"çalışması" - Translation from Turkish to Arabic

    • العمل
        
    • دراسة
        
    • للعمل
        
    • أعمال
        
    • جهد
        
    • الدراسة
        
    • يعملوا
        
    • يعمل
        
    • التمارين
        
    • تعملان
        
    • دراسته
        
    • تدرس
        
    • تمرين
        
    • تمارين
        
    • عمل
        
    Dünyadaki en sinir bozucu şey insanların sanat eserlerine dokunmaya çalışması. TED أكثر شئ يضايقني في العالم حينما يريد الناس لمس العمل الفني
    O da Sigfrid'in bir işe yaramadığını ve çalışması gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles فإنه يعتقد أن سيغفريد أيضا تافه و يحتاج للمزيد من العمل
    O da Sigfrid'in bir işe yaramadığını ve çalışması gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles فإنه يعتقد أن سيغفريد أيضا تافه و يحتاج للمزيد من العمل
    Bu sadece eğlenmek için. Araştırma geliştirme çalışması olarak başladı. Open Subtitles لقد إبتدت في بيعها كنوع من دراسة السوق و الأذواق
    Ben başarının takım çalışması olduğuna inanıyorum, eşit şekilde fikir pay-- Open Subtitles لذا أعتقد بأن المفتاح للعمل الجماعي الجيد هو التبادل المتساوي بالأفكار
    Bunu yasa dışı yapmak, çoğumuzun tek başına çalışması demektir. Ki bu bizi şiddet içeren suçlara karşı savunmasız bırakır. TED بجعل ذلك غير قانوني يعني أن الكثيرين منا يعملون بصفة فردية، من الواضح أن ذلك يجعلنا عرضة لمرتكبي أعمال العنف.
    Babanız bu kadar yıllık yoğun çalışması sonunda Mortgage* borcumuzu kapatabildi. Open Subtitles بعد سنوات طوال من العمل الشاق سدد أبوكم الرهن العقاري أخيراً
    Emniyet. Önce emniyet, sonra ekip çalışması. Şimdi beni iyi dinle. Open Subtitles الأمان ، الأمان أولاً ، وبعده العمل الجماعي والآن ، اسمعني
    ıki kere boşanması yüzünden yaşamak için çalışması gereken adam söylüyor. Open Subtitles الرجل الذي عليه العمل من أجل لقمة العيش والشكر لقضيتي طلاقكِ
    İki kere boşanması yüzünden yaşamak için çalışması gereken adam söylüyor. Open Subtitles الرجل الذي عليه العمل من أجل لقمة العيش والشكر لقضيتي طلاقكِ
    Yerel halka çalışması için ödeme yapmanın yasalara aykırı yazıyor. Open Subtitles يقول هنا أنه من غير القانوني الدفع للمحلّين مقابل العمل
    Bence merdivenler bir mimarın üzerinde çalışması gereken duygusal olarak en şekillendirilebilir fiziksel elementlerden biri. TED أعتقد أن الدرج قد يكون واحدًا من العناصر المادية الأكثر عاطفية التي يجب على المهندس المعماري العمل بها.
    Birincisi: Sürekli takım çalışması çılgınlığını durdurun. TED أولاً : أوقفوا هذا الهوس حيال حلقات العمل الجماعية الدائمة.
    Ve son bir şey daha: Henüz bahsetmediğim sürü gibi çalışması gereken bir bileşen daha var. TED والأمر الأخير: هناك عنصر آخر يتطلبه العمل بطريقة السرب لم أشر إليه بعد.
    Eh, benim için hedef, online iç dekorasyon çalışması .. Open Subtitles حسنًا، هدفي هو دراسة تصميم الديكور الداخلي عن طريق الإنترنت
    Ekonomik açıdan gerekçesini açıklamak için fizibilite çalışması başlattık TED وهكذا فوضنا مهمة إجراء دراسة جدوى اقتصادية لمحاولة بناء قضية.
    Bu konuda pek çok makale, bir işçinin ürettiği ürünü alabilmesi için ne kadar çalışması gerektiğini sorguluyor. TED العديد من المقالات تحسب: كم من الوقت سيستغرق لهذا العامل للعمل من أجل كسب ما يكفي من المال لشراء ما ينتجه؟
    Bu dünya, tek yaptığı çalışmak olan, ultra-esnek çalışması gereken insanların dünyasıdır. TED انه عالم الأشخاص الذين يحتاجون للعمل بمرونة فائقة، هذا إن كانوا قادرين على العمل أصلا.
    Yıkım elemanları kazı çalışması yaparken bu cesede denk gelmişler. Open Subtitles حتى قام الطاقم ببعض أعمال التعرية عثروا على هذه الجثة
    Büyük bir araca çarparak onu kazaya sürüklemek grup çalışması gerektirir. Open Subtitles اصطدام سيارة كبيرة يؤدي إلى حادث كبير يأخذ جهد لتنسيق المجموعة
    Biraz İncil çalışması bile yaptığınızı söyledi. Bu doğru mu? Open Subtitles أيضاً قالت بأنكما تمكنتما من الدراسة قليلاً حول الكتاب المقدس
    İşsizlik sigortası ödeyeceğimize insanların çalışması daha iyi. Open Subtitles من الأفضل للناس أن يعملوا على أن يتلقوا معونات من الحكومة
    Bu binalar esnek değil ve hastanenin verimli çalışması için hastane yataklarının dolu olmasını gerektiren bir sistemle çalışıyorlar. TED وهذه المباني ليست مرنة، فهي تحافظ على النظام فيها بحيث يجب أن تبقى الأسرّة ممتلئة لكي يعمل المستشفى بكفاءة.
    Siz çok iyisiniz. Ama onun çok çalışması lazım. Open Subtitles أنت بارع لكنّها تحتاج إلى الكثير من التمارين
    Ama ikinizin birlikte çalışması paha biçilemez. Open Subtitles ولكن أنتما الاثنان تعملان معاً هذا لا يُقدّر بثمن
    Süregelen çalışması etkileyici sonuçlar vermeye devam etti ve 1995'te bunları bilimsel bir günlüğe aldığı notlarda detaylandırdığı bir makale yayınladı. Open Subtitles استمرّت نتائج دراسته القائمة بأن تكون مؤثّرة، و في عام 1995، نشر أطروحة تُفصّل هذه النتائج في صحيفة علمية معتبرة.
    Detektife söylediğim gibi, partiye gelmesi için davet ettim, ama çalışması gerektiğini söyledi. Open Subtitles لقد قُلت ذلك أيتها المُحققة ، لقد أخبرتها أن تأتى معى إلى الحفلة ولكنها قالت أنه يجب عليها أن تدرس
    Bu şimdiye kadar ürettiğin en iyi takım çalışması değil. Open Subtitles هذا ليس أفضل تمرين جماعي قد أتيت به على الأطلاق
    Ben senin küçük oyununda yokum. Yarından itibaren zorunlu koro çalışması! Open Subtitles لن ألعب لعبتك التافهة اعتباراً من الغد، تمارين جوقة إجبارية
    Doğru diyor. Kahraman şehitler yok, iyi bir takım çalışması var. Open Subtitles هذا صحيح، لا نريد أبطالاً أموات، الأمر فقط عمل شرطة جيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more