Sonra o gün neler olduğunu mümkün olduğunca doğru şekilde iletmeye çalıştık. | TED | بعدها حاولنا نقل ما حدث ذلك اليوم بأكبر قدر ممكن من الدقة. |
Onu incelemeye çalıştık ama standart testler için aşırı gelişkin biri. | Open Subtitles | لقد حاولنا دراسته قبلا , ولكنه كان معقدا بالنسبه للاختبارات القياسيه |
Tatlım,geri vermeye çalıştık ama istemiyorlar. Benim kitabımda buna hediye derler. | Open Subtitles | عزيزتي, حاولنا إرجاعها لهُم, ولكِنهُم لا يُريدونها, في مُعتقداتي, تُعتَبَر هدية |
Kırsaldaki gençlerle işbirliği içinde onların hayatını değiştirebilmek için çalıştık | TED | نعمل عن كثب مع شبابنا الريفي لنغير حياتهم ونفيد مجتمعاتنا. |
Saldırıdan bu yana zor günler geçirdik birbirimize güvenmeye çalıştık. | Open Subtitles | .. لقد عانينا منذ الهجمات نحاول الإعتماد على بعضنا البعض |
Gerçekten çok çalıştık. O zaman elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanıyordum. | TED | لقد عملنا بجدّ وفي ذلك الوقت اعتقدت بأني كنت أبذل قُصارى جُهدي. |
Kurtarmaya çalıştık, ama yapacağımız pek fazla bir şey yoktu. | Open Subtitles | لقد حاولنا أن ننعشه ولكن لم نتمكن من فعل شيئ |
Üçü bir arada bulmaya çalıştık ama pek şansımız yoktu. | Open Subtitles | لقد حاولنا العثور على ثلاثة معا لكن لا يوجد حظ |
- Bunca yıldır çocuk sahibi olmaya çalıştık ama olamadık. | Open Subtitles | طوال هذه السنوات حاولنا إنجاب أطفال لكننا لم نستطع أبداً |
Bize biçilen 35 milyonluk telif borcunu ödemek için şirketi satmaya çalıştık. | Open Subtitles | حاولنا بيع الشركة لنسدد الـ 35 مليون التي قالوا أنها ثمن الولاء |
Pek çok kez birlikte ölmeye çalıştık ve o kadar çok eğlenceliydi. | Open Subtitles | لقد حاولنا الأنتحار معاً عدة مرات و قد كان هذا ممتعاً جداً |
Olay sırasında köprü havadaymış. Kurbanların, mekanların ve tanıkların arasında ilişki kurmaya çalıştık ama elimizde bir şey yok. | Open Subtitles | الجسر كان خارج نطاق العدسة، حاولنا إيجاد رابط بين الضحايا و الأماكن و الشهود ، لكننا لم نجد شيئاً |
Onları beslemeye, sıcak tutmaya çalıştık ama hiçbir değişiklik olmuyor. | Open Subtitles | حاولنا إطعامهم وإبقائهم دافئين لكن لايبدو انهُ هناكَ اي إختلاف |
Bundan dolayı eski formülden yeni bir aşı uyarlamaya çalıştık. | Open Subtitles | لذا حاولنا تربية لقاح جديد للجدري من نفس التركيبة القديمة |
Birkaç defa üstünde baskı kurmaya çalıştık ama her seferinde sıyrıldı. | Open Subtitles | . حاولنا الضغط عليه بمرات عدة . و لكنه يلتوي بعيداً |
Çok fazla çalıştık insanlığın bir külçesinin kötülüğün mirasını yok etmesi için değil. | Open Subtitles | ونحن نعمل من الصعب جدا السماح لكتلة صلبة من الإنسانية تدمير تراث الشر. |
Çok geç saatlere kadar çalıştık. Annesiyle tanıştın mı? Harika biridir. | Open Subtitles | . كنا نعمل لوقت متأخر جداً . هل قابلت والدتة ؟ |
Bu lanet olası şey üzerinde üç lanet olası saat boyunca çalıştık ve tek kazandığım lanet olası bir cüceden bağırış çığırış! | Open Subtitles | نحن نعمل فى هذا الشئ اللعين منذ ثلاث ساعات لعينة و فى النهاية يتم الصياح فى وجهى من قزم لعين مجنون غبى |
Oturanları tahliye için uyarmaya çalıştık ama her zaman vakit olmuyor. | Open Subtitles | نحن نحاول تحذير السكان بالاخلاء لكن لا يكون هناك وقت دوما |
Bu şehri içinde bulunduğu duruma getirmek için çok çalıştık. | Open Subtitles | لقد عملنا بجَهد لبناء هذه المدينة لتصبح عما هي عليه |
Başkalarının yaptıkları üzerine çalıştık, onlardan neleri kopyalayabileceğimizi ve neleri değiştireceğimizi araştırdık. | TED | درسنا ماذا فعل الآخرون ما الذي يمكننا نسخه و ماالذي نستطيع تغييره |
Fakat biz tüm kötülükleri dikkate aldık ve çok çeşitli örümcek ağlarını çalıştık. | TED | لكن قد أخذنا بعين الاعتبار كل الاحتمالات، وقد تدربنا بتنوع شامل لشباك عناكب. |
Masanın etrafına oturduk ve o acınası durumu unutmaya çalıştık. | Open Subtitles | ثم جلسنا جميعاً حول المائدة محاولين نسيان موقفنا البائس |
Zarar vermemeye çalıştık. | Open Subtitles | حاولنَا الإلتِصاق بالأماكنِ الأكثر أماناً. |
Ben ve karım dört yıl boyunca Beyaz Saray'da çalıştık. | Open Subtitles | لقد عملت أنا و زوجتي لأربعة سنوات في البيت الأبيض |
Ancak son 3 yılda, yeteneklerini genişletmesine yardım etmek için çok çalıştık. | Open Subtitles | لكن خلال الأعوام الثلاثة الماضية بذلنا جهدنا في مساعدته على استغلال قواه |
Sabah çalıştık. | Open Subtitles | ولكنهم فعلاً يغنون لقد كنا نتدرب طوال الصباح |
Ve ben biz biz tüm bunları başarmak için çok çalıştık. | Open Subtitles | ولقد عملتُ.. نحن.. نحن عملنا جاهدين فقط كي نبعد كل هذا |
Ama rahatlamayın , çünkü bugune kadar 18 saat çalıştık Şimdi, gün başına 25 saat çalışacağız. | Open Subtitles | ولكن لا ترتاح، لأننا إذا اشتغلنا 18 ساعة إلى اليوم سنعمل 25 ساعة يومياً.. |
Kenar savunması çalıştık. | Open Subtitles | تمرنا على اعاقة الظهير الرباعي |
Onca zaman birlikte çalıştık ama hiç çıkmayı düşünmedik. | Open Subtitles | عَملنَا سوية كُلّ ذلك الوقتِ، ونحن مَا أَرّخنَا قبل هذا. |