"يُمكنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Beni
        
    • edebilirsin
        
    • sen
        
    • edebilir
        
    • yapabilirsin
        
    • bana
        
    • Bunu
        
    • misin
        
    • edemezsin
        
    • Onu
        
    • yapamazsın
        
    • olabilirsin
        
    • edebilirsiniz
        
    • olamazsın
        
    • verebilir
        
    İsteseniz Beni bu kadar rahatsız edecek bir makale yazamazdınız. Open Subtitles ما كان يُمكنك كتابة بحث أزعجني بكثير حتى لو حاولت.
    Ya da ekibin ihtiyacı olan yetenek olduğumu kabul edebilirsin. Ekibe katılmak istiyorum. Open Subtitles أو يُمكنك أن تعترف بهذه المهارة التي تحتاجها في فريقك، أريد الانضمام لكم
    Eğer kahraman olmak istiyorsan, sen bir kahramanın kıçının bir yarısı bile olamazsın. Open Subtitles إذا أردت أن تكون البطل فلا يُمكنك ألا تكون غير مؤهلاً للتعامل معها
    Hastanın sadece iyi ve sağlıklı biri olduğunu kabul edebilir ve evine gönderirsin ya da fedakârlığı semptom olarak kabul edebilirsin. Open Subtitles يُمكنك ان تعتبر ان مريضك هو مجرد رجل سليم ، سخي وتُرسله الي المنزل
    yapabilirsin. Tamam mı? O kadar yolu bunun için geldin. Open Subtitles بالطبع يُمكنك , و إلا فلماذا قطعت كل هذه المسافة
    Onu nerelerde bulabileceğim konusunda bana herhangi bir bilgi verebilir misin? Open Subtitles أيّ شيءٍ يُمكنك القيام به لتسليط بعض الضوء حول مكان وجوده؟
    Ama asla ailene Bunu söyleyemezsin, yoksa onlara zarar veririm. Open Subtitles لكن لا يُمكنك أن تُخبر والديك حول هذا لأنّي سأؤذيهم.
    Ama tüm yaşamın boyunca akıllı olmaya çalışırsın ve sonunda hiçbir şey tecrübe edemezsin... Open Subtitles لكن جـرّب أن تكون ذكياً طـوال حياتك وفي النهاية لن يُمكنك إثبات شئ
    - Onu görebiliyorsun artık. - Git ve hallet Onu, adamım. Open Subtitles ـ يُمكنك أن تراه الآن ـ إذهب واقض عليه يا رجل
    - Evet ve şimdi ilerleme zamanı. - Hayır! yapamazsın! Open Subtitles نعم ، وقد حان وقت الإنتقال - لا يُمكنك -
    Artık Beni ne satın alabilir, ne de kontrol edebilirsin. Open Subtitles افعل ذلك لا يُمكنك شرائي أو السيطرة بي بعد الآن
    İstediğin zaman Beni yenebileceğini biliyorsun. Open Subtitles يُمكنك الفوز وقتما تشاء لو حاولت بإصرار . أنت تعلم ذلك
    Ama yine de bütün müvekkillerinin masum olduklarını iddia etmeye devam edebilirsin. Open Subtitles و لكن لا يُمكنك أن تستمر في الإفتراض أن جميع موكليك بريئين
    bana beş yüz bin papel ödersen, sen de bana bebek diyebilirsin, bebek. Open Subtitles إذا كنت تدفع لي نصف مليون دولار،حينها يُمكنك أن تناديني بالفتاة ايضاً، ياعزيزي.
    Yabani ördekle yaban ördeğini havada dönüşünden ya da beslenmesinden ayırt edebilir misiniz? Open Subtitles هل يُمكنك أن تميز البطّ العادي من البط البرّي عندما تطير في الهواء وتأكل؟
    Kadınlarla ilgili gerçek şu ki canlarını sıkmak dışında onlara her istediğini yapabilirsin. Open Subtitles الحيقية البشعة حيال النساء هو يُمكنك أنّ تفعل أيّ شيء لهن ماعدا أزعاجهن.
    Sanırım Bunu uzun süre sır olarak tutmak mümkün olmuyor. Open Subtitles لكن أظن أن هذا شيئًا لا يُمكنك كتمانه لفترة طويلة
    bana bir iyilik yapıp diğer yerel istasyonlara göz gezdirebilir misin? Open Subtitles هل يُمكنك صُنع جميل لى والتقليب بين محطات محلية أخرى ؟
    Onlardan biri olmama müsaade edemezsin. Open Subtitles لا يُمكنك أن تدعني أصير مِثلَ تِلك الأشياء.
    - Onu görebiliyorsun artık. - Git ve hallet Onu, adamım. Open Subtitles ـ يُمكنك أن تراه الآن ـ إذهب واقض عليه يا رجل
    Ama bu konuda bir şey yapamazsın değil mi? Open Subtitles لكن لا يُمكنك القيام بشيءٍ حيال ذلك، صحيح؟
    Aptallık etme. Daha iyi olabilirsin. Open Subtitles لا تكوني حمقاء يُمكنك فعل أفضل من ذلك بكثير
    Duymadığınız bir şeyi nasıl talep edebilirsiniz? TED كيف يُمكنك المطالبة بشيء لم تسمع عنه من قبل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more