| Ne zaman yalnızlık hissedersen gelmeye çekinme. | Open Subtitles | في أي وقت تشعر بإنك بحاجة إلى صحبة، لا تتردد في القدوم إليّ |
| Beni cesaretlendirmek istediğin zaman sakın çekinme. | Open Subtitles | إذا أردت إعطائي في أيّ وقت بعض التشجيع، فلا تتردد. |
| Sen de şimdi birazını almaktan çekinme, tamam mı? | Open Subtitles | لذا لا تخجل من القيام ببعض القرارت الخطره الآن |
| Herhangi bir şeye ihtiyacın olursa, aramakta çekinme, olur mu? | Open Subtitles | إذا ماإحتجتي لأيّ شيء فلا تترددي بالإتصال بي، حسنٌُ ؟ |
| İşte aynı adam. Benim şans meleğim. Gelsene, çekinme. | Open Subtitles | إنه ذلك الرجل ثانية، لقد جلب لي الحظ، تعال هنا، لا تكن خجولاً |
| İşini yap ve bitir! Hadi, durma! çekinme! | Open Subtitles | افعلي ما يتوجب عليكِ فعله هيا ، لا تخجلي |
| Yapabileceğim bir şey varsa, beni aramaktan çekinme. | Open Subtitles | لو ان هناك أي شيء بمقدوري إياك ان تتردي فى مكالمتي |
| Devamlı basabilirsin, kızarlar diye çekinme. Onlar gelene kadar bas. | Open Subtitles | لا تخشي أن تزعجي أحداً اضغطيه إلى أن يأتوا إليكِ |
| Söylemek istediğim şey, Robert, bir şeye ihtiyacın olursa ne olursa olsun, gelip istemekten çekinme. | Open Subtitles | أردت القول إذا كنت بحاجة إلى أي شيء لا تتردد في سؤالي سأكون سعيدة |
| Bilmeni istiyorum ki, herhangi bir ihtiyacın olursa lütfen istemekten çekinme. | Open Subtitles | أردتكَ أن تعلم في حالة إحتجتَ لأيّ شيء فمن فضلكَ لا تتردد بالطلب |
| - Emin misin? ...herhangi bir ihtiyacın olursa, lütfen istemekten çekinme. | Open Subtitles | في حالة إحتجتَ لأيّ شيء فمن فضلكَ لا تتردد بالطلب |
| Engellerden çekinme ve asla vazgeçme. | Open Subtitles | لا تخجل أبداً وتتراجع عن تحدي، لا تتنازل أبداً. |
| Eğer bir şeye ihtiyacın olursa istemeye çekinme. | Open Subtitles | اذا كنت تحتاج شيئا منا, فلا تخجل ان تطلب. |
| Yine de, bir şey hissedersen, söylemekten çekinme. | Open Subtitles | وإذا خطر ببالكِ شيء آخر فلا تترددي بالحديث |
| Eğer ileride araca, yada bir şeye ihtiyacın olursa her ne olursa , lütfen, hiç çekinme. | Open Subtitles | إذا كنت بحاجة لوسيلة نقل في المستقبل، أو أي شيء، أي شيء كان، أرجوك، لا تترددي |
| - Evet. Hiç çekinme. - Aldım, Camaro'sunu aldım! | Open Subtitles | لا تكن خجولاً لقد حصلت عليها , حصلت على سيارتة |
| Buyurun, çekinmeyin. çekinme, bizden birisin. | Open Subtitles | هيا بنا، لا تكن خجولاً لا تكن خجولاً، أنت واحد منا. |
| Buyur gel, çekinme. | Open Subtitles | تعالي. لا تخجلي.. |
| Pam, yapabileceğimiz bir şey varsa, benim ya da Ray'in, lütfen aramaktan çekinme. | Open Subtitles | بام, إن كان هناك ما يمكننا فعله أنا أو راي لا تتردي أن تطلبي |
| Eğer demoların filan varsa çalmaktan çekinme. | Open Subtitles | لو أنك لديك أي شئٍ جديد أن تجريبي لا تخشي من أن تقم بتشغيله |
| Eğer bu gece yardıma ihtiyacın olursa aramaktan çekinme. | Open Subtitles | إن إحتجت لأي مساعدة لا تردد في الإتصال بي |
| Peggy, şu anda zam konuşmak uygunsuz olmaz, ama çekinme. | Open Subtitles | بيغي, الحديث عن العلاوة غير لائقة في هذه اللحظة لكن لا تكوني خجولة |
| Ben yokken lütfen kendini Meyankökü Şekeri ile şımartmaktan çekinme. | Open Subtitles | خذ راحتك فى تناول هذه الحلوى أثناء غيابى |
| Harika. İlk gördüğünü almaktan çekinme. | Open Subtitles | رائع , لا تخافى من شراء أول واحد تجدينة |
| Elbette, başka soruların olursa, aramaktan çekinme. | Open Subtitles | بالطبع، لو كانت لديك أيّ أسئلة أخرى، لا تتردّد في الإتصال. |
| Ama bağırdığımı duyarsan, çekinme hemen gel. | Open Subtitles | لكن أشعري بالحرية للمجيئ إذا سمعتني أصرخ |
| çekinme, al. | Open Subtitles | يَمْضي، يَستمرُّ. |
| İstediğin şeyi almaktan çekinme nadide sanat eserleri de buna dahil. | Open Subtitles | لاتتردد في أخذ كل ماتريد بما في ذلك الأعمال الفنية الثمينة |