"çöplük" - Translation from Turkish to Arabic

    • قمامة
        
    • القمامة
        
    • نفايات
        
    • مزبلة
        
    • النفايات
        
    • المزبلة
        
    • نفاية
        
    • النفاية
        
    • خردة
        
    • قذارة
        
    • الزبالة
        
    • المكب
        
    • مهمل
        
    • للنفايات
        
    • كالقمامة
        
    Şimdilerde internetin devasa, ıslah edilemeyen bir çöplük yangını olduğunu söylemek daha popüler. TED واليوم إنه من الشائع أكثر القول أن الإنترنت بمثابة حاوية قمامة ضخمة محترقة لا يمكن إصلاحها.
    Ateşli, terli çöplük ...bebeğimin galip gelmesine yardımcı olmaz. Open Subtitles قمامة مثيرة ومليئة بالعَرَق تُساعِد طفلي على الفوز
    Burası muhtemelen Kibera’da bulabileceğiniz en ilkel varoş, çöplük yığınının yanındaki sopa ve çamurdan kulübeden biraz daha ilkel. TED ربما يكون هذا الكوخ هو الأكثر بدائية في كيبيرا، أصغر بقليل من كوخ القش والطين القريب من كومة القمامة.
    Bu büyük çöplük her gün daha da büyüyor. çünkü daha çok çöp gelerek yer kaplıyor. TED تتزايد هذه النفايات الضخمة كل يوم حيث تُرمى نفايات أكثر وتستمر باستغلال مساحة أكبر
    Bir iş ve yaşayacak yeni bir çöplük buldum ve sana bundan bahsetmedim. Open Subtitles لذلك حصلت على وظيفة و وجدت مزبلة جديدة لأعيش فيها ولم أخبرك بالأمر
    çöplük öncelikli olarak yok olmayan bir şey ve büyüyor. TED الآن، مكب النفايات هو شيء لن يزول أساسًا، بل ويكبر.
    Sen enkaz haline getirmeden öncesinde bile bu çöplük yaşanacak bir yer değildi. Open Subtitles حتى قبل تخريبك إياها فهذه المزبلة ليست مكاناً للعيش.
    Muhtemelen boktan arsalara dönüşmeyi bekleyen çöplük alanlarıdır. Open Subtitles انهم على الارجح مجرد مقالب قمامة في انتظار أن يتحولوا إلى أراضي مقسمة رديئة
    çöplük kokusu alıyorum. Yemek, yemek. çöplük kokusu alıyorum. Open Subtitles أشتَم صندوق قمامة , طعام طعام أشتَم صندوق قمامة
    Dünyayı olduğu gibi gören ruhlar: çöplük olarak. Open Subtitles الأرواح التي ترى العالم على حقيقته، أنه قمامة.
    Tek sahip olduğumuz şey bir araya topladığımız bu çöplük. Open Subtitles كل ما لدينا هو القمامة التي جمعناها معا بشكل سيء
    Orospu,yüzüme ha seni çöplük fahişesi ! Open Subtitles أيتها العاهرة.. ليس الوجه اللعين ياقطعة القمامة العاهرة
    Evin dışındaki çöplük çantaları boşaltmak, her şey! Open Subtitles لقد بحثت في القمامة خارج المنزل و أفرغت الحقائب و كل شيء
    Burası tam bir çöplük. Hastalık kapabilirim. Open Subtitles هذا المكان مستودع نفايات اظن اننى اريد مسك شيئاً ما
    Bilmiyorum. Milyarder gibi yasadıktan sonra burası çöplük gibi. Open Subtitles لا أدري ، بعد أن عشت كملياردير يبدو لي هذا المنزل كمقلب نفايات
    Bir iş ve yaşayacak yeni bir çöplük buldum ve sana bundan bahsetmedim. Open Subtitles وجدت و وظيفة على حصلت لذلك بالأمر أخبرك ولم فيها لأعيش جديدة مزبلة
    çöplük bir yer olduğunu düşünürsek, oldukça fazla zaman harcıyorsun burada. Open Subtitles تقضي وقتاً طويلاً فيها بإعتبار أنها مزبلة
    İnsanlar eskiden etrafa çöplük atarlardı, emniyet kemeri takmazlardı, kamusal binalarda sigara içerlerdi. TED اعتاد الناس رمي النفايات في الشوارع، اعتادوا ألا يلبسوا أحزمة الأمان، اعتادوا التدخين في الأماكن العامة.
    çöplük tam olarak ne bilmiyorum ama hakkında çok kötü şeyler duydum. Open Subtitles لا أعرف معنى المزبلة بالضبط لكن أسمع عنها أمور سيئة
    Benden jelleştirici kullanmamı istiyor, kimyasal çöplük. Open Subtitles يريد استخدام الجل الخاص بي, نفاية كيميائية.
    Dönüp duran enkazlardan oluşan sonsuz bir çöplük. Open Subtitles النفاية الانهائية مِنْ إدَارَة الحطامِ.
    Chapman ve Funk diyor ki doğa çöplük. Chapman ve Funk diyor ki doğa çöplük. Open Subtitles تشمن وفنك يقولون الطبيعة هي خردة تشمن وفنك يقولون الطبيعة هي خردة
    - Sana güvenebileceğimi sanmıştım ama şimdi çöplük mü olduk? Open Subtitles لقد جعلتني أشعر أنّه يمكنني الاعتماد عليك والآن أصبحت تعيش في قذارة ؟ ..
    Bu sefer dayattı. Ya bu çöplük gider, ya da ben dedi. Open Subtitles ذات يوم قالت, اما ان تذهب الزبالة او اذهب انا
    Bu yüzden çöplük işçileri uzak bir köşeye leşler bırakarak akbabaların hayatlarını tehlikeye atabilecek her şeyden uzağa inmelerini sağlıyor. Open Subtitles وبالتالي فإن مشغل المكب يقدم فخ من الجيف على حافة موقع لجذب الكندور بعيدا عن أي شيء يمكن أن يعرض صحتهم للخطر.
    Tam bir çöplük tek farklı önünde özel şoförler ve güzel arabalar olması. Open Subtitles مكان مهمل كاملا مع السائقين وسيارات جميلة في المقدمة
    Mükemmel bir açık alan için savaşma fırsatını ilk kez 1980'lerin başında yakaladım. Aşağı Manhattan'da Hudson Nehri kıyısındaki Battery Park City adı verilen devasa bir çöplük arazisinde bir planlama ekibini yönetiyordum. TED أول فرصة أتيحت لي للمناضلة لأجل مساحة كبيرة مفتوحة كانت في بداية الثمانيات عندها كنت قائدة فريق من المخططين في مكب ضخم للنفايات يدعى باتري بارك سيتي في مانهاتن السفلى على نهر هدسون.
    Umarım hepsi sana çöplük gibi davranmıyordur. Open Subtitles أنا حقاً أتمنى أنهم لا يعاملونك كالقمامة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more