Saat geç, evden çıkmam lazımdı, ve bu saatte açık tek yer burası. | Open Subtitles | تأخر الوقت و أردت الخروج من المنزل و كان هذا المكان الوحيد المفتوح |
Bu da, kimseye görünmeden eve girip çıkmam gerektiği anlamına geliyordu. | Open Subtitles | هذا يعني الدخول و الخروج من المنزل بدون ان يلاحظ احد. |
Gerçekten öne-arkaya hareket olması için benim ekrandan dışarı çıkmam gerekir. | Open Subtitles | للتحرك فعلاً فى البعد للأمام والخلف, يجب أن أخرج من الشاشة. |
Benim buradan çıkmam gerek. Ve iş artık yılan hikâyesine döndü. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا وبدأتُ أبلغ مرحلة عدم الاهتمام بالكيفيّة |
Söylemeyi unutmuşum ama ben tek hücreli organizmalarla çıkmam. | Open Subtitles | حسناً, علىّ أن أخبرك إنى لا أواعد الكائنات الحية وحيدة الخلية, حسناً ؟ |
Bir saat içinde çıkmam lazım yoksa düğün provasına geç kalacağım. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أغادر خلال ساعة، و سأتأخر عن تدريبات الزفاف |
Beni pastadan çıkmam için tutmuşlardı ama yolda hasta oldum bu hapları yuttum. | Open Subtitles | لقد أستؤجرت للخروج من الكعكة لكنى أصبت بدوار الجو فى ..طريقى إلى هنا ولهذا أَعطاني ذلك الصاح هذا الدواء |
Askeriyeden biriyle çıkmam. Ayrıca askere koca bulmak için yazılmadım. | Open Subtitles | لن اواعد جندي، و لم ادخل العسكرية لأعثر على زوج |
Karanlıktan çıkmam için yıllarca yardım ettiler. | TED | ساعدوني على مدار السنوات على الخروج من الظلام. |
çıkmam gerekiyordu, olanlardan sonra evde duramazdım. | Open Subtitles | كان يتوجب عليّ الخروج لم أستطع البقاء بعد ما حدث |
Sanırım artık bunun içinden çıkmam mümkün değil. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنني أستطيع الخروج منه بعد الآن. |
- Hayır Bill, olmaz. Buradan çıkmam gerek, tamam mı? | Open Subtitles | لا أنا يجب أن أخرج الأمور أصبحت خارجة عن السيطرة |
- Ama bu karmaşıklığa kendim girdim ve kendim çıkmam lazım. | Open Subtitles | لكنني أنا أدخلت نفسي لهذا المأزق وأنا أعرف كيف أخرج منه |
Buradan çıkmam lazım. Grace iyi mi diye bakmam lazım. | Open Subtitles | يجب أن أخرج من هنا أنا يجب أن اطمئن إذا غرايس بخير |
Eğer seninle haftada bir çıkarsam aramızdaki ilişkinin anlaşılmaması için diğer kızlarla da çıkmam gerekir. | Open Subtitles | إن كنتِ تريدين موعداً واحداً في الأسبوع فعلي أن أواعد فتيات أخريات لنتفادى الاشتباه أن يكون بيننا علاقة خاصة |
Beraber çalıştığım biriyle çıkmam. İş dışında da, bu işi neden yaptığımı anlayacak bir kadınla tanışmadım. | Open Subtitles | لن أواعد زميلة في العمل، وخارجه لم أقابل إمرأة تستطيع فهم ما أقوم به |
Gidin! Kedilerimi almadan çıkmam. Onlar tek sahip olduğum şey. | Open Subtitles | اذهب بعيدا لن أغادر دون قططى إنهم كل ما أملك |
çıkmam için güvenilir sesler çıkarması gerekiyordu... ama kronometre yine de birkaç dakika kaldığını gösteriyordu... o yüzden matematiğe itimat ettim ve bekledim. | Open Subtitles | وصل لمرحلة ظننتها آمنة للخروج منه وكان للمؤقت بضع دقائق لينطلق لذلك وثقت بحساباتي وانتظرت |
Eğer bir itfaiyeci görürsem biriyle çıkmam lazım. | Open Subtitles | اذا اردت ان ارى رجل مطافى سوف اواعد واحد منهم |
Tamam. Tamam. Ama oraya çıkmam anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | حسناً, ذلك لا يعني أن عليَّ الصعود إلى هناك. |
Oraya çıkmam. | Open Subtitles | سنذهب لزيارة ماضيك أنا لن اخرج من هنا، سـ.. |
Ben o anı daha önce yaşadım. Nasıl oluyor da yukarıya tekrar çıkmam gerekebiliyor? | Open Subtitles | لقد فعلتها بالفعل كيف يمكن أن أصعد ثانية للطابق العلوى؟ |
Onsuz evden çıkmam. | Open Subtitles | انا لا اغادر المنزل ابدا بدون هذه. |
Chuck'ın avukatlarıyla konuştum kefaretle çıkmam için hiçbir ilerleme kaydedememişler. | Open Subtitles | ولم يقوموا بأي تطور جديد لاخراجي بكفالة |
Tek mantıklı seçenek benim buradan çıkmam. | Open Subtitles | الحل الوحيد العقلاني سيكون بتركي أرحل من هنا وهيا معي. |
- Buradan çıkmam gerek. | Open Subtitles | عليّ الرحيل من هنا |
Eğer eski sevgilinle çıkmam sorun oluyorsa, en azından dürüstçe söyle. | Open Subtitles | اذا كانت لديك مشكله من مواعدتي لصديقتك السابقه في النهاية كُن فاضلاً انت محق .. سأكون كذلك |
Seninle çıkmam ve kesinlikle bir daha yatmam. | Open Subtitles | لن أواعدك , و لن أقضِ الليلة معك ثانية بالقطع |