"çıkartmak" - Translation from Turkish to Arabic

    • نزع
        
    • لإزالة
        
    • إزالة
        
    • إخراج
        
    • خلع
        
    • لإخراج
        
    • اخراج
        
    • استخراج
        
    • نزعهم
        
    • لزى المدرسة
        
    • لنبش
        
    • لإخراجي
        
    • لإستخراج
        
    Bak, bildiklerimize göre, taşları yerinden çıkartmak onları daha büyük bir riske sokabilir. Open Subtitles على حد علمنا قد يعرضهما نزع الحجرين للخطر
    Böbrek üstü bezlerini o kadar temiz çıkartmak yetenek gerektirir. Open Subtitles يريدون بعض المهارة لإزالة الغدد الكظرية بشكل واضح كما فعل
    Suratından o makyajı çıkartmak istiyorsan ıslak mendil kullanmak gerekiyor. Open Subtitles عليك أن تستعمل المنديل المرطب اذا كنت تريد إزالة المكياج
    Antik hıçkırıkların memeliler tarafından adapte edilmesinin sebebi, mideden havayı görkemli bir geğirme şeklinde çıkartmak olabilir. TED الفواق، ردة الفعل تلك موجودة لدى الثدييات للمساعدة في إخراج الهواء من المعدة على صورة تجشؤ عالي الصوت.
    Yapmanız gereken ilk şey beyler, o kepleri çıkartmak. Open Subtitles أول شيء ستفعلانه أيها السيدان هو خلع قبعتيكما
    Oğlunuzu bankadan çıkartmak için elimizden geleni yapıyoruz. Open Subtitles إنّنا نبذل ما بوسعنا لإخراج ابنك من المصرف
    Eğer Bilgisayar'ı kafandan çıkartmak istiyorsan o bilgisayarı anlaman gerek. Open Subtitles سوف تحتاجهم لفهم هذا الحاسوب أذا كنت تريد اخراج التداخل من رأسك
    bir cesedi çıkartmak için mahkeme kararı veya öyle birşey gerekmezmi? Open Subtitles أليس علينا استخراج امر من المحكمه او ما شابه لنبش جثه؟
    Bu kadınla bir şeyler yaşamayı umuyorsan o evlilik alyansını parmağından çıkartmak isteyebilirsin. Open Subtitles لو كنت تريد حقاً أن تنجح علاقتك مع هذه الفتاة يجبُ عليك نزع خاتم زواجك.
    18 yaşındayken biri bana bütün paramı kıyafetlerimdeki pis sigara kokusunu çıkartmak için harcamak zorunda kalacağımı söyleseydi-- Open Subtitles لو أحداً ما أخبرني عندما كنت في الـ18... أن سيكون عليَّ إنفاق كل هذا المال... من أجل نزع رائحة التبغ من ملابسي...
    Evet. Elbisemdeki kahve lekesini çıkartmak için su kaynatacaktım. Open Subtitles نعم، لغلي الماء لإزالة بقعة القهوة من فستاني
    Balık pullarını çıkartmak için törpü gibi bir alet kullandıklarını duymuştum yani süpermarket, restoran gibi bir yerde çalışıyor olabilir. Open Subtitles أنا قد سمعت بأشخاص يستخدمون مبرد محدب لإزالة قشور السمك لذا ربما هو يعمل في سوبر ماركت أو مطعم
    Karı temizlemek zorundayım, Çöpü dışarı çıkartmak zorundayım... Open Subtitles أنا يجب علي إزالة الثلج يجب علي جمع القمامةَ
    Keskin devre plaketini çıkartmak çok tehlikeli bir iştir. Open Subtitles إزالة لوح الدارات الحاد كالشفرة هو عمل خطير
    Seni sevemeyeceği için perişansın buna izni olmadığı için ve şimdi de öfkeni bazı iblislerden çıkartmak istersin. Open Subtitles أنتِ بائسة لأنه لا يستطيع أن يحبكِ لأنه غير مسموح له وأنت لذالك تحاولين إخراج إحباطك على بعض الشياطين
    Yani uzun lafın kısası, o fahişeyi evimden çıkartmak için yardımınıza ihtiyacım var. Open Subtitles نبذة طويلة جداً أريد مساعدتكم في إخراج تلك العاهرة من منزلي
    Pekâlâ, soru şu ki, ceketini çıkartmak için kaç para istersin? Open Subtitles فإليك السؤال كم سيكلّفني خلع تلك السترة عنك؟
    Eğer terler ve tişörtünü çıkartmak istersen, sorun olmaz. Open Subtitles لو تعرقت ، وتريد خلع قميصك لا بأس بهذا
    Buna içimdeki şeytanı çıkartmak için ihtiyacım var. Open Subtitles أريدها لإخراج هذا الكائن الشيطاني الكامن بداخلي
    Yabancı bir ülkeden yüksek değerli bir hedefi çıkartmak uygun şartlar altında bile çok zordur. Open Subtitles اخراج هدف ذو قيمة كبيرة من بلد أجنبي هو تحدٍ حتى بوجود أكثر الظروف مثالية
    Dinozorlar hala hareketli, ancak yer donmuş ve neredeyse imkansız halde, topraktan bir canlı çekip çıkartmak. Open Subtitles مازالت الديناصورات نشيطة لكن الأرض تجمدت هذه السنة وأصبح من المستحيل استخراج شيء حي من الأرض
    çıkartmak istemiyorum resmen. Belki çizmelerimle uyurum! Open Subtitles لا أريد نزعهم و ربما سأنام بهم
    Derse girmemek, okul için uygun olmayan kılık kıyafet beden dersinde kavga çıkartmak ve yangın alarmı, öyle mi? Open Subtitles لا يأتى فى ميعاد الحصص,‏ ويرتدى زى مخالف لزى المدرسة,‏ لا يأتى فى ميعاد الحصص, ويرتدى زى مخالف لزى المدرسة, والنزاع والمشاجرة فى صالة الرياضة وإنذار الحريق؟
    O çukura ben düşseydim, çıkartmak için helikopter çağırmaları gerekirdi. Open Subtitles لو كنت وقعت في تلك الحفرة لكانوا أحضروا طائرة هليكوبتر لإخراجي من هناك
    Şirketim yer altından gaz çıkartmak için bu karışımı kullanıyor. Open Subtitles هذا هو المُركب الذي تستخدمه شركتي لإستخراج الــغاز من الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more