"çünkü biri" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأن أحدهم
        
    • لأن شخص
        
    • لأن هناك من
        
    • لأن شخصاً
        
    Şimdi oyun yüzünü takınıyorsun çünkü biri eve girmeye çalışıyor! Open Subtitles الآن أريدك أن تكوني مُستعدة لــلُعبة لأن أحدهم يقتحم المنزل
    Buraya geri döndüm çünkü biri beni öldürmeye çalışıyor, ve en başta beni gitmeye zorlayan olayla bir ilgisi var. Open Subtitles جئتُ إلى هنا لأن أحدهم يحاول قتلي و هذا متعلق بما حصل في السابق و أضطرني للمغادرة في المقام الأول.
    çünkü biri polisi aramış ve bir cinayeti ihbar etmiş. Open Subtitles لأن أحدهم إتصل بالشرطة وأخبرهم عن وقوع جريمة.
    çünkü biri o telefonu aramak için, hala Yoon'ın telefonunu kullanıyor. Open Subtitles لأن شخص ما ما زال يستخدم هاتفها ليتصل بالهاتف العمومي
    Hayır, mümkün değil çünkü biri kameranın yönünü değiştirmiş. Open Subtitles حسناً , كلا هذا سيكون مستحيلاً لأن شخص ما نقل الكاميرا
    Şifrenin kırıldığını anladıkları için hava kodunu değiştirdiler... çünkü biri onlara bunu söyledi. Open Subtitles كل ما يعرفونه إلى الآن هو أن شفرة الطقس صنعت خللاً في النظام.. لأن هناك من أخبرهم..
    çünkü biri onları önemsizlermiş gibi katlayıp torpido gözüne atmış! Open Subtitles لأن أحدهم ألقاهم خارج الدرج وكأن الأمر لا يهم
    Bir hafta sonra kendini, göğsünde beş kurşunla gösteriyor çünkü biri onu acımasızca vurdu. Open Subtitles و بعدها بأسبوع يظهر بخمس رصاصات في صدره لأن أحدهم قتله بكل برود
    Hayır. Bir anlaşma imzaladın çünkü biri seni zorladı. Open Subtitles لا، عندما توقع عقداً فذلك لأن أحدهم يجبرك على ذلك
    çünkü biri sana bunu söyledi. Open Subtitles لا , لأن أحدهم أخبركم أن هذا مكان تواجد الإثارة
    çünkü biri dışarıdan camı kırmış ve içeri girmiş. Open Subtitles لأن أحدهم كسر الزجاج الأمامي من الخارج لكي يدخل
    çünkü biri araç şarj aletimi aldıktan sonra geri vermeyi unutmuş. Open Subtitles لأن أحدهم قد نسى ان يعيد الشاحن الخاص بسيارتي في أخر مرة استعاره.
    Beyefendi, kendisine sadece favorilerimi eşit hizaya getirmesini söyledim çünkü biri diğerinden daha uzundu ve gitti yarısını kesti. Open Subtitles لقد قلت له فقط أن يقوم بتسوية سوالفي لأن أحدهم أعلى من الآخر قليلاً فقام بقصه كله
    Çekmem. çünkü biri koca bir zenci diğeri de cılız, beyaz bir herifti. Open Subtitles أجل, لأن أحدهم كان أسمراً ضخماً, و الآخر كان أبيضاً نحيلاً
    - Kokuyor! çünkü biri bulaşık suyunun içinde bırakmış. Open Subtitles هذا لأن أحدهم تركها منقوعة في ماء المغسلة.
    Demek ki çok narinmişsin, çünkü biri vergi müfettişi, diğeri ise futbol antrenörüydü. Open Subtitles إذن أنت شخص تسهل إخافتك لأن أحدهم كان يعمل في استثمار والآخر مدرب كرة قدم
    İnsanlar panikliyor çünkü biri dolapların arandığını söyledi. Open Subtitles الناس مرتعبون لأن أحدهم قال أن الشرطة يُفتّشون الخِزانات.
    Biraz yüksek çünkü biri onları cumartesi günü getirtmiş. Open Subtitles إنها مرتفعة قليلاً لأن شخص طلب منهم التسليم فى يوم السبت
    Ve bunca sene çıkıp ona ebeveynlik yapmış olabilir, çünkü biri yapmak zorundaydı. Open Subtitles ورُبَّمَا تقدمت وربتها كُلّ هذه السَنَواتِ لأن شخص كان يجب يفعل ذلك
    Çünkü bir koşu gidip kova ve bez alman lazım çünkü biri az önce engelliler tuvaletine kusmuş. Open Subtitles لأن شخص ما ألقى للتو شئ بمرحاض المعاقين , أليس كذلك ؟
    çünkü biri benden yardım istedi. Çünkü yapabiliyorum. Open Subtitles لأن هناك من طلب مني هذا ولأنني قادرة على هذا
    Tek seferde sadece bir cüzdan alabiliyorum çünkü biri iade etmem için zorluyor. Open Subtitles يمكنني فقط الحصول على محفظة واحده في كل مرة لأن شخصاً يجعلنني أعيدهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more