"çalması" - Translation from Turkish to Arabic

    • يسرق
        
    • لسرقة
        
    • يرن
        
    • يسرقها
        
    • ويسرق
        
    • يعزف
        
    • لسرقتها
        
    • ليعزف
        
    • ليسرق
        
    • ليسرقه
        
    • وسرقة
        
    • ما سرقة
        
    Gökkuzgunun pencere pervazından parlak şeyleri çalması gibi hırsızlık yapan usta bir hırsız. Open Subtitles لصٌ أستاذ يسرق الأشياء ـ ـ ـ أنا لا أحاول أن أسرق شخصياتك
    Tamam ama bu bir komedyenin diğerinin materyalini çalması gibi. Open Subtitles نعم، ولكن ذلك مثل أن يسرق كوميديان آخر أفكاري.
    Aynı zamanda onu kiraladın ve teknolojik devrimleri çalması için görevlendirdin. Open Subtitles نحن نعلم أيضاً أنك قمتَ باستئجاره لسرقة برامج تقنية بالنيابة عنك
    Sıradaki şey, telefonun çalması ve "evet" ya da "hayır" cevaplarından birinin olması. Open Subtitles حسنا , الشىء التالى هو أن يرن الهاتف وستكون الأجابة نعم ام لا
    çalması gereken yeteneklerden biri ilk doğmuş bir cadının yetenekleri. Open Subtitles أحد الأشياء التي يجب ان يسرقها ليعود هو السحر لأول ساحرة في الوجود
    Lejyona ihanet edip anahtarı çalması için ortağıma 2 milyon dolar ödedi. Open Subtitles لقد دفع لشريكى 2 مليون دولار لكىيخون(الفيلق) ويسرق المفتاح
    Beni asıl şok eden şey, bu genç adamın akordeon çalması ve toplanan halkın alkışlarla müziğe eşlik etmesiydi. Open Subtitles ماوجدّته كان صدمة حقاً كان هذا الفتى هو من يعزف على الأوكرديون وهؤلاء الناس كانوا يصفقون
    Sen çipi almadın. Ona çalması için para verdin. Open Subtitles لم تكن تبتاع تلك الرقاقة، كنت تدفع له ثمناً لسرقتها!
    çalması çok zor olmuştu çünkü... kesik, elinin oynak yerindeydi. Open Subtitles كان هذا وقتا عصيبا ليعزف فيه لأن الجرح كان في يده المتحركة
    Başka şeyler de çalması gerek. Open Subtitles يجب أن يسرق اللص هذه الأشياء أيضًا، ألا تعتقدين؟
    Dostum, Cadılar Bayramı partileriniz homoseksüel bir hırsızın çocukların dişlerini çalması kadar tuhaf. Open Subtitles يارجل ان تقاليد الهالوين لديكم اغرب من تلك التي تحتوي على ذلك اللص الشاذ الذي يسرق اسنان الاطفال
    Tabloyu çalması senin fikrindi, değil mi? Open Subtitles لقد كانت فكرتك أن يسرق اللوحة من أجلك، أليس كذلك؟
    Kalbimi çalması için Lorenzo'yla tuzak kurdunuz... sonra da kocamı çaldın! Open Subtitles لقد دبرتيها مع لورينزو لسرقة قلبي و الان تسرقين زوجي
    Her nasılsa, saatini çalması için tuttuğum suçlu güvenilir biri değilmiş ve sonuç olarak ayağımda tüberküloz çıkmış ve ölüm saatini kaybetmiş olarak kalakaldım. Open Subtitles على أي حال, تبين أن المجرم الذي عينته لسرقة ساعتك ليس جديراً بالثقة وانتهى بي الأمر بالإصابة بالسل في قدمي
    Her nasılsa, saatini çalması için tuttuğum suçlu güvenilir biri değilmiş ve sonuç olarak ayağımda tüberküloz çıkmış ve ölüm saatini kaybetmiş olarak kalakaldım. Open Subtitles على أي حال, تبين أن المجرم الذي عينته لسرقة ساعتك ليس جديراً بالثقة وانتهى بي الأمر بالإصابة بالسل في قدمي
    Koordinatları belirlemeden önce en az 4 kez çalması gerekiyor. Open Subtitles لابد أن يرن على الأقل أربع مرات قبل أن أرتب الاحداثيات
    Sıradaki şey, telefonun çalması ve "evet" ya da "hayır" cevaplarından birinin olması. Open Subtitles التالى هو , أن يرن الهاتف والأجابة ستكون نعم أو لا
    Hırsızların çalması için mi? Open Subtitles ? ادع اللص يسرقها
    Roy Montgomery'nin evine girmesini sağladın kuzeninin dosyalarını çalması için sonra da vurdun onu. Open Subtitles أنت جعلته يقتحم منزل (روي مونتغمري)، ويسرق ملفات قضيّة قريبك، ومِن ثمّ أرديته.
    Onu kendi partisinde çalması için işe almak dahiyaneydi. Open Subtitles .ان تجعليه يعزف فى حفلته الخاصة هذا عبقرى
    Biraz daha çalması için para ver o zaman. Open Subtitles حسناً، فقط إدفع لهُ ليعزف مدة أطول
    Birinci değişkende lord, William'ın güvenilir okunu çalması için bir hırsız tutuyor, o da bir köylüden daha kötü bir ok ödünç almak zorunda kalıyor. TED المتغير الأولى: يستأجر الأمير لصاً ليسرق أفضل قوس لدى ويليام فيُجبَر ويليام على أن يستعير قوس عادي من فلاح.
    Biri de Meksikalı uyuşturucu çetesine gerçek eroin olduğunu düşünerek çalması için ödeme yapıyor. Open Subtitles بعدها شخص ما يدفع لعصابة مكسيكية للمخدرات ليسرقه ، لانه هيروين حقيقةً
    Diğerinin karısı da bir şeyler çalması için devamlı başının etini yiyor. Open Subtitles الآخر لديه زوجة تطلب منه دائماً الذهاب وسرقة الأغراض
    Bu, birinin benim nişan yüzüğümü çalması gibi bir şey. Open Subtitles ومن شأن ذلك أن يكون مثل شخص ما سرقة بلدي خاتم الخطوبة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more