيّ شيءٍ يُمكنك القيام به لتسليط بعض الضوء حول مكان وجوده؟ |
Ama asla ailene Bunu söyleyemezsin, yoksa onlara zarar veririm. | Open Subtitles | لكن لا يُمكنك أن تُخبر والديك حول هذا لأنّي سأؤذيهم. |
Ama tüm yaşamın boyunca akıllı olmaya çalışırsın ve sonunda hiçbir şey tecrübe edemezsin... | Open Subtitles | لكن جـرّب أن تكون ذكياً طـوال حياتك وفي النهاية لن يُمكنك إثبات شئ |
- Onu görebiliyorsun artık. - Git ve hallet Onu, adamım. | Open Subtitles | ـ يُمكنك أن تراه الآن ـ إذهب واقض عليه يا رجل |
- Evet ve şimdi ilerleme zamanı. - Hayır! yapamazsın! | Open Subtitles | نعم ، وقد حان وقت الإنتقال - لا يُمكنك - |
Artık Beni ne satın alabilir, ne de kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | افعل ذلك لا يُمكنك شرائي أو السيطرة بي بعد الآن |
İstediğin zaman Beni yenebileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | يُمكنك الفوز وقتما تشاء لو حاولت بإصرار . أنت تعلم ذلك |
Ama yine de bütün müvekkillerinin masum olduklarını iddia etmeye devam edebilirsin. | Open Subtitles | و لكن لا يُمكنك أن تستمر في الإفتراض أن جميع موكليك بريئين |
bana beş yüz bin papel ödersen, sen de bana bebek diyebilirsin, bebek. | Open Subtitles | إذا كنت تدفع لي نصف مليون دولار،حينها يُمكنك أن تناديني بالفتاة ايضاً، ياعزيزي. |
Yabani ördekle yaban ördeğini havada dönüşünden ya da beslenmesinden ayırt edebilir misiniz? | Open Subtitles | هل يُمكنك أن تميز البطّ العادي من البط البرّي عندما تطير في الهواء وتأكل؟ |
Kadınlarla ilgili gerçek şu ki canlarını sıkmak dışında onlara her istediğini yapabilirsin. | Open Subtitles | الحيقية البشعة حيال النساء هو يُمكنك أنّ تفعل أيّ شيء لهن ماعدا أزعاجهن. |
Sanırım Bunu uzun süre sır olarak tutmak mümkün olmuyor. | Open Subtitles | لكن أظن أن هذا شيئًا لا يُمكنك كتمانه لفترة طويلة |
bana bir iyilik yapıp diğer yerel istasyonlara göz gezdirebilir misin? | Open Subtitles | هل يُمكنك صُنع جميل لى والتقليب بين محطات محلية أخرى ؟ |
Onlardan biri olmama müsaade edemezsin. | Open Subtitles | لا يُمكنك أن تدعني أصير مِثلَ تِلك الأشياء. |
- Onu görebiliyorsun artık. - Git ve hallet Onu, adamım. | Open Subtitles | ـ يُمكنك أن تراه الآن ـ إذهب واقض عليه يا رجل |
Ama bu konuda bir şey yapamazsın değil mi? | Open Subtitles | لكن لا يُمكنك القيام بشيءٍ حيال ذلك، صحيح؟ |
Aptallık etme. Daha iyi olabilirsin. | Open Subtitles | لا تكوني حمقاء يُمكنك فعل أفضل من ذلك بكثير |
Duymadığınız bir şeyi nasıl talep edebilirsiniz? | TED | كيف يُمكنك المطالبة بشيء لم تسمع عنه من قبل؟ |