"çağını" - Translation from Turkish to Arabic

    • العصر
        
    • عصراً
        
    • عصر
        
    • أنه كان رجل
        
    Osmanlı dünyasının, ilk altın çağını gösterir. Open Subtitles كانت شاهدا على العصر الذهبى الأول للعالم العثمانى
    Demir çağı, Bronz çağını her zaman döver. Open Subtitles العصر الحديدي يفوز على العصر البرونزي في اي مسابقه.
    Bir nükleer patlama tüm bilgisayar ve uyduları kızarttı, bilgi çağını taş devrine dönüştürdü. Open Subtitles نيران نووية, تدمر كل اجهزة الكمبيوتر والأقمار الصناعية تحوّل من عصر المعلوماتيه الى العصر الحجري
    Dünyayı ısıtan sera gazının azalmasıyla bütün gezegen soğuyacaktır. Bu da buz çağını tetikleyecektir. Open Subtitles إن قلَّت غازات الاحتباس الحراريّ التي تزيد حرارة الأرض، سيبرد الكوكب بالكامل، مسبباً عصراً جليديّاً.
    Yeni ve gelişmiş enstrümanlar virtüöz çağını mümkün hale getirdi. TED و الالات الموسيقية المحسنة جعلت عصر الابداع امر ممكنا
    Bana buz çağını verin, tamam mı? En güçlünün hayatta kalması. Open Subtitles اعطني العصر الجليدي حسناً الناجي من الادوار
    Kucak dansının altın çağını yaşıyoruz. Open Subtitles أقصد نحن نعيش في العصر الذهبي لرقص التعري
    Teknolojinin altın çağını yaşıyoruz, kimin telefona ihtiyacı var? Open Subtitles في هذا العصر من التكنلوجيا ؟ من بحاجة إلى هاتف ؟
    Dinozor keşiflerinin altın çağını yaşıyoruz. Open Subtitles سـنعيش خلال العصر الذهبي لإكتشافات الديناصورات
    Dinozor keşiflerinin altın çağını yaşıyoruz. Open Subtitles سـنعيش خلال العصر الذهبي لإكتشافات الديناصورات
    Dinozor keşiflerinin altın çağını yaşıyoruz. Open Subtitles سـنعيش خلال العصر الذهبي لإكتشافات الديناصورات
    Dinozor keşiflerinin altın çağını yaşıyoruz. Open Subtitles نحن نعيش العصر الذهبي لإكتشافات الديناصورات
    Dinozor keşiflerinin altın çağını yaşıyoruz. Open Subtitles سـنعيش خلال العصر الذهبي لإكتشافات الديناصورات
    Tabii, küreselleşme sayesinde iletişimin altın çağını yaşıyoruz. Open Subtitles وبطبيعة الحال، نحن نعيش في العصر الذهبي للاتصالات بسبب العولمة.
    Milyonlarca yıl önce bir meteor dünyaya çarptı ve buz çağını getirdi. Open Subtitles قبل ملايين السنين ضرب نيزك الأرض وتسبب في بدء العصر الجليدي
    Teftişin altın çağını aşağı çeker. TED وبذلك يتراجع العصر الذهبي للمراقبة.
    Bir günde, buz çağını başlattım ve uluslararası bir duruma neden oldum. Open Subtitles يوماً واحداً، وقد سببت عصراً جليدياً وبدأت بكارثة دولية
    Amsterdam altın çağını yaşıyordu. Open Subtitles كانت أمستردام تعيش عصراً ذهبياً
    Buhar gücüyle çalışan matbaa, ucuz ve seri üretim kitapların çağını başlatarak toplumda bilgi açlığı yarattı. Open Subtitles الصحافة المطبوعة بالاستعانة بآلات البخار قدمت عصراً جديداً من الكتب الغزيرة والرخيصة وانتشر معه اشتهاء للمعرفة في المجتمع
    İnanıyorum ki şehirlerimizdeki şiddet çağını sona erdirebiliriz. TED أنا مؤمن تماماً من أننا قاردين على إنهاء عصر العنف في مدننا.
    Kendi çağını yaşa çocuk. Open Subtitles أنا أقسم على أنه كان رجل أكبر عش وقتك, بني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more