"çaresi" - Translation from Turkish to Arabic

    • خيار
        
    • علاج
        
    • خياراً
        
    • يمكنني التفكير به هو أن
        
    • يبقيهم
        
    Silahı kadına çevirince kocanın tek çaresi teslim olmak oluyor. Open Subtitles وهو يهدد الزوجة فلا يصبح للزوج أي خيار سوى الخضوع
    "Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız." Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    "Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız." Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك وهذا هو الابن الذي لايملك أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    Deliliğin bir çaresi de bildiğiniz gibi sebeplerini araştırıp uzunca düşünmek. Open Subtitles علاج للجنون، كما يمكن أن تتخيلا ذلك، لكم فكّرت به طويلاً.
    Dünyada her 20 dakikada bir kişiye otizm tanısı konuyor ve dünyada en hızlı büyüyen gelişimsel hastalık olmasına rağmen bilinen bir tedavisi ya da çaresi yok. TED وعبر العالم, كل 20 دقيقة يوجد شخص جديد تشخص حالته على انها توحد وبالرغم من انه اسرع الاضرابات نموا في العالم لا يوجد له مسبب او علاج.
    Bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ...ve bu aileyi bir arada tutmaktan başka çaresi kalmamış oğullarının hikâyesidir. Open Subtitles الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لم يكن لديه خياراً سوى ان يبقيهم كلهم معاً
    Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi. Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك ولايملك هذا الابن أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    "Şimdi size her şeyini kaybeden zengin bir ailenin ve her şeyi düzeltmekten başka çaresi olmayan bir oğlun hikayesini anlatacağız." Open Subtitles والآن مع حكاية العائلة الثرية التي فقدت كلّ ماتملك وهذا هو الابن الذي لايملك أيّ خيار سوى أن يبقيهم معاً
    Başkan'ın UİD'nin isteğine göz yummaktan başka çaresi yoktu... senin buraya gelip yaptıklarını açıklaman için. Open Subtitles الرئيس لم يكن لدية خيار سوى قبول مطلب أي أو أى اس لإحضارك هنا للتوضيح
    Bu istihbarata bakılırsa, başka çaresi olmayabilir. Open Subtitles في ضوء ما نملكه من معلومات أعتقد أنه ليس لديه خيار
    Korkarım, bankanın başka çaresi yok. Sözleşmenin şartlarına göre icra için-- Open Subtitles أخشى بأن المصرف ... لا يوجد لديه خيار سوى أن تنصاع
    Başkan'ın UİD'nin isteğine göz yummaktan başka çaresi yoktu... senin buraya gelip yaptıklarını açıklaman için. Open Subtitles الرئيس لم يكن لدية خيار سوى قبول مطلب أي أو أى اس لإحضارك هنا للتوضيح
    Yakında, şu anki ticari ortaklarınızın bize katılmaktan başka çaresi kalmayacak ve böylece bu konseyin kararına uyacaklar. Open Subtitles في وقت قريب بما فيه الكفاية، كلّ شركائكم التجاريون الحاليين لن يكون أمامهم خيار إلا الإنضمام والإلتزام بقرار هذا المجلس
    maalesef hiçbir çaresi yok bu hastalığın, en az İtalya da. Open Subtitles لسوء الحظ ليس هناك علاج له، على الأقل في إيطاليا
    Hastalık Dr. Dodd'a acı veriyor. çaresi de yok. Open Subtitles ان المرض الذى لازم الدكتور دود ليس له علاج
    Baltar, verdiğin koordinatları izledik ve tedavisi ya da çaresi olmayan bir hastalık bulduk. Open Subtitles فلم أفعل .. بأمانة لقد تتبعنا إحداثياتك , ووجدنا مرض بلا علاج أو دواء
    Bu insanlara bir gün kanserin ya da onları öldüren neyse, onun çaresi bulununca tekrar çıkacaklarını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles أنت توعد هؤلاء الناس بأنه في يوم ما عندما يكون هناك علاج للسرطان أو أي شيء آخر قتلهم ستقوم بإذابتهم وحسب؟
    Bunun bir çaresi var ve oda senin kafanı kesmek ve bedenini kazık saplamak. Open Subtitles هناك، علاج واحد وهـو أن أقطع رأسك وأطعنك بوتد في جسمك
    Bu, her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve bu aileyi bir arada tutmaktan başka çaresi kalmamış oğullarının hikâyesidir. Open Subtitles الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لن يكن لديه خياراً سوى ان يبقيهم كلهم معاً
    Her şeyini kaybetmiş varlıklı bir ailenin ve onları bir arada tutmaktan başka çaresi olmayan bir oğlun hikâyesi. Open Subtitles الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لم يكن لديه خياراً
    Herşeyini kaybetmiş, bir zamanların varlıklı ailesinin ve aileyi ayakta tutmaktan başka çaresi kalmayan oğullarının hikayesi... Open Subtitles الآن قصة عائلة غنية فقدت كل شيء و الأبن الأوحد الذي لم يكن لديه خياراً سوى ان يبقيهم كلهم معاً
    Demek istediğim, bundan kurtulmanın tek çaresi... Open Subtitles قويه ! أقصد ، الشيء الوحيد الذي يمكنني التفكير به هو أن أتخلص من ( جمله ألمانيه)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more