Bu büyüklükte erkek bir ayının tek pençesi bile ölümcül olabilir. | Open Subtitles | ضربة عنيفة واحدة من ذكر بهذا الحجم يُمكن أن تكون قاتلة. |
Fakat bu gerçeğe sırtını dönme. Bu bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | ولكن لا تهربي من ذلك يُمكن أن تكون هذه فرصة |
Neyse, bu ufak dışkı parçası bu dava için çözümleyicimiz olabilir. | Open Subtitles | أجل، حسناً، هذا الغائط القليل يُمكن أن يتحوّل ليكون حجرنا الرشيد. |
Bildiğimiz tek bir şey var. Orada beklemeleri tesadüf olamaz. | Open Subtitles | نعلمُ أمرًا واحدًا، لا يُمكن أن يكون وجودهما هناك مُصادفةً. |
Bu ölçekte bir kalabalık ancak on yılda bir ortaya çıkabilir. | Open Subtitles | سِرب خارق كهذا يُمكن أن يظهُرَ مرة في العشرِ سنواتٍ فقط |
Üvey kardeşinin senin için bir tehlike olabileceği aklına geldi mi hiç? | Open Subtitles | هل خطر إليكِ أن أختكِ يُمكن أن تُشكّل خطراً عليكِ ؟ |
Son tarihlerin tahmini olduğunu biliyorum ama yani, bugün olabilir, değil mi? | Open Subtitles | أعلم أنّ تاريخ الاستحقاق مُجرّد تقدير، أقصد، يُمكن أن يكون اليوم، صحيح؟ |
Ya da değer verdikleri birinin başına ödül koyman onları rahatsız etmiş olabilir. | Open Subtitles | أو يُمكن أن تكون مسألة وضعك مُكافأة على رأس شخص كانوا يعتمدون عليه. |
Buralarda gördüğün her zenci kadın benim annem olabilir mi? | Open Subtitles | تظنّين أنّ أيّ إمرأة سوداء هنا يُمكن أن تكون أمّي؟ |
21. yüzyılda ise, teknoloji çözümün bir parçası olabilir, tabii dünyanın ihtiyaçlarına göre ayarlanırsa. | TED | في القرن الواحد و العشرون، التكنولوجيا يُمكن أن تكون جزء من الحل.. اذا ما انحنت هي لما يحتاجه العالم. |
Hayvandan ibaret olduğumuz fikri gerçekten sarsıcı olabilir çünkü bu bize bir nevi kendi fâniliğimizi hatırlatabilir. | TED | وفكرة أننا مجرد حيوانات يمكن أن تكون مُقلقة حقًا، لأنها يُمكن أن تكون بمثابة تذكير بأننا فانون. |
Hız kontrolünün daha gelişmiş bir versiyonu nasıl kayda değer olabilir? | TED | كيف يُمكن أن يوجد نسخة فاخرة من مثبتات السرعة بهذا العمق! |
Su hayaleti değilse ne olabilir? | Open Subtitles | إذا لم يكُن شبح ماء، ماذا يُمكن أن يكون؟ |
Bayan Sally gerçek olabilir. Ama kuklalar değil. | Open Subtitles | حسناً، توقيع الآنسة سالي يُمكن أن يكونَ حقيقياً. |
Soruşturmacıların atladığı bir şahit olabilir efendim. | Open Subtitles | يُمكن أن يكون هناك شهود، شيء أشرف المحققون عليه، سيدى |
Bunu kabul etmiyorum. Bu aptal kehanetlerin yüzlerce yorumu olabilir. | Open Subtitles | أنا لا أقبل بهذا هذه النبوءات يُمكن أن تترجم بمائة طريقة |
Düşündüm de bana borçlu olman kötü bir şey olamaz, değil mi? | Open Subtitles | تعتقد أنه لا يُمكن أن يكون سيئًا عندما تكون مدين لي، صحيح؟ |
Saçmalamayın. Öyle olamaz. | Open Subtitles | لا تكونى سخيفة لا يُمكن أن يكون الأمر هكذا. |
Bu doğru olamaz. Elektro manyetik alan karışıyor. | Open Subtitles | لا يُمكن أن يحدث ذلك المجالات المغناطسية تتداخل |
Sana hala çıkabilir. Başka dolaplar olduğunu eminim. | Open Subtitles | حسناً, ربما مازال يُمكن أن تُختاري, انا متأكدة أن هناك أخريات. |
Çok sayıda insan var. Bir sorun çıkabilir. | Open Subtitles | يوجد العديد من الناس يا سيدى يُمكن أن تحدث مشكلة |
O da herkesin olabileceği kadar muhbir olabilir ve isyanla ilgili bilgi topluyor olabilir. | Open Subtitles | يُمكن أن يكون جاسوساَ بسهولةمثلأي شخصآخر ، ويُمكن أن يكون بصدد جمع معلومات تتعلّق بالتمرّد |
Senin için zor olacak... ama belki tuhaf bir şekilde sana olabilecek en iyi şeydir. | Open Subtitles | ، سيكون شيئـاً صعباً عليك هذا أمر مؤكد لربّمـا هو أفضل شيء كان يُمكن أن يحدث |