"çağır" - Translation from Turkish to Arabic

    • اتصل
        
    • أحضر
        
    • استدعي
        
    • إتصل
        
    • اتصلي
        
    • أحضري
        
    • اطلب
        
    • أطلب
        
    • نادي
        
    • اطلبي
        
    • إستدعي
        
    • احضر
        
    • استدع
        
    • إتصلي
        
    • احضري
        
    Bir merdiven bul, adamı aşağı at ve sorgu yargıcını çağır. Open Subtitles جِد بعض السلالم و أسقطه من عليها و اتصل بمحقق الوفيات
    Ama bu şerifi ilgilendiren bir işse beni çağır. Open Subtitles حسنا. ولكن إذا كان الأمر من اختصاص المأمور، اتصل بي
    - Müdürü çağır! Open Subtitles ـ إذهب و أحضر الإسعافات الأولية ـ حسناً يا سيدى
    İlk tanık. İlk tanık. Herald, ilk tanığı çağır. Open Subtitles الشاهد الأول، الشاهد الأول هيرالد، استدعي الشاهد الأول فأر آذار
    Pekâlâ, hoşça kal. Kaybolursan bir taksi çağır ya da ara. Open Subtitles حسناً، مع السّلامة إتصل إذا ضللت الطريق ، أو أطلب سيارة أجرة
    Eğer seni bir yere gönderirlerse beni çağır, seninle gelirim.. Open Subtitles وبعدها إن كان عليك الخروج في مهمة، اتصلي بي، وأنا أرافقك
    Hemşire çağır, erkek bir hemşire çağır. Sağlam vücutlu erkek bir hemşire iyi olur. Open Subtitles أحضري ممرضة ، بممرض ذكر من الأفضل أنّ يكون ممُرض ذكر ذو وزن ثقيل
    Marcipor? Bir araba ve iki adam çağır yardım için. Open Subtitles مارسيبور ,اطلب عربه ورجلين ليساعداني مع ديميتريوس
    Arabamı çiftliğe götür. Ambulans çağır. Acele etsinler. Open Subtitles خذ سيارتي و أذهب إلى المزرعة أطلب سيارة أسعاف, أطلب منهم الحضور بسرعة
    İkinci saldırı dalgasının zamanı geldi. Arkadaşlarını çağır. Hadi hemen. Open Subtitles حان وقت نوبة الهجوم الثانية نادي أصدقاءك ، هلموا الآن
    Ulaşımı çağır, yukarı götürülsün. Open Subtitles طلب صدى. اتصل بالرقم النقل لاتخاذ ما يصل اليه.
    - Bir sorunun olursa, çağır beni. - Sizin olduğunuz yerde nasıl sorun olur ki efendim? Open Subtitles لو لديك مشكلة اتصل بى ــ ما المشكلة التى يمكن أن أصادفها
    Kapıcıyı çağır sonra da 91 1'i ara. Open Subtitles إستدعْ الفنى وبعد ذلك، اتصل بخدمة الطواريء
    O halde sorun sensin. Müdürünü çağır. Hemen. Open Subtitles إذاً أنت المشكلة هنا أحضر المشرف العام الآن
    Teğmen? Hey, Charlie, buraya bir fotoğrafçı çağır. Open Subtitles سيادة الملازم؟ هيه تشارلي، أحضر مصوَراً فوتوغرافيَاً للأسفل هنا
    Sütanne, lütfen git ve Jason'ı çağır. Open Subtitles ايتها المرضعة ارجوكِ إذهبي و استدعي جيسون
    Bir ambulans çağır! Nefes al! Open Subtitles استدعي سيارة اسعاف استدعي سيارة اسعاف ، تنفس
    İtfaiye de çağır. Duman var. Open Subtitles إتصل بإدارة المطافى أيضاً فلدينا حريق بالطابق الـ20
    İtfaiyeyi çağır. Bu iş kontrolden çıktı! Open Subtitles اتصلي بالمطافي هذا الأمر أصبح خارج السيطرة
    Adamlarını çağır, benim başkanla konuşmam gerek. Open Subtitles أحضري رجالكِ إلى هنا، عليّ التحدث مع الرئيس.
    Askerlerinizi yardıma çağır. Open Subtitles اطلب من جندك ان يساندوك وعندها سنطلق النار
    Onları, o yaratıkları geri çağır, yoksa haritayı sonsuza dek yokederim. Open Subtitles نادي على أولئك .. أولئك المخلوقات و إلا فسوف أدمر الخريطة إلى الأبد
    Pas anahtarı bende. - Destek çağır. Kızın hâlâ sağ olmasını umalım. Open Subtitles اطلبي المساندة، فلنأمل أن لا تزال هذه الفتاة حيّة
    Doktor çağır, sonra da burnumu bulmama yardım et! Open Subtitles إستدعي الطبيب. و بعد ذلك ساعدني كي أجد أنفي.
    Yarım saat içinde geri gelmezsem, ambulans çağır. Open Subtitles اذا لم احضر فى خلال نصف ساعه , استدعى الاطباء
    Doktor çağır. Birinin düştüğünü söyle. Open Subtitles استدع الطبيب أخبره أنه هنالك من تعرض للسقوط
    Polis çağır. Onları Dolphin Oteli'ne gönder. Open Subtitles ليلي أرجوك إتصلي بالشرطه أرسليهم إلى فندق الدولفين
    Telefona git. Ambulans çağır. Polis buradaydı ve herşeyi gördü. Open Subtitles احضري الهاتف واطلبي الاسعاف لقد حضر الشرطة وشاهدو كل شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more