| Ayrıca bu çekimin senin için ne kadar önemli olduğunu da anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم أيضا كم هي مهم جلسة التصوير هذه بالنسبة لك اليوم |
| Bu çekimin ilham kaynağı o üzümler. | Open Subtitles | جلسة التصوير كلها.. أُلهمت من ذلك التوت |
| Lagerfeld ile bağlantımız var ve McQueen eviyle ilk çekimin tasarımını yapacağız. | Open Subtitles | ...(تربطنا علاقات مع المصمم (لاغرفيلد) ودار (ماكوين لتصميم جلسة التصوير الأولى |
| Havadan çekimin sınırlarını zorluyorlar. | Open Subtitles | هذا هو التصوير الجوي في أحلك لحظاته |
| Havadan çekimin sınırlarını zorluyorlar. | Open Subtitles | هذا هو التصوير الجوي في أحلك لحظاته |
| Tamam, demek istediğim aranızdaki çekimin yayılmasına izin ver. | Open Subtitles | حسناً، ما أحاول قوله هو دعي الانجذاب يتسلل |