"çalmıyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعزف
        
    • يرن
        
    • يعزف
        
    • يطرق
        
    • يسرقها
        
    • يقرع
        
    • لا يسرق
        
    Piyanoyu bizim gibi çalmıyor, Nessie. Open Subtitles انها لا تعزف بينما تعمل نيسي .. لأعلى ..
    Hatta bunları yaparken Usher şarkısı da çalmıyor. Open Subtitles وتعلم؟ ليس هناك حتى أغنية لأشر تعزف.
    Gereksiz bir gün daha. Telefonum hiç çalmıyor. Open Subtitles يومٌ آخر لا فائدة منه لم يرن هاتفي أبداً
    Telefon o kadar çalmıyor ve yalnızlık gece ortaya çıkıyor. Open Subtitles الهاتف لا يرن كثيراً في الليل والشيء الكامل الوحيد الذي يحدث في الليل
    Neden artık çalmıyor? Open Subtitles تجرأ واقترح عليه أن يجلس على البيانو لماذا لم يعد يعزف
    Evet. Şanslı bir kızım. - Kimse kapı çalmıyor mu artık? Open Subtitles أجل، أنا فتاة محظوظة. ألم يعد أحد يطرق الباب بعد الآن؟
    Onu öldürüyor, belli bir pozda bırakıyor ama bir şeyini çalmıyor ya da ona tecavüz etmiyor mu? Open Subtitles إذاً قام بقتلها و زيف وضعيتها و مع ذلك لم يسرقها أو يغتصبها؟
    Yani Dr. Orwell'in kapısını yalnızca kendi çıkarları için çalmıyor, öyle mi? Open Subtitles فهو إذاً لا يقرع على باب الدكتورة "أورويل" لأنه يحتاج إلى شيء لنفسه وحسب؟
    Artık çalmıyor musunuz? Open Subtitles ألا تعزف الآن ؟
    Ve bazen de hiç çalmıyor. Open Subtitles و أحيانا هي لا تعزف ابدا
    Ve bazen de hiç çalmıyor. Open Subtitles و أحيانا هي لا تعزف أبدا
    O... Artık çalmıyor. Open Subtitles لا هى انها لا تعزف بعد الآن
    Ben de telefon niye çalmıyor diye merak ediyordum. Open Subtitles كنت أتساءل لماذا لم يرن الهاتف.
    Telefonun neden çalmıyor ya da titremiyor o 'Blueberry'ler ne yapıyorsa ondan yapmıyor? Open Subtitles أو تنقذيه الآن؟ ولم لا يرن هاتفك -أو يهتز؟
    çalmıyor bile. Open Subtitles لا، انه لا يرن أيضا
    çalmıyor ki hayatım. Open Subtitles إنه لا يرن عزيزتي
    Yakınlarda bir yerde çalmıyor. Araştırdım. Open Subtitles الأمر أنه لا يعزف في أي مكان قريب، لقد تحققت
    Hiç kimse ipeksi koltukta oturmuyor. Hiç kimse piyanoyu çalmıyor. Open Subtitles لا أحد يجلس على الاريكه المصنوعه من الحرير لا أحد يعزف على البيـانو
    Ama o hiçbir müzik aleti çalmıyor. Open Subtitles لكنه لا يعزف على أي آله موسيقيه.
    Yeni işler için kimse kapını çalmıyor zaten. Open Subtitles ليس الجميع يطرق بابك بحثاً عن عمل إنه صعب أن تحصل على عمل
    Artık kimse kapı falan çalmıyor mu? [Bay Hand] 1898'de, İspanya Küba'yı tamamen aldı. Open Subtitles ألّم يعدّ أحدٌ يطرق الباب بهذه الأيام؟ بعامِ 1898,"أسبانيا"إمتلكت "كوبا"بأكملها.
    Toprakları satın alıyor, çalmıyor. Open Subtitles هو يشتري الاراضي , ولا يسرقها
    Kokainmanlar dışında kimse zili çalmıyor. Open Subtitles لا أحد غيرهم يقرع الجرس
    Babi çalmıyor. Sadece parlak şeyleri seviyor. Open Subtitles بابي لا يسرق لقد كنت أنظر إلى الشيء اللامع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more