"çıkarttı" - Translation from Turkish to Arabic

    • خلعت
        
    • خلع
        
    • أخرجت
        
    • أصدر
        
    • أصدرت
        
    • واستبعدتني
        
    • لقد استخرج
        
    • يجلون
        
    • تركت لي هديّة
        
    Diş tellerini çıkarttı, ve günlerdir şaşkın şaşkın ortalıkta dolaşıyor. Open Subtitles خلعت تقويم الأسنان، ولأيام كانت تصرخ من الألم
    Diş tellerini çıkarttı, ve günlerdir şaşkın şaşkın ortalıkta dolaşıyor. Open Subtitles خلعت تقويم الأسنان، ولأيام كانت تصرخ من الألم
    Kemerini çıkarmaya başladı, sonra tişörtünü ve rozetini çıkarttı ve "Dövüşebilirdik." TED حتى أنه بدأ بخلع حزامه، ثم خلع قميصه وشارته، وقال لي، "يمكننا القتال."
    C4 yüklü bir kamyon Santa Clarita'da bir treni raydan çıkarttı. Open Subtitles شاحنة محملة بمتفجرات أخرجت قطارا عن مساره في سانتا كلاريتا
    - FBI, tutuklanman için emir çıkarttı. Open Subtitles مكتب التحقيقات الفيدرالي أصدر في حقك مذكرة توقيف بحقك
    - Sally? - MET, Kate'in tutuklanması için izin belgesi çıkarttı. Open Subtitles التقى أصدرت مذكرة توقيف لاعتقال كيت.
    Ben de yaptım. O da benim fikrimi alıp James Jenkins'e götürdü ve beni tamamen aradan çıkarttı. Open Subtitles وأخذتْ تلكَ الفكرة وقدّمتْها لـ(جيمس جركِنز)، واستبعدتني.
    Çalıştırmak için ölen benim HBİ'mi çıkarttı. Open Subtitles لقد استخرج الشريحة الخاصة بنسختي الميتة ليجعله يعمل
    Bir gün önlüğünü çıkarttı, tren istasyonuna gitti ve bir daha dönmedi. Open Subtitles فى يوما ما ,خلعت مئزرها وركبت قطار من المحطة ولم ترجع مرة اخرى
    Ve sonra annem yüzüğünü çıkarttı. Open Subtitles و بعدئذ هي خلعت خاتمها
    Striptizcilerden birisi Lutz'ın tişörtünü çıkarttı, o beze şeyi şaka değilmiş. Open Subtitles (واحدة من الراقصات خلعت قميص (لتز ذلك الشيء المتعلق بالغدة ليس مزحة
    Gömleğini iki kere çıkarttı ve mermi izi yoktu. Open Subtitles لقد خلع قميصه مرتان ولا وجود لثقب رصاصة
    Gözlüklerini çıkarttı. Open Subtitles خلع ذلك المنظار
    Johnny gömleğini çıkarttı. Gitsen iyi olur. Open Subtitles (جوني) خلع قميصه يجدر بك الذهاب
    C4 yüklü bir kamyon Santa Clarita'da bir treni raydan çıkarttı. Open Subtitles شاحنة محملة بمتفجرات أخرجت قطارا عن مساره في سانتا كلاريتا
    Kriz durumu bir kez daha içimizdeki şeyleri açığa çıkarttı. Open Subtitles مرة أخرى أخرجت الأزمة أفضل مافينا
    - Başsavcılık ofisi konuşmama emri çıkarttı. Open Subtitles مكتب المدعي العام قد أصدر أمراً بالإحتجاز
    Randy ve nişanlısı Chloe kayıp. Hotch arama emri çıkarttı. Open Subtitles راندي وخطيبته كلوي مفقودين أصدر هوتش للتو نشرة تعميم
    Sonraki gün, Mary, Joe'ye karşı yasaklama emri çıkarttı. Open Subtitles في اليوم التالي أصدرت (ماري) تعهداً بعدم الاقتراب ضد (جو)
    San Francisco yetkilileri adınıza tutuklama emri çıkarttı. Open Subtitles ستأتي معنا رجاءً، سلطات (سان فرانسيسكو).. أصدرت تفويض للقبض عليه..
    O da benim fikrimi alıp James Jenkins'e götürdü ve beni tamamen aradan çıkarttı. Open Subtitles وأخذتْ تلكَ الفكرة وقدّمتْها لـ(جيمس جركِنز)، واستبعدتني.
    O da benim fikrimi alıp James Jenkins'e götürdü ve beni tamamen aradan çıkarttı. Open Subtitles وأخذتْ تلكَ الفكرة وقدّمتْها لـ(جيمس جركِنز)، واستبعدتني.
    Çalıştırmak için ölen benim HBİ'mi çıkarttı. Open Subtitles لقد استخرج الشريحة الخاصة بنسختي الميتة ليجعله يعمل
    Bu kız oldukça iyi iş çıkarttı. Open Subtitles كما لو أن جنيّة الأعذار تركت لي هديّة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more