| Fizikçi bazi hesaplamalar yapmis ve "Bir çözümüm var." demis. | Open Subtitles | قام الفيزيائي بإجراء بعض الحسابات و قال : لدي حل |
| Peki. Bir çözümüm var ama hainin payı sizde kalamaz. | Open Subtitles | حسناً, لدي حل, و لكن لا يمكنكم الإحتفاظ بحصة الخائن |
| Ne bir makine ne tahta ne de bir ocak... ...gerektiren bir çözümüm var. | TED | انا لدي حل لا يحتاج اي معدات لا أخشاب .. ولا غاز طهي |
| Çokça düşünmenin ardından, sanırım sana yapılan sataşmalara bir çözümüm var. | Open Subtitles | بعد تفكير عميق أعتقد أن عندي الحل للمضايقة التي تتعرضين لها |
| Ama tutkumun peşinden gitmek için hazır değilim, bu yüzden ne yapacağımı biliyorum, çünkü benim, benim bir çözümüm var. | TED | لست مستعداً للسعي خلف شغفي، لذلك أعلم ما سأفعله، لأنني، امتلك الحل |
| Ortodoks olmayan bir çözümüm var, harika bir yolculuk, eğer arzu ederseniz. | Open Subtitles | لدي حل غير اعتيادي رحلة رائعة إذا سمحتم لي |
| - Sanırım bomba gibi bir çözümüm var. - Sahiden mi? | Open Subtitles | . اعتقد ان لدى حل صاروخى لهذه المشكلة - حقاً ؟ |
| Benim her şey için bir çözümüm var eğer mala talebim olmazsa, onlarda mala el koyacaklardır. | Open Subtitles | لا شيء.عندي حل لكل مشكلة ان لم يدعوني اخذ البضاعه,ستتم مصادرتها على الأرجح |
| İkimiz içinde, özellikle sizin için işe yarayacak bir çözümüm var. | Open Subtitles | لكن لديّ حل يريح كلانا، خصوصاً أنت |
| Efendim, lütfen telefonu kapatmayın çünkü sizin için bir çözümüm var. | Open Subtitles | سيدي كن صبوراً, لدينا حل لمشكلتك |
| Fakat hayatın aksine, bunun için bir çözümüm var. | Open Subtitles | ،ولكن بعكس الحياة فلدي حل لها الأمر |
| Belleview projesi için bir çözümüm var. Benim hisselerimi alacaksın. | Open Subtitles | لدي حل لمشروع المنتجعات أنت ستبيع لي |
| Yani, yine, çözümüm aklıma gelebilecek olası en iyi sanatçıyı hedef almaktı. | TED | لذا، مرة أخرى، كان الحل الخاص بي استهداف أفضل فنان من الممكن أن أفكر فيه. |
| Sorun: Tanrıça kompleksi. Benimse mükemmel bir çözümüm var. | Open Subtitles | المشكلة هي إلهة مدببة ولديّ الحل المثالي |
| Bir çok zayıf akıllı adama da oldu bu, merak etme ama. Benim çözümüm var. | Open Subtitles | كان يجب أن أعرف، فهذا حدث لكثير من الرجال ضعاف العقول لكن لا تقلق فهنا لدي الحل |
| Bunun artık son bulması gerek ve benim de son bir çözümüm var. | Open Subtitles | هذا الامر يجب ان ينتهي الآن وبما ان الحل النهائي لدي |
| Biliyorum, işte bu yüzden tek çözümüm ölmek. | Open Subtitles | اعلم ذلك ولهذا السبب فان الحل الوحيد بالنسبة لي هو الموت |
| çözümüm şu: Mikro girişimcileri unutun. | TED | الحل هو: انسوا أصحاب المشاريع الصغيرة. |
| Ve sanırım sana yardımcı da olacak bir çözümüm var. | Open Subtitles | وأعتقد أني أرى حلا والذي يمكن أن يساعدك أيضا في مشكلتك |
| Merak etmeyin, sizin için bir çözümüm var efendim. | Open Subtitles | لاتقلق، عِنْدي حَلّ لَك، سيد |
| Benim çözümüm, bana bu patenti verin ve onları tarihten trolleyeyim. | TED | حلي: امنحوا لي براءة الاختراع هذه وسأمحوهم من الوجود. |
| Senin sorununa başka bir çözümüm daha var. | Open Subtitles | لديّ حلٌ آخر لمشكلتك |